Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '11

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

5 MART 2011 CUMARTESİ MİLLİYET BLOG YAZARLARI TOPLANTISI SONRASI GENEL DEĞERLENDİRME (2.BÖLÜM)

5 MART 2011 CUMARTESİ  MİLLİYET BLOG YAZARLARI TOPLANTISI SONRASI GENEL DEĞERLENDİRME (2.BÖLÜM)
 

Bir sonraki buluşma/toplantı bilgileri : YER: BAKIRKÖY ÖĞRETMENEVİ TARİH: 9 NİSAN 2011 CUMARTESİ


Yazı dizimin her biri, diğerinin ayrılmaz parçasıdır. İşbu sebeple tek bir bölümü okuyarak sağlıklı bir değerlendirme yapmanız mümkün olmayabilir.

Yazı dizim boyunca aktardığım görüşlerin, Milliyet Blog Sinerji Grubu’ndaki (MBSG) tüm iştirakçilerin mutabık olduğu görüşler olduğunu düşünmeyiniz. Çünkü öyle konular var ki; o günkü görüşmede dile bile getiremedik.

Bu açıklamayı yaptıktan sonra, önceki yazımda dile getirdiğim bir hususa, bir cümle ile değineceğim.

O da; Milliyet Blog’a bir kez kayıt yaptırıp bir yazı ekleyip sonra da bir daha uğramamış olanların sanal defin işlemlerinin tamamlanmasının Milliyet Blog’un kalitesini daha da artıracağıdır. Milliyet yükte ağır paha da hafif bu kitleyi tasfiye edebilir, kayıtlarını silebilir. Bunda alınganlık gösterilecek bir durum yok. Muhatabımız, birkaç yazı ekleyip kaybolan ve birkaç yıldır da ortalıkta görünmeyen yazmayan(!) yazarlardır.

Ayrıca, Milliyet Blog Sinerji Grubu (MBSG) bir kooperatif değildir ya da bir gerillâ hareketi de değildir. Bunları söylüyorum çünkü üyelerin birbirlerine saygılı olmaları ve birkaç prensip kararında mutabık kalmaları dışında başkaca bir ilişki bağına sahip olmalarına, en azından şimdilik gerek yoktur.

Dolayısıyla Milliyet Blog Sinerji Grubu (MBSG) hakkında yorum yaparken, meseleye bir dava adamı ciddiyetiyle değil de, standart medeni ölçülerde bakmak yeterli olacaktır. Çünkü görüşlerimizin tamamına yakınını benimsemeyip sadece bu grupta olmayı sosyal iletişimin bir boyutu olarak telakki eden söz gelimi Ahmet Yılmaz gibi sağduyulu yazarlarımız da mevcuttur.

Son tahlilde amacımız, cari monotonluğu yıkmak ve Milliyet’in hafta sonları Milliyet Blog Eki adı altında bir ek yayınlamasını sağlamaktır. Bunu talep etme hakkını bize kim veriyor? Kamuoyunun yazılarımıza teveccühü veriyor. Okunma oranlarımızdaki milyonları bulan yüksek rakamlar veriyor. Sadece bunlar da değil...

En önemlisi, Milliyet Blog’un omurgasını teşkil eden Milliyet Blog Sinerji Grubu olarak (MBSG) bu iş için bu kadar kafa patlatıyor olup bilimsel tespitler yapmak da sanırım bu hakkı bize veriyor. Bu Milliyet için de bir taze kan ve bir ilk olacaktır.
Milliyet Blog Sinerji Grubu üyeleri olarak bizler, bu sütunlardaki yazarların köşe yazılarından ya da bloglarından seçilenlerin hafta sonu verilecek Milliyet Blog Eki’nde yayınlanmasını istiyoruz.

Dikkat ederseniz, köşe yazısı ve blog ayrımına gidiyorum. Çünkü her ne kadar Milliyet Blog çatısı altında yazıyorsak da, burada yazılanların hepsinin blog olduğunu söylemek imkânsız. Sözgelimi sayfa künyemdeki ‘blog yazarı değildir’ ifadesi sırf bu dikkat çekme amacıyla oraya konmuştur. Yoksa bir ukâlalık ya da kibir belirtisi asla değildir. Olamaz.

Tıpkı gazete sayfalarında okuduğumuz yazıların hepsinin, aslında köşe yazısı olmaması gibi bir şey bu. Çünkü onların içinde de çok sayıda blog yayınlanıyor. Ama kimse bunu yüksek sesle dillendirmiyor…

Bizim yaşadığımız da bunun tam tersi. Yazılar köşe yazısı ama blog çatısı altında yayınlanıyor.

Bir örnek; Milliyet Blog yazarlarından Beran Uzer’in bir yazısı uluslararası basında ses getirdi ve yabancı yayın organları tarafından kaynak gösterilerek haber yapıldı.

Bırakın Milliyet’i, Türkiye’de ne oldu? Hiiiiç, herkes söz birliği etmişçesine üç maymunu oynadı. Sizce bu olayın haber değeri yok muydu? Bence vardı. Beran Uzer Milliyet Gazetesi’nde haber yapılabilirdi. Ama olmadı…Çok şaşırdım, dillendirmese de onun da şaşırdığını tahmin edebiliyorum. Şaşırdığımız ve haber yapılmayan şu olayın, kendisine oturacak kucak arayan bir kadının kalçaları kadar kıymeti, haber değeri bile yokmuş demek ki.

Bitmedi, bir de Sabiha Rânâ fenomeni var.

Üçüncü bölümde görüşmek üzere…

Sabrın sonu ile

_________________________________________________________________________________________

Dünyaca ünlü bilim adamımız Prof. Oktay Sinanoğlu der ki; ‘gönül’ kelimesinin İngilizce’de karşılığı yoktur. Gönül öyle bir kelimedir ki, anlamını, derin mânâsını yalnızca biz bilip anlayabiliriz.

Bir sonraki buluşma/toplantı bilgileri :

YER: BAKIRKÖY ÖĞRETMENEVİ
TARİH: 9 NİSAN 2011 CUMARTESİ
SAAT: 14:00- 16:30
KATILIMCILAR: Okurlar da dahil, tüm gönüllüler
_____________________________________________________________________________________________

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..