Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

5 te 5 ve sonrası...

5 te 5 ve sonrası...
 

Süper Lig 5. hafta maçları oynandı ve bitti.

Bu karşılaşmalardan birisi olan, Bursa spor-Fenerbahçe maçını, Fenerbahçe zor da olsa Alex'in golüyle kazanarak, hem 3 puanı aldı, hem de sezon başından beri tüm maçları kazanarak 5'te 5 yaptı.

Fenerbahçe; Fenerbahçeli futbolcuların akıttığı teri görmeyen, önem vermeyen, yanlı, yandaş, fanatik spor yazarları ve yorumcularının taarruzu altında kaldı.

Maçın hakemi Deniz Çoban, düdüğü ağzına, sarı kartını eline almış, maçı yönetirken koşmadığı kadar hızla koşup, sahanın neresinde olursa olsun(!) gördüğü Fenerbahçeli oyuncuya kartını gösteriyor.

Bir maçta bu kadar kart gösterilmesinin nedenini araştırmayan o yandaş yorumcu ve yazarlar, hakem Deniz Çoban’ın kırmızı kartını unuttuğunu, üzerine almadığını söyleyerek, hakemin üzerine de çullandılar. Oysa Deniz Çoban masumane bir şekilde Fenerbahçeli futbolcuları kıyıma uğratmıştı!

Yandaş ve yanlı yazar ve yorumculara bu kadar sarı kart yetmemişti. Fenerbahçe’den en az beş oyuncu kırmızı kartla atılmalıymış. Ve Fenerbahçe hükmen yenik sayılmalıymış falan, filan… Puanıda silinsin mi?

Bu feryatların tek nedeni olabilir. O da Fenerbahçe’nin zirve yarışını inatla bırakmaması. Galatasaray’ı itina ile yalnız bırakmaması.

Her hafta Fenerbahçe’den birkaç oyuncu ya sakatlanıyor ya da gördükleri kartlar nedeniyle cezalı pozisyona düşüyor. Ancak geniş kadronun verdiği rahatlıkla, içeride dışarıda maçlarını kazanıp yoluna devam ediyor.

Gelelim Bursa-Fenerbahçe maçına;

Hakem Deniz Çoban, elinde kartı, ağzında düdüğü ile kıyım yaparken, yaptıkları yanlışlara kimse dem vurmuyor. Sercan’ın Bilica’ya attığı tekmeleri görmezlikten gelip, Alex’in “yapmadığı faul” neticesinde, Fenerbahçe’den iki oyuncuya sarı kart gösteriyordu. (Alex ve Guiza) Arkasından Lugano ve Yenal’ın aynı hareketle topa girmelerine ve birbirlerine faul bile yapmamalarına rağmen, elinde gezdirdiği kartı, koşarak gelip Lugano’ya gösterirken, Yenal’ı es geçiyordu! Topla Auta çıkan ve topun çizgiyi en az 50cm. geçtiği bir pozisyonda, Bursa spor lehine Korner vermesine itiraz eden Gökhan Gönül’e gösterdiği karta ne demeli? Ya aynı pozisyon’un devamında, Kazım’ın çektiği şutun Bursa sporlu defans oyuncusunun başına çarparak dışarı çıkmasına autu göstermesi?

Evet, bu kadar hata yapan bir hakem; benim ülkemde iyi hakem olarak gösterilip, yandaş yazar ve yorumcular tarafından korumaya(!) alınıyor. Mazeret hazır! "Hakemde insandır(!) hata yapabilir" Her nedense bu hatalar hep Fenerbahçe aleyhine oluyor. Hiç Fenerbahçe lehine hata yapılmıyor. Hakemin hatasına isyan eden futbolcular da bol bol kart görüp, hakem triyosunun oyununa geliyorlar.

Maç boyunca Bursa spor’un önemli bir gol pozisyonuna girmemesi, buna karşılık Fenerbahçe’nin en az 5 tane yüzde yüz gol pozisyonuna girip, pozisyon bile olmayan bir atak sonucunda, “usta”nın usta vuruşu ile kazandırdığı golle maçı galip bitirip, 5 te 5 yapması, yandaş yazar ve yorumcular ile reyting kaygısı güden Fenerbahçeli yazarları çileden çıkartıyor!

Ben bu yazar ve çizer takımına hak vermiyor değilim! Fenerbahçe’nin en ön sırada ne işi var? Onun yeri sonlar olmalı! Oynamadan, çeşitli ikramlarla maç kazanan takımın en önde yalnız başına kalması gerekir. Fenerbahçe, 45 yıldan beri yapmadığını yaparak, işe çomak sokuyor!

Bu yandaş yazar ve yorumcular şunu unutuyorlar! Bu ülkenin milli takımının yarıdan fazlası Fenerbahçeli futbolcu! Ha şunu diyebilirler, O halde Milli takımın hali ne? Onu Fatih Terim ve ekibine soracaksınız!

Hakemlerin elerlinde kart, ağızlarında düdükle, sahada 100 metre koşucusu gibi Fenerbahçeli futbolcu aramalarının bir faydası yok. Fenerbahçe, hakemleri de yenebilecek güce ve kapasitedye sahip.

Evet, “Herkes bir gün Fenerbahçeli olacak”…

Not : İşimiz muhabbet. Bu vesile ile ülke sorunlarını bir nebze olsun unutmak! Ekonomik sıkıntıların üzerini örtmek, delip geçen krizi teğet gibi göstermek!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..