9 EYLÜL İzmir'in kurtuluş günü

Osmanlı Devleti yıkılma aşamasında, kendi içişlerini bile yönetme yetkisini büyük devletlere bırakmakta ve dış politikasında da, Avrupalı güçlere önceden danışmaksızın, hiçbir adım atamamaktaydı.

15 Mayıs 1919 ‘da Pasaport’tan İzmir’e çıkan Yunan efsun alayı askerlerinin taşkın davranışları karşısında ; Alayın sancaktar teğmenini ilk kurşunuyla yere düşürerek ve kurşunu bitene kadar ateş ederek İzmir’de Türk direnişini başlatmıştı Hasan Tahsin.

O tarihten sonra koskoca bir ulusun yaşam şekli değişmişti biranda.Kadını, çoluğu çocuğuyla herkes birer asker olmuştu Mustafa Kemal’in yanında.Aylar yıllar geçti, memleketin dört bir tarafında ne kanlar aktı.Türk halkı Kuva-i Milliyesi ile, düzenli orduları ile, milisi, efesi, çetecisi, köylüsü, esnafı, kadını, kızı ve kızanı ile yürüttüğü ulusal kurtuluş eylemi, adım-adım, köy-köy, kasaba-kasaba, kent-kent, yurdu özgürlüğüne kavuşturmaya çalışıyordu.

Cephede inanılmayacak olaylar oluyordu.26 Ağustos’ta Afyon’dan başlayan Büyük Taarruz 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da düşmana vurulan son darbe ile 250 bin kişilik devasa orduyu dağıtıyordu.Yunan askerlerinin korkusunu hatıra defterinde şöyle anlatıyordu Yüzbaşı Kanellopulos “Türk topçusu susmuyor titreyerek güneşin batmasını bekliyoruz.”…

Dağılan ve kaçmaya başlayan Yunan ordusunun arkasından Mustafa Kemal o tarihi sözünü söyler.”Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir.İleri…”Bu emirle birlikte soyadını İzmir’in güzide kulubünden alan 2.Kolordu Komutanı Fahrettin Altay yönetimindeki süvari birlikleri Yunan askerlerini önlerine alıp 14 günde 400 kilometre ilerleyerek tarihi bir başarıya öncülük ederler.Kaçıyordu Yunan askerleri artık ecel onlar için Fahrettin Altay olmuştu.

Ve 9 Eylül

Pırıl pırıl bir günde Mustafa Kemal Belkahve’deydi.Bornova’ya doğru dört nala zafer çığlıklarıyla ilerleyen askerlerini seyrediyordu büyük bir zevkle.İlk giren süvari olma şerefi Yüzbaşı Şeref’e nasip olmuştu.Sonradan İzmir’li soyadını alan Yüzbaşı Şeref Hasan Tahsin’in şehit düştüğü Hükümet Konağı’nın önüne dikti alsancağı.

Belkahve’den askerlerini izleyen Mustafa Kemal , yanındaki İsmet İnönü’ye şunları söyledi.

“ Biliyormusun İsmet ?... Bir rüya görmüş gibiyim.Karabasanla başlayan mucize ile biten bir rüya.”…
3 yıl 3 ay 22 gün süren macera İzmir’de zaferle sona ermiştir.

Tarihimizin en parlak sayfalarını süsleyen bu kurtuluşlar zinciri Anadolu'da Emparyalizme karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kükreyen bir mazlum ulusun ordusunun ZAFER yürüyüşü ile sağlanmıştır.

İşgal edildiği gün bir ulusun Kurtuluş Savaşını başlatan.İşgali bittiği gün o ulusun Kurtuluş Savaşını bitiren şehirdir İZMİR.

Her sene olduğu gibi bu senede yani 86 sene sonra İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunu kutlamaya davet ediyorum tüm Türk halkını.Bu sadece İzmir’in değil tüm yurdun emperyalizmden kurtuluş günüdür.Türk halkına kutlu olsun.

Büyük ve Necip Türk Milleti.

Anadolu’nun kurtuluş savaşını tebrik ederken ; Sana İzmir’den , Bursa’dan , Akdeniz ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum.
Mustafa Kemal Atatürk.
Ufak bir anekdot : 9 Eylül'de Izmir'e girildiğinde göndere çekilen Türk bayrağı, bir Türk teyze tarafından elde yapılmıştır.Çünkü Yunanlar tek tek bütün evleri dolaşarak Türk bayraklarını toplamışlar ve meydanda yakmışlardır.