Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '07

 
Kategori
Blog
 

50.nci Bloğ'umda geçmiş bloglarım

50.nci Bloğ'umda geçmiş bloglarım
 

Milliyet Blog’ta 50.nci yazıma ulaşmış bulunmaktayım.

Dile kolay. Bilgisayarım olacakta 50 adet blog mu yazacaktım ben? Başvuruşumu 2 Ocak’ta yapmış ama kabulüm 3 Mart’ta olmuş. Daha önce yazmış olduğum iki blog 3 Mart’tan sonra yayınlanmıştı. Ancak bunun farkına da 20 Mart’tan sonra varıp yazılarımı şıklaştırdım. Ancak bugün 5 Haziran tarihinde vasıl oldu 50. bloğumu yazmam. Çok mutluyum.

Acaba yazmış olduğum 49 blog arasında en fazla okunan 10 bloğumu kısadan sizlere hatırlatayım istiyorum. İzninizle.

En çok okunan 10. blogdan başlayıp 1. bloğuma doğru ilerliyorum.

10.uncu sırada 22 Mart’ta yayınladığım ‘’Medeni ülkeler seviyesine gelebilmek’’ şu ana kadar 278 kez okunmuş.

9.uncu sırada 30 Mart’ta yayınladığım ‘’Ne oldu size, aşkınız mı bitti’’ 301 kez okunmuş.

8.inci sırada 26 Mart’ta yayınladığım ‘’Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru’’ adlı blog 305 kez okunmuş.

7.nci sırada 29 Nisan’da yayına verdiğin’’’’bekarlık sultanlık mı yoksa rezillik mi?’’ adlı bloğum 308 kez okunmuş

6.ncı sırada 27 Mart’ta yayınlamış olduğum bloğum ‘’Platonik aşkın getirdikleri’’ 370 kez okunabilmiş.

5.nci sırada ise 31 Mayıs’ta yazmış olduğum bloğum’’Altay’ın yükselişine DUR dediler!’’ 383 kez okunmuş

4.üncü sırada ise 4 Nisan’da yazdığın ‘’Seni seviyorum diyebilmek’’ adlı bloğum 491 kez okunmuştur.

Ve 3.üncü sırada ise ‘’İzmir ve Altay’ın yükselişi’’ adlı bloğum da 693 kez okunmuş.

2.nci sırada da dün yayınladığım bloğum ‘’Telekız’lar ve hayat kadınları'' şu ana kadar 774 kez görüntülenmiş.

Yazdığım bloglar arasında da en çok okunan da ‘’Kadının fendi, erkeği yendi’’ bloğum olmuş. Bu bloğumu 2 Nisan tarihinde yayına vermişim. O günden bu yana geçen zaman içersin de tam tamına 920 kişi okumuş. Az çok ta okunmaya devam ediliyor. Yani binli rakamlara az kaldı.

Yorumlara gelince. Sağ olsunlar yorum yazanlara. Onların sayesinde de bilmediklerimi öğrendim. Onlarda kimler demeyin.

Harun Deniz beyefendiler, 5 kere

Sitare, 1 kere

Asilx, bana en çok yorum yazan, 8 kere

Ayda hanımefendiler, 1 Kere

Neslihan Gürsoy hanımefendiler, 2 kere

Hayal Arslan hanımefendiler, 1 kere

Danazor hanımefendiler, 1 kere

Terazi Nilgün Çakıcı hanımefendiler, 2 kere

Aygoz1 hanımefendiler, 1 kere

Gül’ün içinden hanımefendiler, 1 kere

Ufaklık hanımefendiler, 1 kere

Düş hanımefendiler, 1 kere

Mustafa Mumcu beyefendiler, 2 kere

Özlem Kara Hanımefendiler, 1 kere

Pozitive hanımefendiler, 1 kere

Sinem 1903 Hanımefendiler, Beşiktaşlı kardeşim, 1 kere

Bettyboophen hanımefendiler, 1 kere

Ayrıntıda gezinmek hanımefendiler, 1 kere

Mehlika Şeyda hanımefendiler, 1 kere

Saydın35 beyefendiler, 1 kere

Müyesser Saka hanımefendiler, 1 kere

Ahmet Yılmaz beyefendiler, 1 kere

Matilla beyefendiler, 2 kere

Neşe Evrim hanımefendiler, 1 kere

İlyas Bayram beyefendiler, Karşıyakalı abim, 5 kere

Işıl, hanımefendiler, 4 kere

Metin Kıran beyefendiler, 1 kere

Zeynel Kozanoğlu beyefendiler, 1 kere

DG bey fendiler, 1 kere

Fg53, 1 kere

Ali Veral beyefendiler, 1 kere

Siz ve ben beyefendiler, 1 kere yorum göndermişler bana.

