Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '12

 
Kategori
Blog
 

5 Mayıs Ağva yolcuları kalmasın...

5 Mayıs Ağva yolcuları kalmasın...
 

İnsana huzur veren, ruhunu dinlendiren bir ortam...


 

Yoğun çalışma temposu, şehir hayatının rutin stresi bizi arada sırada şehir dışına doğru itiyor. Şehir dışı diyorum çünkü İstanbul içinde maalesef dinlenebileceğimiz, rahatlayacağımız dingin, sakin ortamlar yok gibi. Olsa da biraz uzaklaşmanın ruhlarımıza daha iyi geldiğini düşünüyorum. Belki de seyahat etmeyi çok sevmemden kaynaklanıyordur. Bu arada artık internet sayesinde fırsat alışverişi yapmanın ayrıcalığıyla fiyatlar da uygun olunca bu paraya bedava deyip Ağva’daki Mints otelin yolunu tuttuk.

Otobüsle 3 saati aşan yolu otomobille 1 saat 10 dakikada alınca pek bir sevindik. Dönüşümüzde de otomobili tercih etmediğimize bin pişman olduk.

Yolda giderken şehirden uzak yerlere bile dizi dizi o hiç sevmediğim yüksek binalı sitelerin kurulduğunu görmek zaten yeşil alan kalmamış İstanbul’da yakında bina dikilmemiş yer kalmayacağını düşündürüp karamsarlığa itti beni.

Doğma büyüme İstanbullu olmama Şile’ye defalarca gitmeme rağmen Ağva’ya 2 yıl önce şirketten kızlarla (9 kişi) bir gece konaklamalı gitmiştim. Malumunuz üzere Ağva, Bir İstanbul Masalı dizisinde Mehmet Arslantuğ ve Ahu Türkpençe’nin kaçamak yaptığı bölümde fark edilip meşhur olmuştu. Ve ben kızlara “o dere kenarına gidelim” dediğimde bilmiş kızlardan birisi “orası çok uzak taksiyle gitmek gerekir” dediği için vazgeçmiştik. Organizasyonu da ben yapmadığım için merkezde, berbat denecek bir pansiyonda kalmıştık. Açıkçası pek hoşnut kalmamıştım ama dere kenarı da hep merakımda idi o günden beri.

Oysa ki beldeyi iki taraftan kuşatan Göksu ve Yeşilçay derelerindeki pansiyonlar, moteller yürüyerek 15-20 dakika mesafede. Pansiyonlar tesisler Göksu deresinin kıyısına serpiştirilmiş. Ben şayet ilk olarak dere mevkiini görseydim kesinlikle merkezde bir otelde kalmazdım. Merkezi pek sevemedim, dere mevkii dururken burası bana albenili gelmedi.

Göksu deresi kıyısındaki otellerde yazın da kalınabilir çünkü dere kenarında botlar mevcut. Bu botlarla derede gezintiler yapıldığı gibi denize de gidilebiliyor. Bu botlar otellerin ücretsiz hizmetlerinden, olmazsa da kara yoluyla yürüyerek gidilebilir. Temmuz ayında bir MB toplantısı düşünüyorum.

Otelimize geldiğimizde sıcak bir karşılamayla karşılandık. Restoranı, genel dekorasyonu, bahçeyi şöyle bir alıcı gözüyle incelediğimde profesyonel bir elden çıktığı izlenimi oluştu bende. Merak edip sorduğumda işletme sahibinin kız kardeşinin mimar olduğunu ve kullanılan yemek takımları dahil tüm dekorasyonun onun eseri olduğunu söyledi. Odalarımız henüz hazır olmadığından yükümüzü bırakıp çevreyi dolaşmaya çıktık.

Dolaşmaya çıktığım ilk andan itibaren çevrenin dinginliği, doğallığı, salaş hali beni büyüledi. Nasıl da özlemişim, attığım her adımımda iyi ki gelmişiz hissiyle keyif duydum.

Otelin az ilerisinde gözleme, mantı yapan salaş bir mekana karnımızın da acıkmasıyla yemek yeme hem fikriyle giriyoruz. Dışarıdan gördüğüm kuzine ve üzerindeki güğüm vs.ler ilgimi fazlasıyla çekmişti zaten. Girer girmez güler yüzle karşılanma, isteklerimizi bildirdiğimizde gözlemlediğimiz acemice telaşları, sonrasındaki sohbetlerimizde oluşturdukları samimiyetleri buraya her gelişimizde oraya uğrayacağımızın teminatı oldu. Aslen Kayserili olan çiftin oğulları Kazım da akşamları canlı müzik yapıyormuş. Kayseri’de konservatuarı bitirip 4 yıl da öğretim görevi yaptıktan sonra Ağva’ya yerleşmişler. Gelen enfes mantı ve gözlemeleri yedikten sonra gece de mekanı ziyaret etme sözünü verip gezimize devam etmek üzere ayrıldık.

Dere boyunca serpiştirilmiş genelde motel olan mekanları, yol boyunca gördüğümüz ahşap köy evlerini hayranlıkla izleyip fotoğrafladım. Epeyce yol kat ettikten sonra dinlenmek ve odalarımıza yerleşmek üzere döndük otelimize.

