Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

03 Eylül '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

9 Eylül İzmir'in kurtuluşu

9 Eylül İzmir'in kurtuluşu
 

Batının “şımarık çocuğu” Yunanlılar, İzmir’e Pasaport’tan çıkmış, İzmir Metropoliti Hrisostomos tarafından adeta “kutsanıyordu”.

Hrisostomos Yunan askerini kutsarken, bir din adamı olmasına rağmen, içinde ki “haçlı kinini” ve “Türk düşmanlığını” kusuyordu:

“Evlatlarım ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girersiniz!” sözleriyle Yunan askerine cesaret veriyordu.

Yunan işgal kuvvetleri kalabalık bir şekilde İzmir sahillerine ayak basmaya, karaya çıkmaya başladıkları bir anda, ince, uzun bıyıklı, siyah takım elbiseli bir genç “aniden” ortaya fırlar.

Takım elbiseli delikanlı elindeki tabancanın tetiğine “olanca gücüyle” basar.

Gencin hedefindeki Yunan Efsun Alayının “etekli” sancaktarı aldığı kurşunlara daha fazla dayanamaz ve atının sırtından yere yığılır.

İşgalci Yunan ordusunda kısa bir panik ve telaş yaşanır. Ancak, durum çabuk kavranır. Ateş eden tek kişiydi. Hemen gencin etrafı sarılır, süngü darbeleri birbiri ardına vurulur.

“İnce uzun, bıyıklı Türk genci” oracıkta şehit edilmiştir. Bu şehit delikanlı gazeteci Hasan Tahsin’den başkası değildi.

Henüz otuz yaşındaki Hasan Tahsin, artık “vaktin geldiğini, Anadolu’ya bir kıvılcım yakılması gerektiğine” karar vererek, işgalci güçlere “ilk kurşunu” hiç çekinmeden sıkmış, şehit edileceğini bile bile “vatan toprakları için” ölmesi gereken yerde ölüneceğini, Türk milletinin geçmiş tarihinde bu tür örnekleri çok yaşadığını bir kez daha göstermiştir.

Hasan Tahsin’in Anadolu’nun batısında, İzmir’de yaktığı bu ateş tüm Anadolu’yu “alev alev” sarmış, Türk milleti artık “ateşten gömleği” giymişti.

İşgalcilere karşı İzmir’de Hasan Tahsinlerce sıkılan bu kurşun, Samsunda Mustafa Kemal’in yaktığı ateşle buluşmuş, Anadolu’nun kurtuluş mücadelesinin destanını yazıyorlardı.

1919 da İzmir’de Hasan Tahsin tarafından düşmana sıkılan “ilk kurşun” sonrası Anadolu’da “akıl almaz” bir direniş ve kurtuluş mücadelesi başlamış, Mustafa Kemal ve silah arkadaşları yaklaşık üç yıldır verilen bu mücadelenin artık sonuna gelindiğine ve düşmanın top yekun “denize dökülmesi” gerektiğine karar verirler.

26 Ağustos 1922 de Mustafa Kemal “Büyük Taarruz” emrini verir. 1 Eylül 1922'de ise Türk ordusuna hedefi koyar:

—Ordular, İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!

Türk ordusu hedefe son sürat ve emin adımlarla ilerledi. Düşman ise bu “yoktan var edilen” şanlı ordunun önünde “bozulmuş yel gibi” kaçıyordu.

Kaçan Yunan ordusunun bir tek hedefi vardı. Bir an önce İzmir’e ulaşmak, denizle buluşmak, gemilere binerek kaçmak.

Yunan ordusunun bu isteği uzun sürmedi. Yaklaşık 400 KM lik Afyon İzmir arası dokuz gün gibi kısa bir sürede kat edilmiş, Yunan ordusu kaçıyor, ardında Türk Ordusu ise kovalıyordu.

Yunan işgalcilerin terk ettiği birçok kasaba ve şehir Türk ordusuyla kucaklaşıyor, Salihli, Turgutlu derken artık İzmir’e yaklaşılıyordu.

Zafere koşanların dilinde artık çoşkuyla söylenen bir şarkı vardı;

İzmir’in dağlarında çiçekler açar;

Altın gümüş ordu, sırmalar saçar.

Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar;

Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa,

Adın yazılacak mücevher taşa.


Türk ordusu artık İzmir’e girmişti. Şeref Yüzbaşı heyecanla hükümet konağına çıktı ve Yunan bayrağını indirerek yerine şerefle al bayrağımızı dikti.

Tarih 09 Eylül 1922 İzmir’in kurtuluşu.

Aslında bu İzmir’in kurtuluşu değil, Türkiye’nin, bir milletin kurtuluşu idi.

İşte İzmir buydu.

İşgal edildiği gün;

Bir ulusun kurtuluş mücadelesini başlatan;

İşgalin bittiği gün o ulusun kurtuluşunu müjdeleyen,

İşte İzmir buydu.

3 yıl 3 ay 22 günlük macerayı başlatan da, bitirende bu İzmir’di.

Yani Türk İzmir.

Yani demokrasiden yana, çağdaşlıktan yana,

Yani, Atatürk’ün ilke ve inkılâplarına bağlı,

Yani üniter yapıya, tek bayrağa, tek dile, tek millete

İnanan İzmir.

Şartlar ve durum ne olursa olsun geçmişte olduğu gibi bugünde, gelecekte de İzmir; yeniden ulusal mücadeleyi koyabilecek, yeniden Hasan Tahsinler yaratabilecek, bu ülkeye ve bu milletin bütünlüğüne karşı “dimdik ayakta” duracaktır.

9 Eylül İzmir’in kurtuluşu, Milli mücadelenin başarıyla sona erdirilmesi, sonuçta ülkenin kurtuluşu hepimize, başta İzmir halkına kutlu ve mutlu olsun.

Sonsuzluk (Osman Özeker)

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..