Bana gelen toplam 54 tane yorumu 32 arkadaş beni yazılarımı olumlu, olumsuz eleştirmişler. Bu 32 arkadaştan 24 sı birer kez, 4 arkadaş ikişer kez, 1 arkadaş dört kez, 2 arkadaş 5 kez ve 1 arkadaş’ta tam 8 kez yorum getirmişler bana. Her zaman söylüyorum yorumlarıma her zaman açığımdır.

Buradan da size bir bilgi daha vereyim. 7 Mayıs’ta ki Milliyet ‘in internet sayfasında ‘’kara çarşaf’’ hakkında çıkan bir haber üzerine yazdığım ‘’Blogçular beni duyuyor musunuz?’’ adlı bloğum ise 10 yorumla en fazla yorum alan blog olmuş.

Bu ara da arkadaşların bazıları da bana mesaj gönderme lütfünda bulunmuşlar.

Meitn Kıran Beyler, 1 kez

Harun Deniz Beyler, 1 kez

İlyas Bayram Beyler, 3 kez

Zeynel Kozanoğlu Beyler 1 Kez

Sükran Çiriş Budak 1 kez mesaj geçmişler bana.

Bunun yanında da bir soru da Sinem1903 hanımefendi den gelmişti. Teşekkürler.

Milliyet Bloğa önerilerim var. Burada çok değerli arkadaşlarımız bulunuyor. Yazdıkları blogların bazıları okunacak cinsten. Bunu zaten istatistiksel raporlara baktığımız da anlamak mümkün. Henüz 500 okunacak bloğu yokken bir bakıyorsunuz öyle bir blog yazıyor ki yayına girer girmez okunma sayısı bir anda 1000’li sayılara ulaşmış bile. Ne yazmış acaba da bu yüksek rakamlara ulaşabilmiş?

Tabi ki halkın dikkatini çekebilecek konuları bulabilmekte iş. Devamlı her gün dört, beş adet blog yazmak iş değil bana göre. Eğer bir konuyu yazacaksak ne yazacağımızı ılk önce kafamızda tasarlamalıyız. Gerekiyorsa araştırma yapmaksa eğer onu da yapmalıyız ve sonra oturup yazmalıyız. Yazarken anlaşılacak bir dilde okuyucuları sıkmadan konuyu sürükleyecek biçimde yazabiliyorsak ve yazının sonunu düşündürecek cümleler kurarak konuyu bağlıyabiliyorsak eğer okuyucu bulabiliriz. O zaman okuyucu sonra yazacağınız bloğu bekler. Aksi halde kimse sizin yazılarınızı dikkate almaz okumaz ve bundan sonra yazacağınız bloğunuzu merak emez bile.

Öz ve az yazan ama okunabilen bir yazar olmak lazım.

Onun için de Milliyet Blogtan tek bir isteğim var. Belirlenecek zaman içinde belli bir okur sayısına ulaşan bloğu gazetede yayınlasınlar. Çünkü biz okuyarak kendisini ödüllendirdik. Birde o bloğ yayınlandı mı o yazarın keyfine diyecek olmaz. Bu benim şahsi görüşüm.

İşte bu kadar da zor ve zahmetli bir iştir yazarlık.

Yoksa siz halen kolay mı zannediyordunuz yazarlığı?

Not 1: Yukarıda ki veriler 5 Haziran 2007 saat:22.35 itibari iledir.

Not 2: Yukarıda bahsettiğim isimlerin cinsiyetlerini tespit edemediğim arkadaşlardan hanımefendi veya beyefendi diye hitap edemediğim için özür dilerim.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..