9 Mart Cuma

GENELKURMAY’DA KÖSTEBEK AVI (Akşam)

GENELKURMAY’DA KÖSTEBEK ALARMI (Sabah)

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Dairesi’nin hazırladığı Medya Değerlendirme Raporu Basın’a sızınca ortalık karışmış. Genelkurmay karargahında bilginin nasıl sızdığı konusunda soruşturma başlatılmış. Raporu veren isim aranıyormuş.

Genelkurmay, konuyla ilgili adli soruşturmanın başladığını belirten kısa bir açıklama yapmış. Böyle bir bilginin sızdırılmış olması elbette Genelkurmay açısından araştırılması soruşturulması gereken bir konu. Peki bu zamanda hâlâ böyle bir ayırım yapılmasını kim araştırıp soracak?

İŞGAL ALTINDAKİ MÜTHİŞ HAZİNE (Bugün)

Karayollarına ait arazinin 800 milyon dolar gibi bir rakama satılması, gözlerin kamuya ait diğer arsa ve arazilere çevrilmesine yol açtı. İstanbul'un neredeyse yarısı devlete ait. Bu arazilerin üstünde ya kamu kurumu binaları bulunuyor, ya da buralar bazı işgalciler tarafından kullanılıyor. Boğaza bakan semtlerde arazilerin bir kısmı gecekondularla kaplı. Bunların satılmasıyla hem büyük bir gelir elde dilmesi, hem de şehrin işgalcilerden temizlenmesi mümkün. Bakalım hükümet ve belediye böyle cesur bir karara imza atabilecek mi?

BAŞBAKANLIK FİŞLEDİ (Cumhuriyet)

Genelkurmay’ın gazeteleri, gazetecileri ve yazarları TSK yanlısı TSK karşıtı gibi sınıflandırmasıyla ilgili tartışmalar sürerken, Cumhuriyet gazetesinde farklı bir iddia var. Cumhuriyet gazetesi, gazetelerin ve gazetecilerin tek tek incelenip hükümete yakın olan ve olmayan yazarların fişlendiğini, hatta kimin hangi marka içki içtiğinin bile tespit edildiğini söylerken, Genelkurmay’ın raporuna bir nazire mi yapıyor, yoksa iki farklı koldan eşzamanlı bir işlemi açığa çıkarmaya mı çalışıyor, tam anlayabilmiş değilim.

ASLANLAR GİBİ BOĞUŞTU (Gözcü)

Ermeni soykırımının emperyalist bir yalan olduğunu söylediği için, İsviçre’de 90 gün hapis cezası istemiyle yargılanan İşçi Partisi genel başkanı Doğu Perincek, yalnız bırakılmasına rağmen iddiasını tekrarladı ve soykırım yok, dedi.

Hiç kimsenin kendisine yardımcı olmadığı dikkat çeken Perincek, 90 kilo belgeyi hakimin önüne koydu ve biz size soykırımın olmadığını öğretmek için geldik dedi.

TEK KOLLU CERRAH (Güneş)

Göz ameliyatı olan bir kadın, görme kaybına uğrayınca doktordan şikâyetçi oldu. Ameliyatı tek kollu bir doktorun yaptığını öğrenen hanım, gözündeki arızanın bundan kaynaklandığını düşünüyor.

Doktorsa, kendisinin sertifikası bulunduğunu, 1970’ten beri çok sayıda ameliyat yaptığını, bunun bir engel teşkil etmediğini, şikâyetçi olan hanımın problemlerini önceden kendisine anlattığını, risklerini açıkladığını ve bir form da imzalattığını söyledi.

ANSİKLOPEDİNİN BİR EURO DİRENİŞİ (Hürriyet)

Fransız Quid ansiklopedisinde, Ermeni iddialarına karşı Türk tezine yer verildiği gerekçesiyle açılan davada ansiklopedi 1 euro cezaya çarptırıldı. Yayınevi bu sonuca fikir özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz etti. İtiraz sonucu mahkeme tarafından kabul edildi. Ansiklopedinin objektif bilgi verdiği belirtilerek, yayınevi haklı bulundu. Karar Ermeniler’i kızdırdı.

PARANIZA SAHİP ÇIKIN (Milli Gazete)

İşsizlik fonunda biriken 25 milyar YTL’nin hükümet tarafından borç-faiz sarmalında kullanılması tenkit edilerek, halkın parasının önceki dönemlerde olduğu gibi fonlarla buharlaşmasının önüne geçilmesi ve fonun en sağlıklı şekilde nasıl kullanılacağının tespit edilmesi istendi.

BU YASAĞI DÜNYA KONUŞTU (Milliyet)

Komşu Yunanlı dostlarımız (!) Atatürk’e hakaret içeren bir klip hazırlayıp bunu dünyanın en büyük paylaşım sitesi You Tube’a gönderip yayınlatıyorlar. Türkiye bu durumda ne yapmalı, ya da ne yapabilir?

Ne yapacak, tam bize göre bir karar alıyor Türkiye…Birinci Sulh Hukuk Mahkemesi, klip kaldırılana kadar bu siteye girmeyi yasaklıyor. Karar sadece Telekom’a tebliğ ediliyor, Telekom da bu siteye girişi engelliyor.

Yani internete Telekom aracılığıyla giriş yapanlar, siteyi girişin yasaklandığını bildiren bir yazıyla karşılaşıyorlar. Ama diğerleri rahatça siteye girebiliyor.

İşin diğer yönüne gelince, siteye girişin yasaklanmasıyla ne elde edilir ki? Tam tersine herkesin merakını çekmek ve bakacağı olmayanların da görmesini sağlamaktan başka…

Ayrıca bizim bunu seyretmemiş olmamız kime ne kazandıracak ki., bütün dünya seyrettikten sonra… Biz Atatürk‘ü YouTube’dan mı öğreneceğiz?

