Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '12

 
Kategori
Mizah
 

80'ler gibi işte günlüküm.

80'ler gibi işte günlüküm.
 

Yağğğu kardeşim bi tikat etsene yanımdan geçerkene. Sabah sabah tepemin sefer tasını attırdın hele ya. I ıhhhm ! Günaydın arkadaşlar sabahın bu saatinde size “ günnaydınn seyir defterimin güzel insanları dostlarım benim “ diyerek başlamak isterdim ama bu sabah 07:17 sıralarında yanımdan geçen bir “ ehliyetli ayıcık” tarafından sıklam sırıl bir vaziyette bırakıldım. Şemsiyem elimde saçlarım kuru ama kıyafetlerim ıslak şuh bir cenker kişisi olarak kala kaldım kaldırımda. Foolısh kazanaova gibi oldum hatta ondan da seksi kaldım desem yeridir =) he he . . .

Yav be insan oğlu , elinde susamsız bir direksiyon tutan, ayağının altında freni olan ve istediği zaman basabilecek olan yol kişisi herüf ! Bi az yavaş gitsene gardaaşım. Off sinirimden patlayacağım ya. Arabanın arkasından yerden bir taş alıp camını patlatasım var en içten dileklerimle.

Dünki haftasonu hava ne kadar da güzeldi öyle değil mi ? Sanki yazdan kalma tatlı bir sıcaklık hakimdi. Sevgili kayın pederime ( neden peder denir ki peder mi bu adam ? ) kayın babama bir ful eyçdii , led tivi özelliği olan, ve bilahare 107 ekran bi televiijın aldık. Valla ben de imrenmedim değil hani herkes yelevizyon alma yarışına girişmiş. Benim emektar 70 ekran tüplü televizyon daha çok seyrettirir bana diyerekten bu bahsi kapatıyorum efenim. 70 tane ekran seyret seyret bitmez.

Aynı günün akşamı benim şahsı rana babam ve annem , kayınbabam ve kayın anneme oturmaya geldiler ( kayın baba ve anne berbaberler aslında neden ayrı ayrı söyledim ki ) . Ev bayaa kalabalık oldu, tam böyle 80ler dizisindeki gibi çekirdek aile olarak oturuldu , biz erkekler tek devlet kanalımızın 3.şeysinde maç seyrettik. Bağyanlar dedikoduya hemen geçtiler ve mahallede sabah verilen selahın konusunu ediyorlardı kim öldü acaba diye . Bilmem kim komşunun oğlu kız kaçırmış da kızın ailesi başta karşı çıkmış sonra da kızına kıyamayıp damadı affetmişler.

Çaylar demlendi, bisküviden çakma pasta eşliğinde goygoylar tavanlara vurdu arkadaşlar. Bir kısır yoktu o da olaydı tam klişe Türk halkından seçmeler olacaktık. Ben de kucağımda Eymenle “eee eee eee e ! “ nağmeleriyle kucak kucak odanın orta yerinde dolanıyorum, bi yandan da gözüm maçta, gassaray beşiktaşa gol atmış mı diye ekranın sağ üst köşesinde bakıyordum. Bazen skor kayboluyor ve sen de gol bekliyorsun ya çok sinir bi durum. Gol olmuyor aynı skoru görüyorsun. Bir ara omuzlarıma baktığımda ikisi de bembeyazdı ve sanki martılar cırcır olmuşlar ve bütün kinlerini bana kusmuşlardı. Oğlum ne yedin içtin de omuzlarıma bu kadar kustun . . ..

Saat hayli ilerledikten sonra 22:00 gibi herkes ayaklandı gitme kararı alınıp zengin kalkışı yapıldı. Hepimiz zengin olmasak da topluca kalkınca bi şekil oluyor. Biz tarafı “ hadiyin iyi geceleeeer alaasmaaladııık, bize de buyrun geliiin hiç gelmiyosunuz dünür ne kadar oldu ama “ derken; eşimin annesi tarafı da “ geliriz bakalım dünür geliriz geliriz. Bi bakalım kendimizi ayarlayalım da iyi geceleeeeer inşallah geliriz bakalım “ diyerekten akşamın toplantısı sona erdiriliyordu huşû içinde.

Gece daha benim için bitmemişti sanırım. Eşim ve çocuklarım yatmışlar ve ortalık bir sessizleşmişti. Televizyon dolabının alt gözündeki filmleri kurcalayıp bir film seyredip öyle yatmaya karar vermiştim. Huyum kurusun bazen seyredeceğim filmin adını okumam ya da okusam da birine anlatcağım zaman aklıma gelmez. Yine aynı şey oldu. Ama konusu çok güzeldi. Dramatik bir filmdi açıkçası. 20 yaşlarında sevdiği kadın için kızıp bir kayalığın tepesinden çok yüksekten kumsala doğru balıklama atlayan adamımız ( adı neydi ya ) Ricardo ( salladım ) tam da denizin çekilmesi sırasında suyun dibine çakılınca boynunun üstüne düşüyor ve belden aşağısını hissetmeyen bir insan olarak yatalak kalıyor. Aradan yıllar geçiyor ve hala yatalak olan Ricardo artık yaşamak istemiyor ve ÖTENAZİ talebinde bulunuyor hükümete.

Her seferinde bunu reddeden devlet Ricardoyla adeta didişiyor. Sonra bayan avukatı Sammy ( bunu da attım artık idare edin ) davası sürerken Ricardo’ya aşık oluyor ve onun çektiği acıyı daha iyi anlayabilmek için kendini merdiven boşluğundan aşağı yuvarlıyor ve tekerlekli sandalyeye mahkum oluyor. Ne kadar acı değil mi ? Kadın aşkı için kendini feda ediyor. Ama Ricardo Sammy’ye “beni seviyorsan beni yaşatma öldür “ diyerek bu aşkı reddediyor. Filmin sonlarına doğru ben gitmişim kafa olarak ve uyumuşum . Gözlerimi bir açtım filmde oynayanların adları yerden göğe kadar çıkmaya başlamıştı bile. Ben de pcyi kapattım ve uyku moduna aldım kendimi. . . Aşk işte adama neler yaptırıyor.

İşte böyleydi sevgili günlük severlerim. Hayat ; içinde çok farklılıklar besliyor. Ne gelecek başımıza bilmiyoruz. Bu defaki günlük yazım biraz durgun geçti arkadaşlar. Bir dahaki yazımda neşeli olacak söz veriyorum. Sizi seviyorum efenim iyi ki varsınız. . .

Gökhan Kişisinden seçmeler. . .

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..