7 günde düşlediğimiz hayata kavuşabilir miyiz?

Hepimiz daha iyi bir hayatı düşlüyoruz.

Peki, 7 günde hayal ettiğimiz mutlu hayata kavuşabilir miyiz?

İnsanların aklında sabit bir düşünce var, mutlu olma düşüncesi.

Herkes kendini mutluyum ya da mutsuzum diye sınıflandırıyor ve kendilerine göre mutlu bir hayata kavuşmak için çabalıyor.

Kimisi basit ve küçük ilerlemeler ve değişikliklerle mutlu olmayı, kendini tatmin edebilmeyi başarırken, bazıları büyük köklü değişimler olmadan hayat her zaman adaletsiz ve acıması görüyor...

Oysa ki, hep söylenen klişe sözlerden biri ne kadar da doğru:

Mutluluk baktığınız yerde!

Siz de bizimle bir maceraya atılıp 7 günde daha mutlu, daha tatmin edici bir hayata sahip olabilir misiniz?

Pazartesi

Pazartesiye sorumluluğumuzu üstümüze alarak başlayalım!

Sadece kendini kurban gibi gören ve hisseden insanlar bir şeylerin sorumluluğunu almaktan korkarlar.

Kendinizi bırakır ve kurban rolüne girerseniz asla mutlu olamazsınız. 

Kurban psikolojisine sahip kişiler her zaman onların başına kötü şeyler geldiğini, hiçbir kabahatin kendilerinin olmadığını ve başka insanların kendilerini kötü hissetmelerine ya da davranmalarına yol açtığını ve söylerler.

Salı

Hayatımızın rengini belirleyelim! 

Katı kuralları olan ve etrafını yargılayan biri misiniz? Yoksa hiç bir şeyi kafasına takmayan, insanların yanlışlarını doğru olarak görebilen biri misiniz?

Hayatımızın rengini belirleyip, ona göre davranışlarımızda değişiklikler yapmalıyız. Hayatımızda daha çok kahkahaya ve neşeye yer açarsak, mutluluğu yakalama fırsatımız daha fazla!

Çarşamba

Hayatta birşeyleri başarmak bizi tatmin eden tek şeydir. Üretmek ve ürettiğimiz şeyin faydasını görmek, insanlar tarafından takdir edildiğini bilmek insana kendini mükemmel hissettirir.

Hayata iznimizi bir kenara bırakalım!

Bir yardım kuruluşuna gönüllü olarak katılabiliriz.

Kendimizi işe yarar bir insan olarak daha mutlu hissederiz.

Perşembe

Yalnız olmak, kimsenin derdini paylaşmamak bizi bu zamana kadar mutlu bir insan yaptı mı?

Şu cevabı duyar gibiyim!

Hayır. 

Başka insanlarla iletişim kurmak, sosyalleşmek insana kendini en iyi hissettiren, kendi dünyasından uzaklaştıran şeylerden biridir.

İnsanlara kendimizi açmaktan korkmayalım.

Olumsuz duygulara karşı kendimizi koruyabilir ve onların hayatımıza dokunmasına izin verebiliiz...

Cuma

Stresten uzak durun!

Bu klasik cümleyi artık hepimiz ezberledik. Sanki stres uzak durulabilecek birşeymiş gibi bunun için çabalamamız aslında yersiz. 

Hayatımızdaki stres ve endişe kaynağımızı belirlemeliyiz.

İş, okul, ev işleri, sevgiliniz, eşinizi ailesi...

Stres kaynağımız ne olursa olsun, bunu kabul ettiğimiz anda bizi negatif etkileyen bu durumları bir motivasyon kaynağına dönüştürebiliriz.

Cumartesi

Mutluluk nasihatle elde edilecek birşey değildir!

Kendimizi bu konuda keşfetmek için araştırmalar yapmalı yeni şeyler öğrenmeliyiz.

Bizi heyecanlandıran yeni hobiler, yeni uğraşlar edinmeliyiz.

Kendimizi ve hayatı sorgulamadan, yenilikler yapmadan ve başka hayatlar hakkında bilgi sahibi olmadan mutsuz olduğumuzu söyleyebilir miyiz?

Eğer imkânımız varsa tek başımıza küçük seyahatlere çıkıp, uzak yerlerde yeni insanlarla tanışıp, karakterimizin hiç bilmediğimiz özelliklerini keşfebiliriz..!

Pazar

Hayattaki en büyük mutluluk kaynağı sevgidir.

İstek ve arzu sadece bir sonraki hedefi getirir. 

Hayatımızda sevgi olması demek mutlaka aşık ya da tutkulu olmamız gerektiği anlamı taşımıyor.

Kendimizi ve etrafımızdakileri sevmeli ve özen göstermeliyiz.

En önemlisi ise çevremizdeki insanların eşitliğini ve seçimlerini anlayarak onlara saygı göstermemiz.