Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

8 Haziran Cuma

8 Haziran Cuma
 

Genelkurmayla hükümet arasındaki görüş ayrılığı, giderek keskinliğini daha belirgin hale getiriyor. Devletin olmazsa olmaz iki önemli kurumu arasındaki bu talihsiz anlaşmazlık, umarım daha ileri boyutlarda ülkeye zarar verir hale gelmeden sonlanır.

PKK terörüyle ilgili Kuzey Irak’a yapılması gerektiği düşünülen sınır ötesi harekât, son zamanlarda en çok konuşulan, tartışılan ve siyasi iradeyle silahlı kuvvetler arasındaki görüş farklılığını ortaya koyan bir konu oldu.

Bazı kişi ve grupların iç politika malzemesi olarak da kullanmaya çalıştıkları bu durum, Büyükanıt paşanın dünkü çağrısıyla yeni bir boyut kazanmak üzere. Sayın genelkurmay başkanı halkı kitlesel refleks göstermeye çağırıyor.

Kitlesel refleks, bizim toplumumuzda belli bir kültürel seviyenin sonucu ortaya konabilecek mantıklı ve hukuksal boyutları olan bir eyleme nasıl dönüşür? Bu soruya verilecek cevap doğrusu beni biraz ürkütüyor.

GECEYARISI HALKA ÇAĞRI (Akşam). Büyükanıt akşam saatlerinde operasyon için siyasi direktif gerekli derken gece yarısı Genelkurmay’dan halka kitlesel refleks gösterin çağrısı yapıldı.

KABADAYI DEĞİLİZ (Bugün). Büyükanıt Paşa sınırötesi harekat söylentilerini cevaplandırdı. Türk askeri mahalle kabadayısı değildir. Siyasi direktife ihtiyacımız var.

TSK’DAN ULUSA ÇAĞRI (Cumhuriyet). Genelkurmay teröre üniter yapıya saldıranlara ve arkasındaki güçlere karşı kitlesel tepki istedi.

MAHALLE KABADAYISI DEĞİLİZ (Hürriyet). Genelkurmay başkanı Org. Büyükanıt, Irak’a sınırötesi operasyon için Türk askeri sokak kabadayısı değil. Ülkenin menfeatleri var. Yöneticiyiz, ne yapacağımızı bilen insanlarız, dedi.

SINIRDA SIKI DÜZEN (Milliyet). Genelkurmay olağanüstü halin kaldırılmasından 5 yıl sonra Kuzey Irak sınırına yakın illerde sıkıyönetimi çağrıştıran geçici güvenlik bölgeleri ilan etti.

Bulanık suda balık avlamayı sevenler çoktur. Bir de atasözümüz var, hani… Tilki puslu havaları sever diye… Siyasetin karmakarışık olduğu şu günlerde, her taşın altından Demirel çıkıyor. Önümüzdeki dönem, sandıktan ne çıkacağı belli olmaz umuduyla ortalıkta cumhurbaşkanı adayı olarak dolanan bir Demirel’den söz ediyorum. Şimdilerde CHP ile dirsek temasında bulunan Demirel…

O ARTIK CHP’NİN BİR BİLENİ (Yeni Şafak). CHP’li Sevigen’in CHP’de birleşilmeli. Bu ortak bir proje. Demirel destekliyor sözleri AP-DYP çizgisinin DP’de birleşmek yerine CHP’ye katılması Güniz sokakta mı planlandı, sorusunu gündeme getirdi.

Bugün aday listelerinin tamamlanma günü. Daha önce bir dargın bir barışık halleriyle seçmenlerini hayal kırıklığına uğratan ANAP ve DYP, baraj korkusuyla son bir kez birbirine tutunma çabası içine girdiler. Sonuçta korktukları başlarına gelecek gibi…

BARAJ KORKUSU DAĞLARI DELDİ (Güneş). Partilerinin baraja takılması endişesini yaşayan Anavatan ve DP lideri son dakika manevrası ile ittifak için el sıkıştı.

SAĞDA KARAR GÜNÜ (Türkiye). DP ile Anavatan arasındaki ittifakta büyük oranda görüş birliğine varıldı.

İnsanların paraya karşı özel bir zaafı var. En dürüstümüz bile, paraya karşı bir sınavdan başarıyla çıkmayı zor başarır. Şimdi önümüzde milletin vekillerini ilgilendiren bir konu var. Erken seçim kararı alınmasından sonra milletvekillerimiz, maaşlarını aldıktan bir hafta sonra görevlerini bitirmiş oluyorlar. Vatan gazetesi acaba bir haftalık çalışma karşılığı 3 aylık maaş almayı reddedecek kaç kişi çıkacak diye merak etmiş.

