Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '11

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

7. Heybeli’ye Doğru

7. Heybeli’ye Doğru
 

7. Heybeli’ye Doğru 

Gemimiz Burgaz’dan hareket etti … Birinden kalkar kalkmaz öteki ada pencereden hemen görünüyor … Şimdi Heybeli’ye doğruyuz… Hayda.. bende bir hareketlilik … Gene atılırım pencereye … Ne o Heybeli’nin poz poz resimlerini çekeceğim … İşte pencereden ne kadar resim çekilebilirse o kadar çektim de … Pencereye her gidip gelişim millete bir işkence… Ahlar oflar arasında… Bir Ahhh..! yükseldi ki … Bu biraz “Yandım Allah..” der gibiydi.. Bu arada bazı Rumca sözler de işittim… Meğer ki , karşıda oturan , şişman Diana’nın annesi Maria’nın ayağına basmışım… Kadın eğilmiş iki büklüm uğunuyor ki ne uğunuyor… Tabi bize de ana dilinde iyi şeyler söylemiyor , besbelli.. Bense yerlere kadar eğiliyor… Özür diliyorum… Bilerek yapmadığımı… Çok üzgün olduğumu anlatmaya çalışıyorum ama.. Nerede … Maria’nın yakışıklı Türk damadı bile bu işe kızdı… Elinden gelse beni tepeleyecek… Gelin Hanım , “Yok bir şey …” diyor ama, yaşlı mama “O ayağımın tırnağını yeni çektirmiştim… Şimdi bir daha mı çektireceğim…” mealli bir şeyler söylüyor, suratıma bakıyor… Ben de gülmekle, sırıtmak arası hangi hallere giriliyorsa giriyorum... Mama , suratıma bakmış uğunurken, yardımına yanımızda yer bulamayan; geminin ta arkasında oturan şişman kocası geldi… “Ne oldu Mori…” diye başlamasıyla birlikte , otoriter Mama , “Yok bi şey …” diyerek onu kovaladı… Ama suratıma hiç de iyi bakmıyor… 

Neyse gemi Heybeliadaya yanaştı; inenler, binenler … Büyük Posta Kutuları teslim edildi… Ve sonra da Büyük Mama ve şürekası Adaya adım attılar ama , kadının geriye bakışını beğenmedim… Bu arada parmaklarıyla da bir işaret yaptı ama , manasının ne olduğunu pek iyi anlayamadım… (Galiba gitti benim gırtlak..!) 

Evet, Heybeliada bu arada bu mevkide ikinci büyük ada… Onu da söylemeden geçemeyeceğim… (Her şeyi biliyoruz ya..!) 

Ama onun da ötesinde Heybeliada deyince sizin aklınıza önce ne gelir : Yok , bilemediniz… Evet, kızları da güzeldir ama… Akla gelen ilk şey : Askeri Deniz Lisesi’dir.. Buraya Gemi yanaşırken görünür; kıyıda çok güzel bir binası vardır… Peki , Askeri Deniz Lisesi ..”deyince sizin aklınıza ne gelir… Yine bilemediniz… Benim aklıma , eski adıyla “Askeri Bahriye” ve oradan mezun olan , Nazım Hikmet gelir… 

Nazım Hikmet (1902- 1963) orta öğrenimini , daha 12 yaşında iken yazdığı "Bir Bahriyelinin Ağzından" adlı bir şiirini dinleyip çok beğenen Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın öğüdü üzerine geçtiği Heybeliada Bahriye Mektebi'nda yapmıştı . Nazım Hikmet Bahriye'yi bitirdikten sonra Hamidiye Kruvazörü'ne stajyer güverte subayı olarak verilmiş, bir gece nöbetinde üşütüp zatülcemp olmuş , sağlığını kazanamayınca askerlikten çürüğe çıkarılmıştı .( Bu resmi hikayedir…Gerisini de iyi bilmem..) Buraya gelmişken size Nazım’dan bir şiir okumadan geçmek olmaz…Şiirin Adı: Beyazıt Meydanı’nındaki Ölü.. 

"Bir ölü yatıyor
on dokuz yaşında bir delikanlı
gündüzleri güneşte
geceleri yıldızların altında
İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda. 

Bir ölü yatıyor
ders kitabı bir elinde
bir elinde başlamadan biten rüyası
bin dokuz yüz altmış yılı Nisanında
İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda. ..” 

(Demek ki neymiş “Bayazıt” değil…”Beyazıt” mış… Varsın hatamı düzelten Nazım Usta olsun..!)
Şiirin tümü bu kadar değil, ama (Mayıs, 1960) da yazılmış bu şiirde ki genç , benim Malatya’dan sınıf arkadaşım Turan Emeksiz’dir… 27 Mayıs Devrimi öncesinde Beyazıt’da vuruldu… Şehit oldu… Şimdi bütün Devrim’ler tu kaka oldu ya… Onlardan biri (27 Mayıs Devrimi)… Bu acı bir öyküdür ; sonra onun heykelini diktiler Beyazıt’a… Eski İstanbullular bilirler… Daha sonra da söktüler, kimbilir nereye attılar… Ne kaldı geçmişten..? Nerdeyse idraki de kaldıracaklar insanoğlundan… 

Boşverin siz … Gemideyiz yahu..! Heybeliada Deniz Lisesi’nin önünden geçtik ihtiramla.. Artık lamı cimi yok hedefimiz Büyükada… Vede Yörükali Plajı… Haydi hayırlısı … 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..