Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '09

 
Kategori
Aile
 

50 olmak

50 olmak
 

İnebolu, 1961 yılı olmalı... Babam, kızkardeşim Aysel ve ben...


27 Mart 1959 günü İnebolu, Yeşilöz Köyü’nde doğmuşum. Elli yıla elli yılın ardından bakınca, çok kısa bir süre gibi görünse de, on yaşımdayken elli yaş düşünemeyeceğim kadar uzaktaydı.

Bugün 27 Mart 2009, elli yıl olmuş, ne demek elli yıl?

Bu elli yıl özel bir dönemdeymiş.
Elli yılda bir binyıl bitmiş, diğeri başlamış.
Elli yılda bir yüzyıl bitmiş, diğeri başlamış.

Elli yılda 50 bahar, 50 yaz, 50 güz, 50 kış, 100 ekinoks yani 200 mevsim geçmiş. Sabırsız çiçekler 50 kez açmış, elli kez ilk kar yağmış.

Elli yılda 600 ay, 2.609 hafta, 18.263 gün başlamış ve bitmiş. Haftayı, günü tanımadığım yılları atarsak en az ikibin kez haftasonu geldi diye sevinmişim.

Elli yılda, kimi zaman su gibi akan kimi zaman geçmek bilmeyen saatlerden 438.312 kez yaşanmış, hesaplayınca 26.298.720 dakika, 1.577.923.200 saniye ediyor. Birbuçuk milyar saniye...

27 Mart 1959, doğmuşum. İnebolu, Yeşilöz Köyü...

Köyün adı Ibras’mış o zamanlar, daha sonra Yeşilöz olmuş. Köyün aşağı tarafında olduğu için Aşağıköy derlerdi bizim evlerin olduğu yere, 6 ev vardı o zamanlar, şimdi 5 ev var, dördü terkedilmiş. İşte şimdi terkedilmiş olan, o zamanlarda cıvıl cıvıl yaşam mekanları olan o evlerden birinde doğmuşum.

Doğduğum zamanlarda, o evde büyükbabam, babaannem, büyük halamız, babam, annem, halam, iki amcamızla birlikte yaşarmışız.

27 Mayıs 1960, kardeşim Aysel doğmuş.

Bir fotoğraf var o yıllardan. Babam bir koluyla Aysel’i tutmuş, bir koluyla beni... Benim yüzümde bir merak, Aysel’in yüzünde bir korku. O zamanlar fotoğraflar fotoğrafçının stüdyosunda çekilirdi.

16 Ağustos 1963, kardeşim Altan doğdu.

Düşündüğümde ilk anımsadığım olaydır. Köyde herkes mutlaka bir işin bir tarafından tutar. Doğum anı gelince tarladakilere haber verme işi 4 yaşındaki bana düşmüştü. Koştura koştura gittiğimi anımsıyorum ama haber verip veremediğim kalmamış belleğimde.

Ağustos 1965: Babam Almanya’ya çalışmaya gitti.

O yıllarda birçok komşu evden Alamanya’ya gidenler olduğunu duyardım. Neredeydi orası. Benim bildiğim yalnızca İnebolu vardı, 3 km ötede. Sonra birgün babam da gidiverdi Alamanya’ya.

Eylül 1965, Yeşilöz Köyü İlkokulu'nda okula başladım. Öğretmenim Hüseyin Bilal’di.

31 Ekim 1966, İnebolu’ya taşındık.

Ertesi gün Yeniyol İlkokulu’na başladım. Öğretmenin Dürdane Örüklü’ydü.

1967’de annem de babamın yanına gitti. Hangi ay olduğunu anımsayamadım ancak yolcu ettiğimiz gündeki sokakları dolduran kalabalığı hiç unutmadım.

İnebolu Aşağı Hatıbbağı Mahallesi'ndeki babaannem, büyükbabam, halam, kardeşlerim Aysel ve Altan’la yaşamımızı sürdürdük. Babam ve annem her yaz yaklaşık bir ay süreyle geldiler.

Eylül 1970’de İnebolu Ortaokulu’na başladım.

İlkokulum eve çok yakındı, ortaokul ise pencereden görünürdü, yüksekçe biryerdeydi. Dik yollardan sonra yüzlerce merdiveni tırmanarak gitmek çok kolaydı o yaşlarda, şimdi merdivenlerin yarısını çıkmadan nefes nefese kalıyorum.

Eylül 1973’de İnebolu Lisesi’ne başladım.

Okul, ders arasında koşturup eve gidip dönebileceğim yakınlıktaydı. O yıllar hep okulla ev arasında geçti.

Haziran 1976’da Liseyi bitirdim. Aynı ay Üniversite Giriş Sınavı’na girdim. O zamanlar üniversiteyi kazanmak şimdiye göre çok daha kolaydı.

20 Aralık 1976, ODTÜ’de Kimya Mühendisliği Bölümü’ne başladım.

Haziran 1981’de üniversiteden mezun oldum.

Temmuz - Eylül 1981’de Kastamonu Şeker Fabrikası’nda staj yaptım.

Ekim 1981’de ODTÜ Kimya Mühendisliği’nde master yapmaya başladım.

Ocak 1983’de aynı bölümde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladım.

Şubat 1985’de anneannemi yitirdiğimde ailemdeki ilk kez bir yakınımın ölümüyle bu acıyı yaşadım.

Şubat 1985’de masterımı bitirip aynı bölümde doktoraya başladım.

14 Ağustos 1987, hem benim hem de kardeşim Altan’ın yakın arkadaşı Muharrem’in trafik kazasında ölümüyle sarsıldım.

Ocak 1988’de anneannemden 3 yıl sonra dedemi de yitirdim.

11 Mayıs 1989’da büyükbabamı yitirdik. Hastalığı bir hafta sürdü. Hep “Yedi gün yatak sonra toprak” derdi, dediği gibi oldu.

19 Ocak 1991’de yeğenim Çağla doğdu. Çağla da aynı amcası gibi dağınıktır.

Ekim 1992’de doktoramı tamamladım.

Ekim - Aralık 1993’de askerliğimi Burdur’da yaptım.

Kasım 1994’de ODTÜ Araştırmalar Koordinatörlüğü’nde çalışmaya başladım.

1 Mart 1997’de yeğenim Sıla doğdu. Sıla sayesinde ne kadar çizgi film oynadıysa hepsini sinemada izledik.

18 Ağustos 1999’da doktoradaki tez hocam Hasan Orbey’in ölüm haberini aldım.

26 Ocak 2000’de kardeşim Altan’ı yitirdim, yaşamımdaki en büyük acıyı yaşadım ve yaşıyorum.

20 Mart 2003’de, büyükbabamdan 14 yıl sonra babaannemi yitirdim.

50 yıl geçti, doğumlarda sevindim, ölümlerde üzüldüm. Birşeylere başlarken alışmanın zorluğunu, bitirirince kuş gibi hafiflemenin rahatlığını yaşadım. Unutulmaktan korkmadım ama unutmaktan hep korktum. İşte onun için anıları saklamaya çalıştım, yazılarla, fotoğraflarla.

Bugün, 27 Mart 2009 ve ben 50 yaşındayım. 50 olmakla 49 olmak ya da 48 olmak arasındaki farkı henüz anlayamasam da, 50 olmak özel birşey olmalı.

Ankara, 23-27 Mart 2009

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..