Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '14

 
Kategori
Güncel
 

50'sini geçenlere erken emeklilik...

50'sini geçenlere erken emeklilik...
 

Dün Takvim gazetesinde emeklilerle ilgili ilginç bir haber vardı. 50 yaşını geçenlere erken emeklilik geliyormuş. Haberin devamı şöyle:
 
"8 Eylül 1999 şartı iptal oldu. Yaş engeline takılan yüzbinlerce çalışana erken emeklilik imkanı doğdu. 50 yaş ve 10 yıllık süreyi dolduran emekli olabilecek."
 
Haber doğruysa ve uygulanırsa bir haksızlık da böylece düzeltilmiş olacak.
 
Sisteme belirli şartlarda giren insanlara oyun oynanırken "oyunun kuralı değişti" demek zaten büyük bir yanlışlıktı ve bu yanlışlık elbette mantıklı bir zamanda değiştirilecekti. Emeklilik prim günü ile 25 yıllık çalışmayı tamamlayan insanlar bir de yaşı bekliyorlar. Oysaki emeklilik şartı her insanın kolayca anlayacağı tarzda basit ve adil olmalı. 25 yılsa, 25 yıl. 20 yılsa 20 yıl. Oysaki şimdiki durumda "25 yıl" var, "belli bir pirim günü sayısı" var ve bir de üstüne üstlük "yaş sınırı" var. İnsanlara emeklilik haram gibi bir durum var ortada. Zaten halk bunu çok veciz bir şekilde sinesinde çoktan yargıladı ve adına da "mezarda emeklilik" demişti zamanında. Gerçekten de öyle. Bizim ülkemizin çalışma şartları başka ülkelere benzemiyor. Dünyayı yakalamak için zamanları çifter çifter atlamak zorunda olduğumuz için her şeyimizde yamalar var. Bir Avrupalının çalışma şartları ile Türk insanının çalışma şartları aynı değil. 65 yaşına kadar Avrupa'da insanlar bir işyerinde emekli olana kadar her türlü insancıl şartlarda çalışabilirler ama Türkiye'de bu mümkün değildir. Ha eğer Türkiye'de kurumsallaşma çabaları yıkılmasaydı, özelleştirme gibi uygulamalarla çalışanlar mağdur edilmeseydi, insanlar güvencesiz bir şekilde piyasanın insafına bırakılmasaydı, bizim ülkemizde de belki durum böyle olacaktı ama artık uzun yıllar bir yerde çalışıp da emekli olmak sadece devlette ve bazı kurumsallaşmaya çalışan, çalışanına değer veren özel şirketlerde mümkün. Yoksa insanlar artık ülkemizde uzun bir süre özel şirketlerde çalışamıyor. Aslında bu konuya da el atmak lazım. Özel şirketlerin de kurumsallaşma çabalarına destek olunmalı. Kurumsallaşmaya çalışan şirketlere teşvikler verilmeli.
 
Ha deniyor ki efendim insanlara emekli parasını nasıl ödeyeceğiz. İstenirse ödenir. Neden ödenemesin ki? Devletin bir önemli görevi de sosyal devlet olması değil mi? Devletin en önemli varlığı kendi insanıdır. Bu insan kaynağına sahip çıkacak olmasıdır. Bugün çoğu insana sosyal yardım yapılmıyor mu? Ona da mı karşı olacaksınız? Ona karşı olmuyorsanız o zaman senelerce emek harcamış insanların emekli olması, emekli ücreti alması da sizi rahatsız etmemeli. Bundan ancak mutluluk duymalısınız. 
 
Bir de şu var. Emeklilere iyi para verilemeyebilir veya piyasada çalışacak adam bulunamayabilir. Bunun için de çalışmalar yapılmalı. İstenirse her zaman para bulunabiliyor. Bu zaten bir politika işi. Örneğin 25 yıl çalışmış bir insana 1200 TL emekli maaşı veriyorsanız, deyin ki emekli olup da çalışacak olan olursa 30 yıla 1500 TL, 35 yıla 1700 TL para vereceğiz. Böylece hem çalışma özendirilmiş olur  hem de çalışanlar çalışmaya teşvik edilir. Tabii çalışma şartlarını da denetlemelerle insancıl hale getirmek ve kayıt dışını engellemek şartıyla.
 
Her zaman istenirse bütün kesimleri memnun edecek optimum çözümler bulunabilir. Sizin, insanlar para alıyor diye üzülmeniz değil, sevinmeniz gerekir. Zira, bu para mutlaka harcanacak ve harcandıkça da herkes (ülke) yine kazanacak.
 
Devleti yönetenlerin bence her zaman vizyonları, ufukları geniş olmalı, çözüm odaklı, insan odaklı, gelişme odaklı olunmalı ve her zaman sosyal adalet düşünülerek hareket edilmelidir.
 
 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..