VİCDAN MI CÜZDAN MI? (Vatan). Milletvekilleri 15 Temmuz’da üç aylık maaşlarını peşin alacak. Bir hafta sonraki seçimde çoğu meclis dışında kalacak Acaba o üç aylığı ayıptır, günahtır diye çeviren kaç vicdanlı vekil çıkacak.

Seçim yatırımı denilen bir ekonomik hareketi hepimiz biliyoruz. Şimdiye kadar sırf oy toplamaya yönelik bu tür yanlış uygulamaları çok yaşadık. Bu sefer pek o anlamda yanlışlıklar yapılmıyor diye düşünürken, Radikal’de sanki bunu yalanlayan bir haber var.

BİR BONCUK DA ÇİFTÇİYE (Radikal). Ekmeklik buğdayın tonuna yüzde 4’lük 2007 hedef enflasyonunun üç buçuk katı zam yapıldı. Bakan Eker, desteklemeler hariç maliyetin yüzde 18 üzerinde kâr verildiğini söyledi.

Suç ve ceza, adalet mekanizmasının temelini oluşturan denge unsurudur. Yargının adaletli bir karar vermesi hem çok zor, hem çok önemlidir. Olayın failiyle mağdurunun bakış açısı her zaman birbirine 180 derece zıt olmuştur. Avukatlar bu sayede görev yapabilmekte ve para kazanabilmektedirler.

Hakimin kendini bir mağdurun yerine koyarak karar vermesini beklemek durumunda mıyız? Bu soruyu sormamın sebebi, Yargıtay’dan çıkan bir tuhaf karar. Bir tecavüz olayında, kadının çığlık atmamasını, sanki bu tecavüzü isteyerek kabullenmesi anlamında yorumlayarak kararı suçlu lehine bozmuş.

Böyle bir durumda elbette “karşı koymak ve isyan etmek” anlamında kadının çığlık atması çok normal karşılanabilir. Ancak olayın meydana geliş biçimi, yer, zaman ve diğer şartlar itibariyle bir şok konusu, bir şaşırma ve korku durumu olamaz mı? Doğrusu böyle bir karar vermek o kadar kolay değil.

TUHAF KARAR (Star). Yargıtay tecavüz sırasında kadın çığılık atmamış dedi, kararı sanık lehine bozdu.

Ankara’daki menfur olayda yaralananlardan biri daha hayatını kaybetti. Acılar, bizi sınamaya devam ediyor.

UMUTLARI ÖLDÜ (Posta). Ankara Ulus’taki Anafartalar Çarşısı’na PKK’nın 22 Mayıs’ta düzenlediği canlı bomba saldırısında ağır yaralanan Selahattin Deniz, hastanede önceki gün öldü. Çocuklarını okutabilmek için 9 ay önce Çorumdan Ankara’ya göç eden Deniz, patlamdan birkaç gün önce bir inşaatta iş bulabilmişti. Şimdi geride 3 yetim çocuk ve bir eş kaldı.

Seçimlerle ilgili pek çok ilginç olay yaşayacağımız aklıma gelirdi ama böylesini düşünemezdim. Fakat iyi düşünüldüğü için beni hem gülümseten, hem de hoşuma giden bir uygulama olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

SEÇMEN LİSTESİNDE BORÇLU AVI (Zaman). 2 milyona yakın borçluyu adreslerinde bulamayan Türk Telekom’un imdadına seçmen listeleri yetişti. Şirket avukatları YSK’nın internet sitesinden tarama yaparak aradığı isimlere ulaşıyor.

Sakız deyip geçmeyin. Daha çok çocukların ceplerindeki bozuk paralarla aldığını zannettiğimiz ve bu yüzden önem vermediğimiz sakızın, bir servet kazandıracağını çoğumuz düşünmeyiz bile. Ticarette ya çok sürümü olan ucuz, ya da sürümüaz, ama fiyatı çok pahalı ürünler daha çok kazanç sağlar. İşte sakızın değeri..

SAKIZLA GELEN MÜTHİŞ SERVET (Hürriyet). Jak Amram’ın 1972’de kurduğu sakız şirketi Intergum, İngiliz Cadbury Schweppes’e 450 milyon dolara satılıyor.Şirket falım ve first sakızlarını üretiyor.

Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..