Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '08

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

67Kanal Z'de ''Analiz''

67Kanal Z'de ''Analiz''
 

Akıbetini bekleyen kuleler


Cep telefonuma gelen mesaj üzerine , bu gece Zonguldak Belediye Başkanı sayın Secattin Gonca’yı , 67 Kanal Z'de ‘’ANALİZ’’ programının konuğu olarak izledim.
Anlattığı konuların gerçekliği inandırıcı ve çok samimiydi.

Yol, su, çocuk parkları, çevre düzenlemesi çalışmaları gerçekten Zonguldak’ın çehresini biraz olsun düzeltti.''Yiğidi öldür ama hakkını yeme ''derler ya bende bu konuda hakkının yenmemesi gerektiğini düşünenlerdenim.

Belediyenin başarısı maddi olanağa bağlı olsa da , manevi olarakta destek ve güvene de bağlıdır. Bu yüzden yapılan güzel şeyler için teşekkür etmesini bilmeliyiz. Yapılamayanlar içinde eleştiri oklarımızı biraz acıtmadan, incitmeden atmalıyız.

Elbette hizmet bitmez, ihtiyaçlar tükenmez.Belediye hizmet etme yeridir ama , her şey paraya ve zamana dayanıyor. Biraz da akıllı yönetmeye tabi...

Bir türlü telefonu düşürüp canlı yayına katılamadım.Eğer katılabilseydim isteklerim şunlar olacaktı:
Bir hayaldir bu bende , Ankara istikametinden şehre giriş mümkün olsa da başka yerden olsa.Ya da giriş genişletilip düzeltilse diye ...Birileriyle ne zaman Zonguldak’ı konuşsam, bu yerin görüntüsü hakkında ağız birliği etmişcesine aynı istek dile geliyor hep.
Sahi bu mümkün mü?
Yabancı gözüyle baktığımızda şehre buradan ilk girişteki ilk intiba ‘’bura da nere böyle’’dedirtiyor adama;))
Nasıl, yıkılan lavuarın üst tarafından akla gelmeyen Site'ye çıkan o yol yapıldıysa , buranın da bir yola koyulması mümkündür elbet.
Eminim bunu herkes düşünmüştür ve de yapılması isteniyordur.

Bir de şehrin ortasından akan derenin(Üzülmez) iki yakasında bulunan esnafın , onu çöplük gibi kullanması beni olduğu kadar bir çok insanı da üzüyor ve rahatsız ediyor.
Buna da bir çare!!!
Devrek ve Gökçebey’in dereleri nasıl temiz akıyorsa, buranın da temiz akması sağlanamaz mı?

Şimdi hatırladım bir hayalim daha var :Yıkılan lavuarın etrafında bulunan kulelerin, seyir terası veya çay içilebilen bir yer olarak değerlendirilmesi , orta yerde yarı yıkılmış halde kalakalan binanın restore edilip müze olarak kullanılması. (Keşke hiç yıkılmasaydı . Kapatılmış olsa bile o haliyle kalmasını , o haliyle değerlendirmesini ne çok isterdim.)
Bu binanın yok edilmemesi benim en büyük dileğim.
Zonguldak deyince aklıma gelen ilk resim orası çünkü.Çocukluk anılarımda onun büyük yeri var.
Babam o binanın içinde çalıştı, oranın kömür tozunu yuttu ve bu uğurda genç yaşta kanser olup öldü.
Henüz yedi-sekiz yaşlarındayken oraya her öğlen gider , sefer tasıyla babama yemek getirirdim.
Hem de ta kürt(Ontemmuz) mahallesinden yürüyerek.
Sanıyorum ki o bina yok edilirse; anılarım da yok olacak.

Zonguldak’ın temiz, güzel ve yaşanılır bir kent olması hepimizin arzusu olduğu kadar, Zonguldak'ında arzusudur.Çünkü Zonguldak, acının, sabrın, emeğin şehridir; sevilmeyi , hizmet edilmeyi fazlasıyla hak ediyor.

 
Toplam blog
: 285
: 1333
Kayıt tarihi
: 09.12.06
 
 

Zonguldak doğumluyum. AÖF Mezunu olup, üç çocuk annesiyim. İki de torunum var. Şiir, doğa yürüyüş..