Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anlamak…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anlamak…
 

Sanayi devrimi sonrası dünyada oluşan “emek-sermaye çelişkisi” ve “ucuz işgücü talebi”, dünya çalışan kadınların aleyhine olmuştur. 

Çünkü başta ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde çalışan kadınlar, ucuz iş gücünün kaynağı olarak görülmüştür. 

Bu ülkelerde ta 1800’lü yıllardan itibaren büyük tarım arazilerinde sanayi ürünleri yetiştirilmeye başlanmış; 

Bu ürünler atölyelerde ya da fabrikalarda işlenerek, sanayi mamulüne dönüştürülmüş ve dünya pazarına arz edilmiştir. 

Bugün olduğu gibi, o zamanlarda da atölyelerde ve tarım arazilerinde tercihen ağırlıklı olarak kadın işçiler çalıştırılmıştır. 

Çalışan kadınlar, 8 Mart, 1857 yılında ABD’nin New York kentinde “yetersiz ücret” ve “fazla mesai” nedeniyle büyük bir greve gitmişler. 

Sonrası? 

Sonrası malum: polisler, kadın işçilere saldırı düzenlemiş ve onların fabrikadan çıkışlarını engellemeye çalışmışlar… 

Derken fabrikada nedeni belirsiz bir yangın çıkmış ve içeride mahsur kalanlardan 129 kadın işçi yanarak, can vermiştir. 

İşte, “Dünya Kadınlar Günü” tarihçesi böyle başlar! Yani 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ortaya çıkışına neden olan olay bu; 

Üzerinden 154 yıl geçmesine rağmen, o günden bu yana dünyada, özellikle de ülkemizde “kadın hakları” konusunda değişenler, neler? 

Uzağa gitmeye gerek yok. Yanı başımızda, Adıyaman’da faaliyet gösteren fabrika ve atölyelerde hala ağırlıklı olarak kadın işçiler çalıştırılmakta… 

Çoğunun sosyal güvenceleri dahi yok. Çalışma saatleri desen, olması gerekenden fazla; ücretleri ise, asgarinin de altında… 

Demek ki yaklaşık bir buçuk asır önce ABD’de ve Avrupa’da olanlar, günümüzde hala ülkemizde (ilimizde) olmaya devam ediyor… 

Dahası hak ve özgürlükler konusunda, dünyada ve ülkemizde, yaşanan onca iyileştirmeler hala ilimizde hissedilmemiş. 

Peki, neden ve kabahat kimde? 

Başta yetkililer; ilde çalışma hayatındaki bu haksız uygulamalara bir an önce “dur” diyerek, son vermeli. 

Sonra sivil toplum örgütleri; yani sendikalar ve insan hak ve özgürlüklerinden dem vuran siyasiler haksız uygulamalara müdahil olmalı. 

Gelin, bu yıl hep birlikte “Kadınlar Günü” vesilesiyle yapılan duygu sömürüsü ve nasihat dolu konuşmalardan vazgeçelim. 

Devamla bir defaya mahsus yaşadığımız yerde, kadınlara reva görülen haksız ve kötü muameleye, “yeter” diyerek karşı koyalım. 

Bunu yapabilmek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü” manasını anlamak demektir. 

Bu dileklerle nice “8 Mart”lara… 

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..