Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '13

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

9. D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali sona erdi.

9. D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali sona erdi.
 

9. D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali 28 Ağustos gecesi şahane bir kapanış konseri ile sona erdi. Daha önceki bloglarımda ilk iki günkü konserlerinden bahsettiğim bu harika organizasyonun son iki günkü etkinliklerini yazmakta geç kaldığımın farkındayım. İster İstanbul'dan bu konseri dinlemek amacı ile gelen müziksever dostlarımın ağırlanma telaşı deyin, ister festivalin büyüsünden kurtulamama deyin bu gecikmeyi yaşadım. Bu yazımda son iki günkü etkinliklerden bahsetmek istiyorum.

Bu benim ilk D-Marin Festival deneyimim. Bundan önceki yılllar Festival tarihlerinde Marmara Bölgesindeki bir adada tatilde olduğumdan bu festival ile ilk bu yıl tanıştım. Geçen yıl Turgutreisli olmanın verdiği hakla sanırım festivalime sahip çıkmak istedim. Şunu belirtmek istiyorum. Hakikaten Festival sanat yönetmeni Sayın Yücel Canyaran Hanım'ın dediği gibi, 'Bu festival anlatılamaz, yaşanır.'

Son iki gün konserleri 27 Ağustos Gün batım konseri 'Apollon Trio 'konseri ile başladı. Flütçü Halit Turgay Bey'in Festival için bestelediği  'Halikarnas 'adlı beste flüt ve arpın harika bir birleşimini sundu bizlere. Aynı günün akşamı Amsterdam Sınfonıetta, ünlü Alman Çellist Daniel Müller-Schott'a eşlik etti. Ünlü kemancı Anne -Sophie Mutter'ın kurduğu vakfın destekleri ile yetişen, deyim yerinde, ise ünlü kemancının müzik dünyasına armağan ettiği ünlü cellist, konserinde Haydn  Konçerto ve P.I Tchaikovsky 'den Nocturne Re Minor adlı eseri sundu bizlere.

Önceki yazılarımda bir yanlışlık yaptım. Festival meydanındaki  dinleyici sayısını emin kaynaklardan öğrenmeden kalabalığa bakıp 1500 kişi dinledi ilk günkü konseri diye yazdım. Böyle hata yapmam ama nasılsa bu sefer oldu. Okuyucularım beni mazur görsünler. Emin kaynaklardan aldığım son sayılara gore ilk gece 4000, ikinci gece 3500 ve üçüncü gece 3000 dinleyici varmış konser meydanında. Son gün Fazıl Say'ın yer aldığı kapanış konserinde ise 6000  kişi dinlemiş konseri.

Gelellim son gün konserlerine. Gün batımında Leyla Gencer yarışması birincisi Mısırlı soprano Fatma Said, Piyanoda Demet Eytemiz eşliğinde nefis eserler seslendirdi. Bu dinletiden bizi en çok etkileyen parçalar sopranonun kendi ülke müiziğnden sunduğu A.Rehim adlı bestecinin 'Bint el Sultan' adlı Mısır şarkısı ve bizim özgün müziğimizden bir Tokat türküsü 'Sabahın Seherinde.'idi.

Bu konserdeki küçük bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. Konserler için İstanbul'dan gelen misafirim olduğunu daha once bahsetmiştim. Misafirim İstanbul Devlet Opera ve Balesinden emekli Şancı bir hanım. 70 Yaşın üstündeki bu hanıma, müzik bilgisine çok saygı duyuyorum. Fatma Said, konserinde kendi ülkesi müziğini seslendirirken yanımdaki arkadaşım ağlamaya başladı. Onu ilk defa ağlarken görüyordum. Diğer eserlerin seslendirilişi sırasında da süren ağlaması beni çok endişelendirdi. Geçtiğimiz yıllarda bir kalp ameliyatı geçirdiğini de bildiğimden endişem daha da arttı. Konser bitiminde neden ağladığnıı sorduğumda Sopranonun nezddinde bütün az gelişmiş ülkelerde klasik müzik icra eden kadın sanatçılara duyduğu hisleri anlattı. Bu kadın sanatçılar içinde kendisi de benim kızım da var. Onların bu zor mesleği icra ederken karşılaştıkları zorluklar, problemler onun zayıf kalbını etkilemiş ve bu hıckırıklara sebep olmuştu.

Son gece kapanış konseri Borusan Filarmoni Orkestrası eşliğinde Fazıl Say gecesi idi. Fazıl Say llk olarak C. Saint-Seans 'ın No 2 Sol Minör Op. 22 Piyano Konçertosunu seslendirdi. Bu harika eserden sonra Fazıl Say'ın Hazerfen Ney Konçertosunu  Burcu Karadağ ney eşliğinde dinledik.

Bu konserde bütün eserler çok etkileyici idi ama beni en çok etkileyen konserin ikinci bölümünde yer alan Fazıl Say'ın bestesi 3. Senfoni 'Universe' oldu. Borusan Filarmoni Orkestrası bu eserde Thremin sanatçısı Carolina Eyck'ya eşlik etti. Eser kadar ilk defa dinlediğim Thremin adlı enstruman da beni büyüledi.

Thremin elektronik ve çalarken temas gerektirmeyen bir müzik aleti. İsmini mucidi Rus Prof. Levi Thermin'den alan bu çalgı 1928 yılında icat edilmiş. Kontrolü iki metal arasında sağlanan bu çalgıda bu metaller aleti çalan kişinin ellerinin pozisyonunu algılıyormuş. Oldukça değişik bir enstruman. Rus Profesörün bir akrabasının öğrencisi olan genç thremin sanatçısı Carolina Eyck sahnede elleri ile bu enstrumasnı çalarken şaşırdım kaldım. Çok nadir rastlanan bu saz ve bunun sanatçılarından biri  olan Carolina son gece Fazıl Say'ın o harika Senfonisinde bizi büyüledi.

Dört gün süren ve Günbatım konserleri de dahil olmak üzere 7 konserle bizleri müzik dünyasında eşisiz b,ir yolculuğa çıkartan bu festivalın tadı damağımızda kaldı. Bizlere bu güzel şöleni yaşatan bütün festival ekibine Sayın Yücel Hanım'ın nezdinde teşekkür etmek istiyoruz. Hakikaten' Festival anlatılmaz, yaşanırmış.'

Önümüzdeki yıl 10. D-Marin Festivalinde buluşmak üzere.....

  

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..