Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

8 Mart Hangi Kadınların Günü?

8 Mart Hangi Kadınların Günü?
 

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü. Gerçek ismi ise “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”. Ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanmış ve özellikle 1975’ten sonra daha geniş çerçevede kutlamalar yapılmış. Zaten kapsamı da “işçi” kadınlardan “bütün” kadınlara genişletilmiş.

Beni tanıyanlar bilirler ki böyle özel günlerden pek hazzetmem
. Özellikle tüketime yönelik kotarılmış ve kartel odaklarınca sürekli pohpohlanan günlerden hiç hoşlanmam.

Kadınlar Günü tüketime yönelik kullanılan bir gün değil.
Az önce de belirttiğim gibi Sosyalist akımla çalışan kadınların haklarını korumaya matuf bir çerçevede kutlanmaya başlanmış.

Şimdilerde de ağırlıklı olarak “kadınlara şiddet” sorunu çerçevesinde bir çok etkinlikle kutlanmakta.

Lakin bunda da beni rahatsız eden başka bir yön var. İnsan gıcık olunca her şeyde gıcık olacak bir şey illa ki buluyor.

Bugün neler yapılacak… Toplantılar düzenlenecek. Konferanslar yapılacak. Yürüyüşler olacak. Kutlamalar tertip edilecek. Sorunlara eğilme numaraları eşliğinde bilumum organizasyonlar yapılacak.

Yani sorunlara, her zaman olduğu gibi “eğilmiş” numaralarından geçilmeyecek bugün.

Köydeki, kasabadaki yahut varoşlardaki kadınlara sahip çıkılıyormuş imajı çizilecek.

Her türlü inanca saygılı(?) olunuyormuş gibi yapılacak.

Her türlü kadın hakkının savunuculuğu yapılıyormuş gibi yapılacak.

Ama şimdi ben desem ki: “Ya başını örtme özgürlüğü ne olacak? Buna hala çözüm bulunamadı. Hem de kadınları savunanlar tarafından bu sorun yokmuş gibi davranılıyor.”

Cevaplar gecikmeyecek:
“Hööyt! Kamusal alan. Mamusal alan.!”
“Başı örtmek geri kalmışlıktır! Başını örten fikirlerini de örtmüştür!”
“Kadınlar kendi istekleriyle örtmüyor, erkeklerin baskısı var. Özgürlük isteriz!”
“Örtünme emri Kur’an’da yok, nereden çıkartıyorsunuz?”
“Biz örtünmeye karşı değiliz, dayatılmasına karşıyız!”
“Erkekler de örtünsün o zaman. Eşitlik isteriz!”
“Kadınlar bireysel haklarını bireysel özgürlüklerinin çizdiği çerçevede kendi hür iradeleri ile korumak zorunda olduklarındandır ki başını ya da kıçını örtmek bu özgürlüğün kullanılmasına açıkça erkekler tarafından vurulmuş bir prangadır. Bu bağlamda biz kadının örtünmesine karşıyız. Her yeri dahildir buna.”

Bu veya bunlara yakın şeyler söylenecek. Söylenegeldi zaten…

“Kadın cinsel meta olmasın, reklam unsuru olarak kullanılmasın” desem…


“Haayt. Kadın özgürdür, istediği gibi kullanılır.”
“Uleen. Kadınları çarşafa mı sokmak istiyorsun?”
“Kadınlar bireysel haklarını bireysel özgürlüklerinin çizdiği çerçevede kendi hür iradeleri ile belirlediklerinden istedikleri gibi soyunabilirler. Erkeklerin bunu cinsel yahut reklam metaı olarak kullanmaları da bu özgürlükler çerçevesi içinde resmedilmesi gereken bir şeydir. Şey yani..”

Buna benzer zırvalar.

Şu ikiyüzlülüğe bir son verelim.


Mertçe deyiniz ki: “Biz kadınları bizim istediğimiz sınırlar dahilinde savunuyoruz.”

Açık sözlülükle deyiniz ki: “Biz kadınları sadece haklar çerçevesinde değil aynı zamanda ideolojik bakış açımızın belirlediği ölçütlerde değerlendiriyoruz.”

Adam gibi söyleyeniz ki: “Biz kadını istediğimiz gibi kullanır ve kullandırtırız. İster reklam unsuru olarak ister cinsel meta olarak. O yüzden örtünmesini istemeyiz.”

Doğru dürüst belirtiniz ki: “Biz erkeklerin her türlü egemenliğine karşıyız. Kadınlar her konuda bir numara olmalıdır. Erkek olunması gereken bir durum varsa biz oluruz.”

Kadının adı var mı gerçekten?

Kadın olarak hak ettiği değeri veriyor muyuz?

Kadına şiddet konusunda duyarlı ve hassas olunmasını önemsiyorum. Hem de çok.

Sadece kadına değil herhangi bir canlıya şiddet uygulanmasına karşıyım.

Kendini savunamayan, savunsa bile o an şartların getirdiği bir acizlik içinde olan her hangi bir canlıya güçlü olanın uyguladığı tahakküme/şiddete karşıyım. Bu sadece fiziksel anlamda bir şiddet değildir! Aynı zamanda kurallarla, dayatmalarla, söylemlerle uygulanan şiddete de karşıyım!

Karıncayı bile ezmekten imtina ederim. Kadına, bırakın şiddeti kötü bir laf edilmesi bile ağrıma gider.

Ama şu hassas görünenler de ya oldukları gibi görünsün ya da göründükleri gibi olsun lütfen!

Kıvırmayalım!!

Selam ve saygılarımla..

Murat HACIOĞLU

www.murathacioglu.com

http://twitter.com/murathacioglu

http://www.choosingraw.com/wp-content/uploads/2010/03/women_s_day_0.gif

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..