Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '09

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

8 mart ne ola ki?

8 mart ne ola ki?
 

... adsızım ben, yokum hayatta.


Ayım günüm yok ki benim -I-

Adsızım ben, yokum hayatta…

Sonra vakit erişir, toprak gülümser sana;
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın…
Yazdırmalısın mezar taşına:
Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın,
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın… (Y.Odabaşı)

"Adsızım ben, yokum hayatta..." cümlesini bana kurduran ; yıllar önce okuduğum - yazarını maalesef hatırlayamadığım - ve beni derinden etkileyen öyküdür... öyküden hatırımda kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum...

....

Mansur ömrünün otuz beş yılını bu kış hesaptan düşmüştü. Gel gör ki evlendikten sonra, karısını doğurtamamıştı ve kısırlık, Mansuru hayatını dolduran tüm olaylardan daha çok etkilemişti. Umutların da ufalandığı bir zamanda karısı doğurmuş ve böylece munsurun gözleri tekrar ışıldamıştı.

Emmioğluna şöyle anlatıyordu meramını mansur :

Felek insanın işini düze çekmek isterse, birini sebep ediyi…Bilisin , ben bir uşak için başımı olmadık daşa çaldım. Gel gör ki günün birinde ıraklarda bir hocanın habarını almışam. Kattım avradı önüme, vardık hocanın yanına…

Mübareğin yüzünden nur akıyıdı… Beni içeri almadı hoca: ters düğüm avratta dedi… Ben dışarıda bekledim epey bir , döner dönmezde uşak avradın karnına düştü…

Mansur oğlunu nüfusa kaydettirmek için kör karanlıkta yola düşer, varır hükümet kapısına, bekler sırasını ve sırası gelince de içeri girer muhtarın verdiği kağıdı memura uzatır…

Memur önündeki defterden ismi bulur ve isteksiz isteksiz sorar :

- adın

- Mansur

- Karının adı

- Neeey...

- Karının adı dedim karının adı…

DÜŞÜNMEYE BAŞLAR MANSUR…

NEYDİ KARISININ ADI…

- Şeyyy AVRAT der Mansur..

Nüfus memuru önündeki kayıttan Mansurun karısının adını bulur ancak laf olsun diye yine sorar Mansura…

Ve Mansur ismi çıkaramayınca : bak Mansur efendi der ; senin nasıl bir adın varsa, karınında bir adı olmalı…

Ben bunu soruyorum işte…

Mansur aklını sarsar fakat bir türlü çıkartamaz karısının adını ve kendi kendine söylenmeye başlar…

Avrat deel, kız da deel, …

Heee ben ona ulan da derim der…

Memur eğlenmesine devam eder derki, Mansur efendi Ayşe , Fatma gibi bir ismi olmalı …

Kafasını kaşır Mansur…

Ne poh iştir yahu, evleneli yıllar var memur beg… Hoca ilk gece söylediydi ama… Unuttum getti…

Memur sıkılmıştır artık ve gel biz karına Havva diyelim deyince; canın sağola memur beg der eyi olur hem hepimiz ondan türemedik mi…

Üç beş dakika sonra Mansur çocuğunun nüfus kağıdıyla çıkar yola ama aklı hep karısının adına takılıdır… Kendi kendine sorar gidene kadar , neydi adı, neydi adı, …

Mansur köye varır varmaz toprakla uğraşan karısına seslenir;

Kız avrat …. Essah senin adın neydi?...

Kadın yüzünü çevirmeyince bağırır bu kez Mansur…

Siye diyom ulan adın neydi?...

Havva der kadın Havva…

Mansur şaşırır aklı kördüğüm olur…

Bu nasıl iştir ulan avrat der; ELİN ADAMI , SENİN ADINI BENDEN EYİ TUTTURDU…

 
Toplam blog
: 206
: 1273
Kayıt tarihi
: 24.09.08
 
 

Don Kişot, Matematikçi, Öğretmen, Öğrenci ..