Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '10

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

8 Mart'ı anarken... / Eğer, tanrısal bir gücüm olsaydı, eğer!

8 Mart'ı anarken... / Eğer, tanrısal bir gücüm olsaydı, eğer!
 

Eğer, tanrısal bir gücüm olsaydı, eğer; şu dünyayı bir yüzyıllığına kadınlara verirdim; allı, pullu gelin gibi süslesinler , bir ''Kadınlar Yüzyılı'', üretsinler diye!...

İnsan kızı ve insan oğlunun, şu kısacık yeryüzü konukluğunda, her günlerini, düğün, bayram gibi, mutlu, keyifli geçirsinler diye!...

Ve, dünyayı yöneten siyasi ve ekonomik erkin, eril niteliğinin ve kadınlara karşı da hep egemen kalmasının, dünyayı hangi felaketlerin eşiğine getirdiğini de, göz ardı etmeden, verirdim kadınlara dünyayı!...

Ve artık erki, dişillere vermenin zamanının çoktan gelip geçtiğini , ayrıca kadınlarımızın eşitlik ve özgürlük savaşımlarının, "senede bir gün"e sığdırılmasının mümkün olmadığını ve bunun tarihten geleceğe, uzun soluklu ve amansız bir süreç olduğunu da düşünerekten, verirdim kadınlara dünyayı!...

Yalnızca Afrika'da, her gün hastalıktan, sıtmadan ölen 3000 çocuğun ve yılda bu mavi gezegende beş yaşından önce ölen, yaklaşık 9.000.000 çocuğun yaşamını kurtarmak için, verirdim kadınlara dünyayı!...

Milyonlarca Türkan Saylan ve Güleser Çelikler çoğalsın ve güzel hayatlar üretsinler diye, verirdim kadınlara dünyayı...

Dünyada iki milyar insanın temiz suya ve ekmeğe kavuşması için, verirdim kadınlara dünyayı...

İnsanın insana zulmünü yok etmek için, paranın yobazlığını, mafyalığını, Gladio'luğunu yok etmek için, halkların karşısında üreyen, derin ve sığ devletçiliği yok etmek için, verirdim kadınlara dünyayı...

İnsan kızına ve insan oğluna, aynı işe, aynı ücretin verilebilmesi için, verirdim kadınlara dünyayı!...

Bu mavi gezegende, ilköğretim çağındaki çocukların okulsuz kalan yaklaşık yüzde 20'sinin de, okula gidebilmesi için, verirdim kadınlara dünyayı...

8 Mart Dünya Kadınlar Günü 'nün de, artık bir pazarlama enstrümanına dönüştürüldüğü anladığımız için ve günümüzde de, erillerce, fevkalade bir şekilde kullanılmaya başlandığını da bilerekten;

''Anneler günü'' ya da ''Sevgililer Günü'' kadar, ticari olarak, kadına yönelik iş yapan ya da hizmet sunan satıcı firmaların, satış grafiklerini ne denli yükselttiğini bilemesem de, gene de bu günü alıp, kısa ya da uzun vadede ticareten kullanmaya çalıştıkları gerçeğini de bilerekten;

ve, Türkiye’de hala kadınların yüzde 40' nın görücü usulü ile evlendiğini, Türkiye’de hala kadınların yüzde 20 sinin nikahsız olduğunu, her yüz kadından ikisinin ancak yüksek eğitim görebildiğini, oy kullanmasına rağmen, Türkiye’de 8 milyon kadının okuma yazma bilmediğini, dünyadaki işlerin % 66 sının kadınlar tarafından yapıldığını, buna karşın kadınlar ancak toplam gelirin % 10 na sahip olduklarını, kadınların dünyadaki toplam mal varlığının % 1 ne sahip olduklarını, aile içi suçların % 90 nının kadına karşı işlenen suçlar (!) olduğunu da bilerekten ; verirdim kadınlara dünyayı !...

XXI.yüzyılın ilk on yılını da , sözümona barış ve demokrasi getirmek uğruna, kan ve revan içinde, biz insanlara zalimce geçirten, modern barbarların elinden insanlığı kurtarabilmesi için, verirdim kadınlara dünyayı!...

Savaşsız, sömürüsüz bir dünyada yaşamayı artık düşlememek için, güzel günler, güneşli günler görmek için, dünyanın bize bahşettiği tüm güzellikleri, adaletli bir şekilde, tüm yeryüzü konuklarınca hep birlikte, dostça yaşamak için, verirdim kadınlara dünyayı!...

Eğer, tanrısal bir gücüm olsaydı, eğer!...

8 Mart 2010 / Tarabya,

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..