66 aylık evlatlarına ihanet edenler!!!

Başbakan’ın ilkokula başlama yaşıyla ilgili olarak, “Gidip rapor alanlar var. Bunları evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Bu çocuklar geri zekâlı mı?” sözleri eğitimcilerin ve velilerin tepkisine neden oldu.

Başbakan'ın ifadesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmeliğinde yer alan ifadeden kaynaklanıyor. Yönetmeliğe göre raporda, "Bedenen ve zihnen gelişmemiştir" deniyor. Ancak Sağlık Bakanlığı yayınladığı genelgede bu ifade yerine "Birinci sınıfa başlaması uygun değildir." ifadesinin kullanılmasını istemişti.  Sağlık Bakanlığı’nın, raporda yer alacak cümleyi kimseyi rencide etmeyecek şekilde düzenlemesi yerindedir. Keşke aynı hassasiyeti MEB ve Başbakan da gösterebilseydi.

Anımsarsanız,  1999 yılındaki Domuz Gribi salgınında, Sağlık Bakanlığı Domuz Gribi aşısını büyük bedel ödeyerek ithal etmiş ve aşının okullarda öğrencilere uygulanması yönünde tedbir almıştı. Aşının zararı olmadığını vurgulamak için Sağlık Bakanı Akdağ, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın da aşı olacağını açıklamıştı. Açıklama üzerine Başbakan Sağlık Bakanı’na kızmış ve aşı olmayacağını belirtmişti. Veliler,” Başbakan aşı olmuyorsa bir bildiği vardır.” diyerek çocuklarına aşı yaptırmaktan vaz geçmişti. Başbakan, yaptırılmadığında ölüm riski olan aşı konusunda dahi velileri hıyanetle suçlamamıştı. 

Eğitimciler, “Asıl ihanet çocuğunun birinci sınıfa başlamasının mümkün olmadığını gören velinin, göz göre göre onu bu yükün altına sokmasıdır” diyor.

Haberlerde izliyoruz. Yeni kanuna göre okul çağına gelmiş çocuğunu sağlık merkezine götüren veliler ile röportajlar yapılıyor. Veliler endişelerini aktarıyorlar. Çocuklarının okula başlamak için yeterli olmadığını dile getiriyorlar.

Nitekim çocukları muayene eden uzmanlar da çocukların %75’nin okula başlamak için uygun olmadığını söylüyorlar.

Bu kadar hassas bir konuda, hükümetin yeterli hazırlık yapmadığı görülüyor. 6 ay önce çıkarılan bir yasa ile okula başlama yaşının öne çekilmesinden doğacak sorunların yeterince irdelenmediği anlaşılıyor.  

Oysa yasada bu konuda bir esneklik hatta zorunluluk yer alabilirdi. Şöyle ki; 61-66 aylık çocukların okula başlaması için uzman hekimden rapor alınması şart koşulmalıydı. Başlangıç yumuşak yapıldığında geçiş daha kolay olurdu.

Başbakan’ın, velilerin henüz okula hazır olmadığını bildikleri çocukları için duydukları endişeyi yasaya karşıt bir eylem olarak algılaması büyük talihsizliktir.

Eğitim ve öğretim ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli araçtır.  Geleceğini iyi planlayan milletleri bilimde, sanatta, sporda üst sıralarda görüyoruz.  

Çocuklarımız ülkemizin geleceğidir.  Doğal kaynaklarınız (varsa) gün gelir yok olabilir. Asıl cevher her alanda çok iyi yetişmiş insanlardır. Ortadoğu ile batı arasındaki fark budur.

"Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder." M.Kemal Atatürk.