Odaların da pırıl pırıl ve özenle döşenmiş olması bizi memnun etti. Birkaç saat dinlendikten sonra akşam yemeği için restorana indik. Restoranın dekorasyonu, çalan müzik, hizmet, yemeğin sunumu bizi ziyadesiyle memnun etti ve o anda Milliyet Blog yazanı arkadaşlarımın da bu ortamdan, bu mekandan dolayısıyla Ağva tercihimden memnun kalacaklarına kanaatim netleştiğinden burada toplantı kararım kesinleşti. Çünkü artık 3 yıl boyunca yaptığım Büyükada’yı değiştirmek istiyordum. Açıkçası son yılda hizmetten hiç memnun kalmamıştım beni yormuştu, üzmüştü, gerilmiştim.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Kazım’ı dinlemeye giderek geceyi sonlandırdık. Ertesi sabah da keyifle, huzurla yaptığımız kahvaltının ardından eziyetli bir otobüs yolculuyla (bu eziyeti arkadaşlarıma yaşatmayacağıma söz verdim kendime, minibüs gelip alacak bizi) İstanbul’a döndük.

Evet arkadaşlar söz verdiğim gibi Ağva gezimiz Allah kısmet ederse 5 Mayıs 2012 Cumartesi günü gerçekleşecek. Üsküdar’dan saat 10 ya da 11’de (konuşur kararlaştırırız) kalkacak minibüsle gideceğiz. Adres durumuna göre E5 güzergahı üzerinden de alabiliriz arkadaşlarımızı ya da kendi arabalarıyla gelmek isteyenler de olabilir.  Otobüs ücreti 12 TL.  ve 3 saat sürüyor hatta dönüş 3,5 saati buluyor. Biz uygun fiyatla rahatça ve 1.5 saatte gidebileceğiz.

Göksu deresi kenarında hep butik oteller bulunduğundan benim tercihim de bu otellerden yana olduğundan iki otelde kalma durumumuz olacak ama akşam yemeğinde hep birlikte olacağız. Sadece yatma ve kahvaltı kendi otellerimizde olacak. Bu oteller aylar öncesinden doluyor maalesef. Mints otelde 2 şer kişilik 4 oda, Assortie la Villa otelde ise 2 şer kişilik 2, 3 er kişilik 2 odamız mevcut. Sayımız aşarsak Assortie otelde boş oda mevcutmuş. Oda ücreti kişi başı 100 TL.  Bu ücret serpme kahvaltı, yatak, akşam yemeğini kapsıyor. Şayet hafta içi olsaydı 75 TL. olacaktı. Akşam yemeğinde çorba, 3 çeşit meze, salata, köfte veya tavuk (şiş şeklinde) meyve veya tatlı. Balık isteyenler fark ödeyerek balık da yiyebilirler. Ben yemeklerini ve sunumlarını çok beğendim. İçkiler de bize uygun fiyattan verilecek.

Evet arkadaşlar durum budur, gelmek isteyenler vereceğim hesap no.suna yarın oda ücretini yatırmak zorundalar. Yarından sonra pek oda ayırtma gibi bir şansımız olmayacak. Bana bu odalar 10 gün öncesinden ayrıldı ama malum vefat dolayısıyla ertelemiştim yazımı.

Ağva’da Kilimli adında bir yerin methini çok duyduk ama zamansızlıktan gidemedik. Benim teklifim otele uğramadan önce (arabasız gidilmiyor) Kilimli’ye  gidip orda biraz dinlenip sonra otelimize dönmek. Otelde yerleştikten sonra da çevreyi keşfe çıkmak. Sonra akşamüzeri odalarımızda dinlenmeye çekilip akşam için hazırlanmak veee akşam canlı fasıl eşliğinde hep birlikte yemeğimizi yemek. Geç saatte de Kazım’ın mekanını ziyaret edebiliriz. Ertesi gün kahvaltıdan sonra yine çevre gezisi yapıp, Ağva içinde dolaşabiliriz.

Banka : Garanti Bankası Şile Şubesi Şube kodu : 572

Hesap sahibi : Ersin Ersoy

Hesap No : 669 33 41

Not: Ballıkayalar yazısını ayrı yazdım, fotoları ayrı olacağı için…

Geleceği kesin olanlar :

Sema Şener (ödeme yapıldı)

Ayşen Kura (İzmir’den geliyor, ödeme yapıldı)

Arife Durtlu (ödeme yapıldı)

Şükran Demirtaş (ödeme yapıldı)

Macide Kahraman (ödeme yapıldı)

Şennur Köseli ve eşi (gece dönecekler)

Hadiye Kaptan ve eşi (ödeme yapıldı)

Nigar Ertekin (ablam, ödeme yapıldı)

Filiz Samakoğlu (ablamın arkadaşı, ödeme yapıldı)

Merve Ballı, ablası ve arkadaşı (ödeme yapıldı)

Hatice Kaya (beenmaya Özlem’in annesi, ödeme yapıldı)

Meral Yağcıoğlu ve babası Kuloğlu Ömer (Gece geç vakit dönecekler)

Hızır Kabil ve eşi Kamile hanım (Gece Ağva'daki arkadaşlarında kalacaklar)

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..