Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '06

 
Kategori
İzmir
 

75. İzmir Fuarı - Kültürpark Panayırı

75. İzmir Fuar’ı açıldı. Açılış seremonisi Talatpaşa Bulvarı kapatılarak yapılıyor senelerdir. Lozan Meydanı’na halı serilip koltuklar yerleştiriliyor ve konuklar ağırlanmaya çalışılıyor. Hangi ülke de böyle bir seremoni var. Kültürpark içinde boş yer mi yok. Benim bildiğim yeni bir dükkan, yeni bir mekan açılırken dışarıda seremoni düzenlenir ve hatta kurdele kesilir. 75 yıl olmuş. Hala niye dışarıda seremoni var anlayamadım. İzmir halkına verilen sıkıntı da cabası. Birisinin zamanında gösteriş yapayım derken attığı bu adım, küçük beyinlerde şekillenmeye devam ediyor o kadar.

Fuar’ın açılış gününün sabahını görecektiniz. Bayılırdınız bu Türk insanının çalışkanlığına. Ben diyeyim 30, siz deyin 50 temizlik görevlisi açılış saatine kadar Fuar’ın içini ve dışını süpürüp durdular. Yılda bir kez bu operasyon yapıldığından bir türlü temizlenemedi. Tembel kadın evin süprüntüsünü halının altına süpürür ya onun gibi. Göçebe alışkanlığımızın devamı.

Her sene Kültürpark iç çevre yolu kenarı kazılıyor. İlk kazıda enerji kablosu döşenmişti. Panayır satıcılarına elektrik verebilmek için. Sonrasında ne döşendiğini takip edemedim. Bu yıl ise yine enerji kablosu döşendi. Eskiler çürüdü mü? Bilemiyorum. Gerçi Kültürpark’ın dış çevre aydınlatması yeni yapıldı. Eski direkler söküldü, hat yer altına alındı. Tabi biz her işi ayrı ayrı düşündüğümüzden. Yada aklımız buna yettiğinden, veyahut kurnazlığımızdan. Eski direklerden alınan enerji hattı iptal olunca yeniden içeriye hat çekimek zorunda kaldık. Ama müteahhitin acelesinden olacak, Mimar Sinan Otobüs Durağı yakınında molozları bırakıp gitti. Evin önünü süpürdük ya yetti. Dışarısı önemli değil. Günlerdir o moloz yığını duruyor. Yetkililer evin içine baktıklarından dışarısını görme zahmetine katlanamıyorlar. Tabiri caiz ise her şey Tribünlere. Göçebe kültürüne devam.

Bu sene ki Fuar da neyin nerede olduğunu bilmek için müneccim olmanız gerekiyor. Ben Kültürpark’ı yakından takip ettiğim halde, çoğu ülke "pavyonlarını" bulamadım. Keşke çakıl taşı ile iz bıraksalardı ülkeler. Bu neyin göstergesi aslında biliyor musunuz. "Uluslararası kimliğini yitirmişiliğinin".

Panayır lafına herkes kızıyor. Panayırında fuar anlamına geldiğini söylüyorlar. Cahillik işte! Panayır yöresel etkileşimdir. Eğlence ve hasbıhal ağırlıklıdır. Fuar anlamı için CEBİT yöneticilerinden feyz almaları naçizane tavsiyemdir. Üç beş ülke Fuarını gezmek aynı bilgi birikimini bırakmaz. Ufki genişlik, kent kültürü ve köylülükle bağın kesilmesini gerektirir.

Elbette "Panayır"! Daha ne olsun. Adım başı yiyecek satışı. Geçen yazımda Erzurum Cağ Kebabından bahsetmiştim. Epey okuyan olmuş anlaşılan! Geçen sene bir veya iki esnaf bu işi yaparken bu sene sekiz, on kişi kebap satıyor. Kültürpark’ın her yeri et ve yağ kokuyor bu sene. Basmane kapısından, Cumhuriyet kapısına kadar. Diğer yarısı da zaten taşıtlara, iş makinelerine ayrılmış. Her yer Manifaktür satışa dönük yer konumunda. Panayır değil de nedir Allah aşkına. Bir de bu satılanlar hijyenik midir, ne eti kullanırlar, hangi yağ ile pişirirler denetleyen var mı? Ben göremedim. Sağlık Müdürlüğü 18 yardımcısı ile bir zahmet bakıversin.

Bu senenin il konuğu Uşak. Uçak Hangarlarında derli toplu gördüğüm tek yer orası oldu. Çok iyi hazırlanmışlar. Fuarcılığı bizimkilerden öğrenmedikleri kesin. Birde Organik Tarım konusunu işleyeceklerini söylemişti İZFAŞ yetkilileri.. Epeyce geniş bir alanda yer verilmiş. Gel gör ki Organik tarım la ilgili boş standtlar ve okumaya pek meraklı olmayan halkımıza broşürler. Bir iki firma sepet içine elma koymuş. Alın size "Organik Tarım".

Gürültü kirliliği ayrı mesele. Bilmem ne makarnaları, bilmem ne dondurmaları, bilmem ne şekercileri v.s. ellerinde birer mikrofon, "Gel vatandaş geeeel, batan geminin mallarıııı" cinsinden Kemeraltı çığırtkanlığıyla ortamı katlediyor. Bu mu "Uluslararası Fuarcılık". Bilenler beri gelsin.

İZFAŞ yetkilileri sevinçli ziyaretçi sayısının fazlalığından. Onlar için Fuar’ın karnesi ziyaretçi sayısıyla ölçülüyor. İzmir gittikçe fakirleşiyor. Halkın tek eğlencesi "Fuar". İzmir yavaş yavaş köy desteğini kaybediyor. Çünkü yerleşenlerin köyü çok uzakta. Beslenme kaynağı uzaklaştıkça "iş fakir" İzmir de yapı değişiyor. Varoşları en çok gelişen ikinci şehir İzmir. Sıkıntı burada. Ne yapsın garibim İzmir vatandaşı. Kordon da dolaşacak değil ya. Böyle güzel bir panayır; baldır, bacak seyriyle elbette dolaşacak. Ucuza akşam yemeğini yedikten sonra havasız, yaptığı işi sevmeyen şoförlerin yönettiği "körüklü" otobüsleriyle evine dönecek.

75. yılı bitirdikten sonra, bir yıl oturup, on gün çalışan İZFAŞ durumdan vazife çıkaracak mı bilinmez. Pek umudum yok. Tekerrür ettikçe kötüleşiyor çünkü. İhtisas fuarcılığı da kendin pişir kendin ye. Cevaben Mermer fuarından dem vuracaklar. Çok verimli olsaydı alternatif mermer fuarları yaratılırmıydı? Katılımcılara sormak lazım.

Fuarcılığın başkenti İzmir bu özelliğini kaybetti. Kütahya, Afyon etkinliklerini gördünüz mü? Bundan sonrasında Uşak ilimiz söz sahibi olabilir. Dikkat buyurunuz.

İnsan ilişkileri sıfır, "gözüm kapalı koltuğumu veririm" denilen kadroyla İzmir Fuarcılığı buraya kadar. Geçmiş olsun.

 
Toplam blog
: 58
: 708
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Erzurum 1959 doğumlu. İşletme mezunu. Bir Kamu şirketinin Muh.Md.Yrd.'dan emekli. Kent yaşamının zor..