Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '07

 
Kategori
Anılar
 

60... 70... 80... 90.. 100 karada yüz denizde yüz

60... 70... 80... 90.. 100 karada yüz denizde yüz
 

Hazırlanmıştık Gümüldüre pikniğe gitmek için. Keyfim yeni geldi hadi bakalım düşelim yollara.

Mahallede bir sevinç bir heyecan, sanki bir bayram günü... Piknik sepetleri, torbalar, annelerimizin özenle kumaşları keserek dokumacıda metre işi dokuttukları yolluklar, mangalımız, torba torba erzaklar içlerinde kütür kütür biberler söğüşlük domatesler… (kesilince nerede ise kendi kadar su bırakan kıpkırmızı mis kokulu)salatalıklar, közlemelik patlıcanlar, köfteler…

Dolmalar, özenle açılmış börekler, pişiler, akşam üzeri çay sefasında yemek için kurabiyeler, bardaklar, tabaklar.. bıçaklar ille de kocaman kocaman karpuzlar.

Yakar top, voleybol, futbol hastalarına top, kızlara ip, hele de küçük çocuk varsa mutlak iki ağaç arasına salıncak ipi.. tavla. Herkes kendi için önemli olanı kapar, hayda hoppa.. derken anneler kamyona çıkamayanlar için biri merdiven olur dört ayak üstüne durur. "Hadi annem hadi dikkat et, amanınn düşüyorum, " nidaları arasında adeta keklik gibi sekerek bende geliyorum bende, diyen nineler dedeler, Özenle kamyonun içine kilimler serilir, anneler babalar oturur.

Birer keyif cigarası yakılır..

Çocuklar hele de genç kızlar genç delikanlılar, kimi göz süzer, kimi işmar eder. Kimide, "Haydii bakın biz nasıl eğleniyoruz, " der gibi, bir türkü tutturur (bize bakıyorlar mı acep diyerek etrafı süzerler) Hele birde bakılıyorsa daha bir coşulur nedense, türkülerimiz eşliğinde.

Çocukluğumdan kalan yol türküsü... Domatesin çekirdeği kırmızı kırmızı, bizim mahalle buranın yıldızı yıldızıııı... Ya da

Çadırımın üstüne şıp dedi damladı, Allah canımı almadı almadı...

Ohhh yandan, 60… 70….80… 90….100.. karada yüz, denizde yüz nidaları arasında ortaya çıkan kızlarımız ya da oynamayı seven hatunlarımız, oynar ha oynar..

Birde davet bekleyenler vardır, sen oynarken gözlerinin içine bakarlar hadi beni de çeksen oyuna diye. Fark edersin, çekersin kolundan bu kez, "Yaaaaa ben bilemem ya, " derken oturmak bilmezler...

Ve o ağaçlık mı bu ağaçlık mı derken varılır hedefe, yollarda bizim gibi erkenden yola çıkan uyanıklarda yok değildir hani.

Kamyonun durması ile herkes bir ağaç altı tutmak için koşuşur. Hemen nargileler çıkar, çaydanlık olanca haşmeti ile küçük tüpün üstüne konur etrafı kapatılır, rüzgardan etkilenmesin diye.

Kahvaltılıklar çıkarılır, kadınlarımız her zamanki gibi anaçlıklarıyla, donatırlar sofrayı neşe içinde oturulur..

-Ne iyi ettik de geldik, yaaa hep gelelim diye şimdiden sonraki gelişler planlanır.

Yemek sonrası ipler toplar tavlalar çıkar...

-İstop oynayalım

-Yoooo sen oynayamazsın...

Oradan bebenin biri ağlar...

-Bende oynayacağım,

Anne kızar...

-Aaa git debelen çimende arkadaşlarınla oyna, babanın yanına git azıcık da o seninle oynasın,

Baba kızar..

-Şu ananı bir sinemaya bir de gezmeye doyuramadım tövbeler tövbesi, diye söylenir..

Piknikler, yeni yeni arkadaşlıkları da hazırlar..

Eeee malum nisan mayıs ayları, gevşer gönül yayları hesabı...

Çiftler oluşur, kiminin annesi ters bakar kiminin babasını annesi frenler..

-Şöyle şu kıza fazla yaklaşmasın Hasan beylerin oğluna, benim kafamın tasını attırmayın, zehir etmeyin bana piknik yerini bir daha zor görürsünüz sonra...

Dedeler nineler bir ağaç gövdesinde gözlerini kapatıp şekerlemelere başlarlar, yenir içilir..

Eskilerde babalarımız şimdiki gibi eşofmanlar nerde, çizgili pijamalarıyla uzanırlar sere serpe kilimlerin üstünde sefa sürerler...eğer ki birde dümbelek varsa mahallenin Emine ablası alır eline dümbeleği, çalar söyler, oynanır kurtlar dökülür...

Gün yavaş yavaş gün kavuşurken, gönülsüz de olsa toplanır tüm mahalle halkı, neşe içinde binilir kamyona yeniden.(çevre temizlenir tabiki)artık yola çıkma vaktidir...çala söyleye mahalle hudutlarına varılır..

Tam girerken yine büyük bir coşku ile.. İşte biz geldik çok da eğlendik der gibi daha bir kıvrak dans edilir kan ter içinde perde arkalarından birazda kıskançlıkla süzülür gidenler..

Perde aralığından gelenleri gizlice izleyen Hayriye Hanım eşine söylenir..

Eeh bey ehh alacağın olsun, beni böyle perde ardında bırakıp Semra Hanımı şöyle karşımda oynattın yaaa, ahhh ahhh rahmetli anam ne kadar haklıymış der.

Ötesi biz karışmayız aman diyim... Karı ve koca arasına girilmez...

Sevgi ile kalın…

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..