Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

60’ından sonra hastalanmak yasak; başın ağrısa yaşlandın artık

60’ından sonra hastalanmak yasak; başın ağrısa yaşlandın artık
 

Adamın düğününe gidiyorsun; hani köylün akraban gitmesen olmuyor iki tane muhabbet konusu var: Emekli olmadın mı daha? Sağlığın nasıl? Bana sağlığımı soran adam (öğrenmek için değil, sağlığın kötüdür, kötü olması gerekiyor anlamında soruyor) ayakta zor duruyor, ben düğün evine Pazar koşusuyla gitmişim. Şu sizin de tanıdığınız memur Selahattin 60’ına merdiven dayamış ama henüz emekli olmamış (daha doğrusu olamamış) Diyor ki dairede yılda 56 defa doktora giden bile var, ben bir yılda 4 defa (o da soğuk alğınlığı falan) doktora çıkıyorum yaşlandın artık diyorlar. 56 defa doktora gidene bir şey yok 4 kez soğuk algınlığı için ilaç yazdırıyorsun “yaşlandın artık” Çünkü 60’ına değmişsin.

Ondan sonra ağzımı bozduğum zaman editör yazımı yayımlamıyor. Bunları meşe odunuyla döveceksin. Hastalık herkes için var. Bu işin yaşlısı genci yok ki. Hem 60’ındaki biri yaşlı olur mu? Bu adam/kadın belki 90 yaşına kadar yaşayacak ki (oluyor, olmuyor mu) daha önünde 30 sene var. Sen kalkıyorsun nezle için ilaç yazdırmış “yaşlandın artık” deyip adamı durup dururken yaşlılık stresine sokuyorsun. Bu kadar cehalet, bu kadar terbiyesizlik olmaz ya! Elin İsveçlisi 89 yaşında dünya turuna çıkıyor, sen 60 yaşındakine yaşlandın artık diyorsun. Alman 65 yaşına kadar çalışıyor, sen 50 yaşındaki adama ne zaman emekli olacaksın diyorsun.

Torun var mı torun diye soruyorlar ya “Benim torun yok, senin torunlar nasıl” diyorum. Torunum nasıl olsun, benim çocuklarım 30 yaşında. Tahsillerini yeni bitirip işlerine girdiler. Hem ben kızımı senin gibi 16’sında komşunun öküz kafalı oğluna yamamadım ki torunum olsun.

Nasıl olmuşsa 40 yaşında abuk sabuk bir yerden emekli olmuş. 700 lira Tayip maaşı almış oturmuş evin önüne. Torunlarım olacak da onlara bakacağım. 74’lük İngiliz gökdelenlerin üzerinde gezerken Türkiye’de yarı yaşındakiler işte böyle 40’ında emekli olup torun bakıyorlar. Ama bütün bunlara rağmen nasıl oluyorsa “Bir Türk dünyaya bedel” oluyor.

Onu bunu bilmem arkadaş, hor görüyorsun, kendini bir şey sanıyorsun diyen desin belli bir kültürün altındaki insanlarla (ayıysa Oksford mezunu olsa bile) oturup kalkmayacaksın. Bilginle kültürünle sen onları ezmiyorsun; cehaletleriyle onlar seni eziyorlar.

Yaşımız henüz 50, yaşlısın diyecekler diye hastalığımızı saklıyoruz hatta doktora gitmiyoruz. Böyle şey olur mu ya! 50 yaşının üzerindekilerin (entelektüel kişiler hariç) muhabbeti “Kaç yaşındasın. 60’ına bastın mı? Ne zaman emekli olacaksın? Sağlığın yerinde mi?”  Çocuk çoluğu, ev ocak, geçim durumunu bile sormuyorlar. E seni de kendileri gibi sanıyorlar. Kendileri ensesini kaşıyıp parkta oturuyorlar ya. Oysa bizlerin hobileri var. Hayvan besleriz, Aladağlara doğa yürüyüşüne gideriz, sabah sporumuz var, metro seksüel olmak için mağazalarda fink atarız, özel buluşmalar için eşimiz sevgilimiz arkadaşımız var… Başın ağrısa “yaşlandın artık” hadi ya!

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..