Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '11

 
Kategori
Sinema
 

72.Koğuş

72.Koğuş
 

Orhan Kemal'e en derin saygı ve hürmetlerimle.  

72.Koğuş  

Kitabını okudum ama eski filmlerini izlemedim.  

Hoş, Aşk Tesadüfleri Sever filminin hayal kırıklığından sonra bu yıl sinema sezonunu kapamıştım açıkcası. Arkadaşım telefon açıpta hadi sinemaya gidelim dediğinde de sırf onu kırmamak adına evet dedim.  

İyiki evet demişim.  

Aklımda ya sonra filmi vardı, fakat 72. Koğuşta hiçte yabana atılacak konuları işlemiyordu.  

Salona girdik ve heyhat toplam 8 kişiydik.  

Hülya Avşar'ın baş bağlaması eski filminin devamında reyting telaşıymışda, yok, Kanal D'de yayımlanan dizinin kadın kahramanına özenmişte.  

Hey mangalda kül bırakmayan zihniyet.  

O zamanlarda Türkiye'nin giyim kuşamı nasıldı?  

Filmi anlatayım;  

Karadenizli, hey karadenizli. Yokluğunda bir olduklarını satar mı üç beş kuruşa?  

Satmaz. Satmadı da.  

Kendi yaşamını dahada mükemmel yapar ve ve ademoğlullarını görmezden gelebilir mi?  

Gelebilir. Gelmedi de.  

İhanete uğrar mı? Uğradı da.  

Bir bakış erkek adamı yıkar mı?  

Yıktı da.  

Saf yürek, saflığının kurbanı olur mu?  

Olur. Oldu da.  

Yavuz Bingöl'e rol cuk oturmuştu. "Lan helal adama be" dedirtti.  

Ya, Kerem Alışık.  

Tipine de yakışmıştı rol. Oyununa da...  

Babasının oğluydu.  

Meydancı bitirdi bizi. Güldükte.  

Kalleşlerin kralı bir numaraydı.Kadına düşkünlük; uçkuruna düşkünlük; Yaşamı gibiydi ölümüde. Haketti. Layığını buldu. Ama harikaydı Civan Canova.  

İliklerimize kadar donduk.  

Hem görsellikte, hem yaşanılan dramlarda.  

Kadınlar Koğuşuna geçelim.  

Hülya (Fatma); Uğruna katil olduğu durumu yaşamak ne acıymış, onu, onun yüzünden okuduk. Kim ne derse desin, kadın oynamıştı. Tüylerimiz diken diken oldu.  

Songül, ah yazık, kader mahkumluğunun masumiyet tarafındaydı. Yakın çekimlerde pek beğenemedim kendisini. Burnu yakın çekimde gözüme battı.  

Masumların yanında, kadından da kalleş olurmuş, üç- beş liraya, bilmem neyine, nesine insan satılırmış.  

Asıl söz; Hapishane yönetimine. Tarık Akan; Başımda bit var anne kitabını boşuna yazmamış.  

Yaşanılır şeyler değil, cahil insanın memur, hele ki idareci olmasındaki durum.  

Yaşadılar; 72.Koğuş Yaşamış, hem de ne yaşamış.  

Film izlenmeli...  

Ben kitabını okuduydum, eski filmini izlediydim mazeretleri olmamalı.  

Recep'e, eyvah' arog'a maroga giden kesim; bu filmlere koşa koşa gitmeli.  

Hayat ve Yaşam; lay lom'lar la geçmiyor.  

Her yaşanılanın, her eşyanın, her dönemin bir karanlık yüzü var.  

Belki de biz bunları okuyorken de ne karanlık yüzler devrededir. Kimbilir?  

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..