80 li Yıllarda Türban

Türban ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Dış basında çıkan yazılar ne duruma düştüğümüzü belgeler nitelikte. Bir önceki yazımda 1980 lerden bahsetmiş, o yıllarda da benzer konuları tartıştığımızı belirtmiştim. Şimdi o yıllarda bir kaç alıntı yapmak istiyorum.

Rahmetli Metin Toker soruyor "Çağdaş toplum mu, demokrasi mi?" diye. Ve ekliyor, tabii ki çağdaş toplum. Bir politikacı M.Toker'e sormuş, "Türkiye daha kaç sene, 50-60 yıl evvel yapılmış inkilapları kanunla korumak mecburiyetinde kalacak" Cevap basit, "Mevcut kafa yapısındaki politikacılar başımızda kaldığı sürece hep". Ve M.Toker devam ediyor; "Çağdaş, Batı uygarlık düzeyinde toplum mu, demokrasi mi?" sorusu veya sorunu olmaz. Çünkü Demokrasi, böyle bir toplumun nihai aşamasıdır. İrtica ve taassubun körüklenmesini, hor ve hakir görülenlerin mücadelesini o zamanın ANAP'ına bağlıyor, "ANAP iktidarının topluma hediyesidir" diyor. Halbuki toplumumuzda hor ve hakir görülen hiçbir zaman olmamıştır. Türban sorununu inanç meselesi haline getirmek isteyenler, biliyorlar ki "üniversitede türban" ı sökerlerse bunu mahkemede türbanlı yargıç, türbanlı trafik polisi, sonra çarşaf, sonra peçe ve nihayet "Humeyni Türkiyesi" sıradadır.
M.Toker 80'li yıllarda bunları söylemiş.

O günlere ait Ali Sirmen'in, Mümtaz Soysal'ın Yurdakul Fincancı'nın yazıları elimde. Hemen hemen hepsi, değişik açılardan Türban sorununu ele almış, 12 Eylül ile sıkı bağlantılar kurmuş, dönemin başbakanını (T.Ö.) eleştirmekteler. Ali Sirmen yine o dönemin YÖK başkanının ( Doğramacı ) kulağını çınlatıyor. Doğramacı, okula gitmeyi red eden öğrencilere, Kuran'dan öğütler vermiş, din kurallarını anlatarak laiklik ilkelerini savunmuş. Evet sorun çığ gibi büyüyerek bugünlere geldi. Görülen o ki; RTE, TÖ dan daha baskın.

Son olarak Talat Halman'ın "Çoğunluğun Sesi" isimli makalesinden alıntılar vermek istiyorum. Sayın Halman çoğunluğun her zaman haklı olmadığının altını çizmekte.
Goethe; "Çoğunluk bazen tiksindirici olabilir"
Ünlü siyasetçi Lord Acton;"Demokrasinin en yaygın kötülükleri arasında çoğunluğun istibdadı gelebilir"
Thoreau;"İyi ve mert insanlar ne zaman çoğunlukta olmuştur ki"
Hitler;" Çoğunluk, yanlızca ahmaklığın değil, korkaklığın da temsilcisidir"
Giordano Bruni; "Çoğunluk, çoğunlukturdiye aynı doğrultuda düşünen akıl, düşük bir düzeydedir. Halkın çoğunluğu inanıyor ya da inanmıyor diye gerçek değişmez"
Edmund Burke;" Çoğunlu her zamanki gibi körlük ve kölelik içinde yaşamaktadır"
Herbert Spencer;"Geçmişte çoğunlukların yanılmış olması yüzünden çoğunlukların sık sık tamamıyla yanılmamış olduğu gerçeğine kör kalmamalıyız"

Evet 80 li yıllardan Türban Manzaraları böyle, tablo pek değişmemiş değil mi....