52 Kadın arasına ben giremedim.

Benim adım listede yok.

Çünkü bir özelliğim yok.

Bendeki vasıfları tek bir kelime özetler… Zaaflar

O zaten her Allahın kulunda var.

Sizler de duymuşsunuzdur; ben de haberleri izlerken gördüm duydum.

AK Partili kadınlar: Seçkin Türk kadınlarını; tanınmış başarılı Türk kadınlarını dünyaya tanıtmak amacıyla bir belgesel çekmek için hazırlıklara başlamış.

Belgesel adaylarına teklif götürülmüş.

“Bizim böyle bir niyetimiz var; sizin bu belgesele katılma isteğiniz ve niyetiniz var mı” Diye sormuşlar.

Kimileri (sanırım çoğunluk) memnuniyetle kabul etmiş.

Kimileri de protesto ile yanıt vermiş.

AKP Kendi reklâmını yapmak için böyle bir adım atıyor.

Gerekçeleriyle reddetmişler.

Bence iyi etmemişler ve hemen ilave edeyim ben AKP takipçisi değilim.

Ben gariban bir kulum; bir siyasi partim bile yok çünkü beni içlerine almazlar. Neden alsınlar ki…

Yeşil, ağaç; çiçek böcek; tüylüler kanatlılar; deryalar denizler alabalıklar…

Vatan Millet Sakarya… Nakarat nakarat…

Siyaset daha farklı konulardan yeteneklerden beslenir.

Gemisini yürütene kaptan...

Ne derlerdi eskiler(eskilerden pek fazla kimse kalmadı ya her neyse)

“Kan kusar; dışarıya karşı kızılcık şurubu içtim der” Mert kadındır; çocuklarının aşkına o adamın kahrını çeker; dert yanmaz. (tırnak dışındaki düşünce bana ait gerçi artık ben de eskilerden sayılırım.)

Kan kusan kadın; dert yansa ne yazar?

Kan kusturanı terk etmedikten sonra; ne kadar dert yansa boşu boşuna…

Dış politikamızda atılacak her adım eğer hayırlara vesile olacaksa…

Yekvücut; uygun adım marş şeklinde yürümek gerekir.

Varsa hesaplaşmalar; daha sonra kalındığı yerden devam edilir.

Kırılan kollar artık yen içinde de kalmıyor kardeşim.

Şeffaf kumaşlar.

Ünlü 52 Kadın Listesi projesine; benden bir EVET ( Ya Allasen senin evettin kimin umurunda) Her ne kadar oylamaya sunulmadıysa…

Ha sahi bak şimdi aklıma geldi.

Halk neden kendi seçmedi.

Her ilden; her yöreden; çok tanınmışın yanında; az tanınmış; az tanınmışın yanında bir Nobody (ünsüz adsız)…

Çay fındık; pamuk zeytin toplayan, tütün kıran; koyun keçi camız güden; sokak çocuklarının derdini dinleyen, meteliğe kurşun atan; kimsenin bilmediği ünsüzler de yer alıverselerdi bu filmde…

Naçizane fikrim… Daha doğal olmaz mıydı?

Tüm dünya… Ya bizleri; Anadolu kadınını Sertap Erener gibi şarkı söylüyor sanırsa…

Külliyen doğru değil; işin yoksa yemini billâh et…

Batılının; Uzakdoğulunun vs. vs.

Laf aramızda… Kafası karışır.

Bizler halden anlarız. Her kuşun bülbül olmadığını da…

27.Ekim 2010 Çarşamba

Alev Meisel

Kendisi meziyetli; yolları eziyetli illerin incisi İzmir’den…

Tabii tüm bunlar Metro çalışmaları yüzünden…