Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '06

 
Kategori
İzmir
 

75. İzmir Fuarı (2)

75. İzmir Fuarı - Kültürpark Panayırı yazıma gelen yorum üzerine ayrıntıya girmek zarureti hasıl oldu.

Adı geçen yazımda, halkı yönlendirecek enstrümanların eksikliğinden bahsetmiştim. Bu tespitte ki kasıt İzmir Fuarının, ‘’uluslar arası kimliğini yitirdiğini’’ ön plana çıkarmaktı. Bu sene 25 yabancı ülkenin katıldığı söylendi. Ancak verilen resepsiyona sadece 5 ülke katıldı ne hikmetse. 5 ülkenin Bakan (Bakan oldukları da şüpheli), diğer ülkelerin ise üst yönetici düzeyinde katıldığı belirtiliyordu. Ama gelen giden olmadı diğer ülkelerden. Esameleri okunmadı. Geçmiş yıllarda katılımcı ülke sorumlularıyla boy, boy fotograf çektirilir, günlerce yerel gazeteye konu olurdu.

Bu sene o ‘’hol’’ denilen yerlerde bu 25 ülkeyi bir arada görmek mümkün olmadı. Türkçe de ‘’hol’’ kelimesinin karşılığının ‘’Salon’’ olarak yerleştiğini, vatandaşın da bu şekilde algılaması için İZFAŞ yöneticileri ile Büyükşehir Belediyesinin çaba göstermesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var.

‘’Uçak Hangarları’’ girişine konulmuş, ışıklandırılmamış tabelalara vatandaşın bakması o kalabalıkta mümkün değil, girişten sonra hangi ülkenin hangi ‘’salonlarda’’ olduğunu gösteren tabela konulması daha uygun olacaktı sanırım. Ben ancak 6 ülkeyi gezebildim. Diğerlerinin nerde olduğunu vallahi bulamadım. KKTC’ni ise Ege ilçelerinin toplandığı salonda, sanki Ege İlçelerinden biriymiş gibi bulabildim. Köşeye sıkışmış halde.

Bu ‘’Uçak Hangarları’’ 2004 yılında tamamlandı. Geçmişi 6-7 yıllık değil. Zaten ondan sonra ipler koptu.

Organik Tarım hususunda derin bilgim yok. Fuar açılmadan o kadar propaganda yapıldı ki ister istemez organik ürünlerle dolu standtları aradık. Kemeraltında daha fazlasıyla karşılaştığımızdan mıdır nedir? Şoke olduk. Buradaki hatayı İZFAŞ Genel Müdürüne iletmekte yarar var. Sayın genel müdür gazete ve tv’ler yoluyla o kadar abarttı ki.

Organik Tarım konusunda ki derin bilgiyi ‘’İzafaş’a özel sempozyumlarla’’ vermiş olsaydık, vatandaşı bu kadar beklenti içine almaz, yöneticilerin bu kadar abartılı konuşmalarını önlemiş olurduk.

Organik tarıma geçiş süreci 1 yıl değil, en az 2-3 yıl olduğunu biliyorum. Ayrıca Türkiye de biyolojik mücadelenin yapılamadığını, hala sentetik ilaç kullanımının devam ettiğini de. Halbuki Organik tarımın ilk yapıldığı yer Ege bölgesi, ilk ihraç menşei İzmir, (İncir) ve sertifikasyon verilen tek merkez İzmir’de bulunuyor. Bu kadar fakir bir demostrasyon yapılması, kafalarda ‘’alelacele girişim’’ olarak şekillendi. Eleştirim bu yöndedir. Organik tarımda ki gelişmeleri küçümsemek gibi bir gafletim asla yok. Yürekten destekliyorum. Ancak; göstermelik, vatandaşı aldatıcı girişimlerin tamamiyle karşısındayım.

Yazının tümünde, organizasyonun eskimişliğini, memur zihniyetinin devamlılığını göstermek istedim. Fuar kenarındaki molozların, 9 Eylül sabahında kaldırıldığını gördüm. Benim yazımın okunmuşluğumu, yoksa Başbakanın gelmişliğimi etkiledi bilemiyorum. Tabiri caiz ise ‘’vatandaşa kulak vermek’’ en doğrusu.

Uçak Hangarlarının yapılması Fuar için bir yüz karası. İzmir’ in akciğerine, bu yeşil alana böyle heyula yapıların kondurulması. Bunlar yetmediğinde birilerine para kazandırm amacıyla, kiralama yöntemi kullanılarak ‘’ gecekondu’’ misali yeni hangarlar yapılması, hem çevreyi hem de vatandaşı rahatsız ediyor. O yüzden, Fuarı nasıl buldunuz? sorularına verilen cevap! eskiye özlem oluyor.

Fuarlar yeniliğin göstergesi olmalı, vatandaşın ufkunu genişletmeli.

Gençler şunu sorguluyor İzmir de biliyor musunuz? ’’İzmir de CEBİT gibi bir fuar neden düzenlenmiyor’’?

Kafa yapımızı değiştirdiğimiz de inşallah bu da olacak.

Kamu kurumlarında görülen bir hastalıktan bahsedeyim. Kurum bünyesinde çalışanlardan, kafası çalışanlar belli aksaklıkları görür ve işleyişin bu aksaklıklar nedeniyle sürdürülemediğini sorgular. Yetkinin kendilerinde olması durumunda, bu aksaklıkları düzelterek işleyişi düzene koyacaklarını zannederler. Geleceğe dönük yatırımlarını bu şekilde yaparak bir yerlere gelirler.

İşte ‘’kazın ayağı’’ böyle değildir. Kurumda, kafa yapısını sadece aksaklıklara göre şekillendirenlerin iktidarı, dışarıdan ne kadar destek alsalar da, bir zaman zarfında gelişmeye dönük olmadıkları anlaşılır ve süreç iflas eder. Çünkü üretkenlik, araştırmacılık, okumuşluk üçgen bağıntısını kavrayamayan kafaların yenileşmesi mümkün değildir.

Ben bu kafaları eleştirdim aslında yazımda. Fuar yönetimini, denetimini, varsa ? ‘’Üst Kurulunu’’ Hatta nasıl oluşturulduğu, kimlerden oluştuğu anlaşılmayan, ücret ödenip ödenmediği bilinmeyen ‘’ danışma kurullarını’’.

Gelecek Fuarların; Türkiye’nin dışa açılan ilk kapısı İzmir’e yakışması ve ülke ekonomisine faydası olacak şekilde düzenlenmesi tek arzumdur. Gürültü kirliliğinden uzak, hiçbir fuarda görülmeyen çığırtkanlığın olmadığı, her sene kaldırım, alt yapı gibi bahanelerle vatandaşın vergilerinin çar, çur edilmediği, yeşil alan mağduru İzmir’in akciğeri Kültürpark’a otopark yapılması gibi çağdışı zihniyetlerin yönetmediği, ‘’ KÜLTÜRPARK ‘’.

Tek isteğimiz.

 
Toplam blog
: 58
: 708
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Erzurum 1959 doğumlu. İşletme mezunu. Bir Kamu şirketinin Muh.Md.Yrd.'dan emekli. Kent yaşamının zor..