Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '18

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

57.ci Alay'a Saygıyla.

57. ci Alay bir tane kalmadan şehit düşenler. Mustafa Kemal Paşa’nın ünlü emrini verdiği 57. Alay. Anzaklara karşı canlarını inançlarıyla feda edenler.
“Ben Size Taaruzu Değil, Ölmeyi Emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek sürede yerimizi başka birlik ve komutanlar alacaktır”.
Ölüme koşanlar ruhları şad olsun…

Ürperten o yıllar ve Yarbay Mustafa Kemal... Bir cephe, bir sınır, bir ülke çizmeye kararlı, inançlı idi...

Dün akşam kitapta bir fotoğrafına rastladım. İlk defa gördüğüm bir fotoğrafıydı. Bu fotoğraf O’nun bu kurtuluş sürecindeki yalnızlığını simgeliyor sanki. Omuzlarında, yapacağı tüm işlerin kararını vermiş ve inanmış yükü .
Bitirmiş ve zaferin bir duruşunu simgeliyor fotoğraf düşünceli, ağır, yorgun...

Gece Çanakkale’de düşmanın içinde ince çizgiye yürüdü. Her karış yerinde coğrafyayı ve toprağını incelemekle geçirdi. Hiç uyumadı. Mehmetçiği, askeri uyumadı  Eşsiz büyük komutan Yarbay Mustafa Kemal’in ardından yürüdü, savaştı burun buruna çarpıştı ve ölüme koştu...

Düşman askerlerinin komutanları savaş tarihinin en büyük yenilgisini tatmışlardır.

Çanakkale savaşlarında ünlü komutanların savaştığı tarihi yarımada, yıl 1930. Fransızlar Çanakkale’de bıraktıkları ölüleri için Morto koyuna bakan bir tepede bir anıt yaptırmışlardır.

Açılış töreni için Fransa’dan yüzlerce insan gelmiştir, 3 vapur dolusu ziyaretçi içinden General Guro çıkar.
Guro Mehmet Çavuş anıtını da ziyaret eder; tek bacağı üstünde saygı duruşunda bulunan General etrafındakilere dönerek şunları söyler;

“Bir sabah Türklerle süngü savaşına başlamıştık. Çarpışma akşam geç vakte kadar devam etti. Ortalık kararınca Türklerle anlaşma yapmak mecburiyetinde kaldık. Çok sayıda ölü ve yaralı dar bir alana yığılıp kalmıştı. Bizim askerler sedyelerle harp sahasına çıktıkları zaman, ben de aralarına katılmıştım. Gözümün takıldığı bir manzara ile aniden irkildim. Bu muhteşem tablodaki Türk askeri kendi yaralarına yerden aldığı toprakları bastırıyor, kucağındaki yaralı asker için ise gömleğini yırtıp onun yarasını sarmaya uğraşıyordu.

Efendiler; Bu kahramanın kucağındaki yaralı kimdi biliyor musunuz?
Sözlerinin burasında sakat generalin bağıran sesi kesilir, derin bir iç çekerek adeta fısıldar.
“Efendiler; Türk askerinin kucağındaki bir Fransız askeriydi...
Generalin sesiyle birlikte gücü tükenmiş yere çöküvermişti. Ağladı, ağladı...

Düşmanına bile böyle bir muameleyi yapabilen kahramanın kalbindeki inanca bugün ne kadar muhtacız değil mi...?”

Mustafa Kemal Paşa “Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geriye gitmek yoktur.

Uyku ve dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım”

inanıcını Türk askerlerine ve ruhlarına işlediği büyük bir kuvvet olan yüz binlerce şehit olan Türk askerleri Çanakkale’yi ve tarihi altın yaldızlarla yazmışlar büyük bir millet Türk’ün bağrından çıkıp gelmiştir.

Hamilton bütün gerçeği İngiltere Harbiye Başkanlığı’na; Niçin geriye çekildiğimizi soruyorsunuz, bütün gerçeği tüm açıklığı ile size bildirmek isterim.

Çok cesur muharebe eden, en iyi sevk ve idare edilen asil Türk ordusunun ve Yarbay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın karşısında bulunuyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım” diyerek Çanakkale savaşlarındaki gerçeği açıklar.

Hüseyin Avni, Ezineli Yahya Çavuş daha niceleri...Yüzbaşı Hasan bey ismini koyduğu kızı Didar’ı hiç görmez.
Didar hanım 82 yaşında İstanbul’da vefat eder.

Bir Devrin battığı yerdeyiz. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünün yazıldığı yerde.
Binlerce Mehmetçiğin vatan için kalbinin attığı yerde, Çanakkale’deyiz.

Bu savaşta, tıbbıyeli öğrenciler de vardı. Çiçeği burnunda, yaşları on yedi, on sekiz ,diğer Mehmetçikler gibi.
Onlar da o güzel düşleriyle ve özgürlük ateşiyle bembeyaz cennete, ölüme kavuştular. En yüksek duyguya eriştiler, şehit oldular. Ama hiç uyumadılar, eğer bir dakika uyusalardı bir ömür ,bir yüzyıl bir daha uyanamayacaktı Yüce Türk Milleti.

Seyit Onbaşı Askerliğinin 6.yılında Gelibolu mecidiye bataryasında topçu eri iken, Queen Elizabeth, Ocean zırhlılarının açtığı ateş sonucu açılan çukura baş aşağı beline kadar gömülmüş,yanındaki sıhhiye eri Onu bacaklarından çekerek kurtarmıştır. O sırada bataryada bir tane top ve bir-kaç topçu eri kalmıştır.Topun mermiyi kaldıracak vinci isabet aldığı için parçalanmıştır. Bunun üzerine mermiyi arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımıyla sırtlamış ve bu şekilde topun altı basamağına çıkarak mermiyi topa sürmüş ve ateşlemiştir. Ocean zırhlısına isabet ederek gemiyi batırmıştır.

Çanakkale’ye cepheye koştular...Hepsi de yılmadılar,korkmadılar ölüme sonsuz mutluluğa koştular,şehitler anıtı gibi yükseldiler. Ölüme inançla ve ruhla koşanlar. Binlerce şehit huzur içinde yatmakta.


Şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyoruz.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..