Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '13

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

50 yıl sonra bile görür görmez tanıdığınız kimse basit insandır

50 yıl sonra bile görür görmez tanıdığınız kimse basit  insandır
 

Hayat insanı değiştirir ya beni enterese etmiyor, hayatın değiştirmesini beklemeden kendi kendini değiştirmelidir; tabutta tanıyamadığım insanın heykelini dikerim.

Bu, neden bu kadar önemli? Çünkü yaşadığınızı gösterir. “Ya bu bizim Halil! Yıllar geçti, hiç değişmemiş” Önemsiz bir kişiden bahsediyor. Bazen de tersi olur, “Ne kadar değişmişsin, tanıyamadım”

Hayat insanı değiştirir de bunlar genelde olumsuz değişikliklerdir; saçınız dökülür, dişleriniz çürür, kilo alırsınız falan. Sizin kendinizde yarattığınız değişimler ise tersine olumlu. Sağlıklı yaşamış, spor yapmışsınızdır. Kaşınızı gözünüzü düzeltmiş giyimde tarz yaratmışsınızdır. Hayatın yaptığı değişikliklerde yine de tanınırsınız; çünkü hayat size bir şey eklemez. Gerçi aldığı zaman da sizi değiştirir ama bu değişimde yaratı olmadığı için öze yansımaz. Esas kendiniz yaptığınız değişimlerde bambaşka biri olursunuz.

O nedenle fakirliği, zarureti bir yana bırakırsak kişiyi 50 yıl sonra gördüğümüzde yine de tanıyabiliyorsak gerçekten önemsiz basit bir insanla karşı karşıyayız demektir. Kendini değiştirebilen elit insanları on yıl sonra bile tanıyamaz “Beyefendi/hanımefendi çıkaramadım” dersiniz.

Toplumumuzda nedense değişmek/değiştirmek olumsuz algılanıyor. Değişmek deyince kulağımızı kesecek, burnumuzu kafamızın arkasına götürecek değiliz. İmaj/görüntü değişiklikleri.

Bir de hani görüntünüz üzerinize yapışıp kalmasın. Yolda belde sizi görenler  hemencecik bakar bakmaz  "Bu bizim Zehra" diyorlarsa maalesef... Tanıyamıyorlarsa doğru yoldasınız. Yıllar sonra karşılaştığım bir dostum bana "Hiç değişmemişsin" dese kahrımdan ölürüm. Tamam bu biraz gençliğimi, güzelliğimi koruduğumu gösterir ama değişmediğime göre demek ki kendime beni farklı gösterecek bir şey yapmamışım. Doğduğunda başka ölürken başka bir kişiysen ancak sana yaşadın diyebilirim. Ama Korkut bu kadar değişirsek insanlar bizi nasıl tanıyacaklar. Gözlerinizdeki ışıktan!

Çalıştığımız yerde ablam kardeşim olsun çok güzel bir hanım vardı. Herkes ona abla diyordu ve o bundan çok memnundu. İnsan olarak mükemmel ama kadın olarak güzelliğinin üzerine hiçbir şey katmamış. Kendisine güzel olduğunu ama bunu değerlendiremediğini söyledim. Yarasını deşmişim, napmalıyım dedi. Ayşe abla değil Ayşe Hanım olmalısın. Sen daha abla olacak yaşta değilsin (kadınlarda abla olma yaş sınırı 60’tır) Vücudun çok güzel; spor yaparsın, giyim şeklini değiştirirsin, arabanı yenilersin. Şimdi içeri girdiğinde kimsenin dikkatini çekmiyorsun. O gün herkesin sana bakayım diye boynu kırılır. Bir fikrin var mı dedi. Uzun boyu ve dolgun vücudu nedeniyle çizmeyi önerdim. Bacaklarını gösterecek diz üstü etek (çünkü sonuçta 50 yaşındaydı ve pantolon pek gitmezdi. Belki spor yapınca kot olabilir) Saçlar afilli, gerekmese de gözlük, makyaj, modern tarz bluz derken 6 ay ücretsiz izin alıp döndüğünde kendisini kimse tanıyamadı. Nasıl olmuşum, dedi. Heyecandan iyi olmuşsun bile diyemedim. Hayatın sizi değiştirmesine izin vermeyin, siz kendinizi değiştirin.

 

 

 

  

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..