Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '11

 
Kategori
Edebiyat
 

50'sinden Sonra Aşk

50'sinden Sonra Aşk
 

"Yakında seksen iki yaşına basacaksın. Altı santim küçüldün, kırk beş kiloya düştün ama hala güzel, çekici ve arzu uyandırıyorsun. Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum. Son zamanlarda sana biraz daha aşık oldum ve sadece benimkine değen bedeninin sıcaklığıyla dolan, kahredici bir boşluk taşıyorum, göğsümün tam ortasında yeniden..." 

Seksen dört yaşındaki gazeteci-yazar Andre Gorz, hastalığı artık iyice ağırlaşan karısı Dorine'e yazdığı mektupta böyle diyor. Ve 24 Eylül 2007 de yaşamlarını birlikte noktalamaya karar verdiklerinde, arkalarında inanılmaz bir aşk bırakıyorlar.  

Değil 50'sinden sonra, 80'lerde bile aşkın nasıl yaşandığını ve nasıl bir kitaba dönüştüğünü öğrenmek isteyenler için Andre Gorz'un "Son Mektup - Bir Aşk Hikayesi" kitabını okumalarını öneririm.  

Tam 51sene sevdiği kadını bekleyen bir erkeğin, aşk konusunda söyleyecek çok şeyi olduğunu düşünerek başlamıştım okumaya, Kolera Günlerinde Aşk'ı. Ve sonunda öğrendim ki, aşk beklemekmiş. Kaç yaşına kadar olursa olsun, beklemek! Yazarı henüz hayattayken klasikleşen bu baş yapıt, bilindiği gibi, Marquez'in 50 yaşından sonra kaleme aldığı romanlarından.  

Bir başka Latin Amerikalı yazar, Carlos Fuentes sinema oyuncusu Jean Seberg'le yaşadığı aşkı satırlara döktüğünde 67 yaşındadır.  

Goethe ise, 83 yıllık yaşamı boyunca aşık olmaktan hiç vazgeçmez. Hayatını, kadınları ve insana dair her duyguyu son yıllarına kadar yazmayı sürdürür.  

Döneminde ahlaksızlıkla suçlansa da Lolita, ancak olgun bir erkeğin bakış açısından yazılabilecek bir romandır. Ve Nabokov, 51 yaşında yazmaya başladığı romanını 57'sinde bitirir.  

Neyse ki, Tolstoy Anna Karenina'yı 49 yaşında yazarak, kendini olumsuz bakışlardan(!) kurtarmayı başaran yazarlar sınıfına dahil olur...  

Niyetim, elbette edebiyat dünyasında 50 yaşından sonra aşka dair yazanları sıralamak değil...  

50 yaş ve üzerinin insanın en olgun, en verimli ve en güzel yaşları olduğunu vurgulamak!  

Ve aşkın, her yaşta yaşanabilecek bir duygu olduğunun altını çizmek.  

Bu arada, güzel derken tabii ki fiziksel güzellik değil anlatmak istediğim. Huzurlu bir ruhun insanın bedenini saran aurasıdır, onu güzel kılan.  

Bu da ancak, görmek için bakanlar tarafından fark edilir!  

 

 

 

 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..