KADINLAR İSYANDA (Posta)

8 Mart Dünya Kadınlar Gününe kadınların isyanı damgasını vurdu. Kadınlar siyasetten dışlanmaya, cinsel ayırımcılığa, töre cinayetlerine, açlığa, yoksulluğa karşı seslerini duyurmaya çalıştılar.

OKS TARİHE KARIŞIYOR (Radikal)

İlköğretim okullarında çocukların korkulu rüyası OKS 2009 yılından itibaren yapılmayacak, Milli Eğitim Bakanı Çelik’in verdiği bilgiye göre, öğrenciler yeni sistemde 6, 7 ve 8. sınıflarda seviye belirleme sınavlarına girecekler. Değerlendirmede ilk kez bu yıl uygulanan İlköğretim başarı puanı da etkili olacak.

Daha önceki dönemlerin aksine öğrenciler yabancı dilden de sorumlu olacaklar. Öğrencilerin becerilerinin ön plana çıkması ve uygun liselere yönlendirilmesi için rehber öğretmenlerin etkinliği artacak, çocuklara rehberlik puanları verilecek.

RÜYA GİBİ (Star)

Nejat Eczacıbaşı’nın 35-40 yıl önce hayalini kurduğu dünya seramik devlerinden birinin koro bölümünü Eczacıbaşı satın alıyor. Eczacıbaşı topluluğunun 65. yılında böyle bir hayali gerçekleştirmesi Türk ekonomisi yönünden de anlamlı. Şirketlerimizin sürekli yabancılara satıldığı bir dönemde bir Türk firmasının yabancı bir şirketi alması, ticari açıdan da sevindirici bir olay.

100 CAN YETMEDİ Mİ? (Takvim)

İstanbul trafiğine çözüm amacıyla yapılan yan yollara geçişlerde kullanılan bariyerler bugüne kadar 100 kişinin ölümüne sebep oldu.

Bariyerlerin önüne yeterli sayıda uyarıcı levha, çelik halat, su veya havalı çarpışma tamponları konulmadığı için, kazalar feci ölümlere sebep oluyor.

MEHMETÇİĞE 3 YENİ GÖREV (Türkiye)

Görev aldığı her yerde barışa hizmet eden Türk askeri, Nisan’da kabil bölge komutanlığını yeniden alacak. Mayıs ayında da Kosova Güney Kuvvetleri Komutanlığı’nı Türk ordusu üstlenecek.

Bu iki önemli görevin yanı sıra Lübnan’da konuşlandırılan BM Deniz Filosu komutasının da Türk askerine devredilmesi için görüşmeler başladı.

AB’NİN GÖBEĞİNDE KÖLE PAZARI (Vakit)

Vakit gazetesi, Daily Mail gazetesine dayanarak verdiği haberde, dünyanın çeşitli ülkelerinden kandırılarak İngiltere’ye getirilen kadınların en çok para verenlere bir köle gibi satıldığını belirtiyor. 6 ile 8 bin sterlin arasında değişen fiyatlarla satılan kadınların, kaçmamaları için kilit altanda tutulduğu, ellerine hiç para verilmediği de iddia ediliyor.

SORUYORUZ (Vatan)

Vatan gazetesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına küçük Dilara’nın ölümüyle ilgili olarak sözleşmesi feshedilen MVM şirketiyle ilgili sorular soruyor:

MVM patronu size ihaleyi iptal edeceksen bizi kusurlu bulan maddeden değil, mücbir sebepten iptal et, 800 bin YTL’lik tazminatımız yanmasın, yasaklı duruma düşmeyelim teklifinde bulundu mu?
Bu özel görüşmede MVM’nin kazandığı 187 milyon euroluk Ambarlı atıksu ihalesi ile ilgili sözleşmenin imzalanacağı konusunda güvence verildi mi?
Bu sözleşme imzalanırsa Dilara’nın ölümünden sonra yaptığınız “MVM’nin sözleşmesini feshettim, iki yıl ihalelere giremeyecek açıklaması, kamuoyunun gözünü boyamak için söylenmiş olmayacak mı?
Sizin ve MVM’nin avukatı aynı kişi mi? MVM adına Basın’a açıklama yapan Abdullah Pehlivan aynı zamanda sizin avukatınız mı?

AKREDİTE BASIN’DA ANDIÇ ŞOKU (Yeni Asya)

Genelkurmay’ın ambargo uygulamadığı basın organlarını ve yazarlarını da TSK yanlısı veya TSK karşıtı diye ayırması şaşkınlık yarattı.

Nokta Dergisi’nin yayınladığı bir belge, herkese tek tek not verildiğini ortaya çıkardı. Askeri müdahaleye karşı olan yazarlar, olumsuzlar kategorisinde değerlendirildi.

CHP KUSURU YİNE MİLLETTE BULUYOR (Yeni Şafak)

Doğu ve Güneydoğu’da neden oy alamadığı konusunda bir araştırma yapan CHP suçluyu tespit etti. Sorun halkın etnik milliyetçi ve dindar olmasından kaynaklanıyormuş.

Varılan görüşler doğrultusunda, partinin yeni bir açılım yapması hedeflenirken, başarısızlığın sebebi halkta olunca, bundan bir netice alınamadı. CHP bölgede halkın, etnik yapı ve dindarlık yüzünden kendisinden uzak olduğunu, ayrıca buralarda ABD’nin baro başkanı seçtirecek kadar etkili olduğunu tespit etmiş.

GAZETECİLERİN FİŞLENMESİNE TEPKİ YAĞDI (Zaman)

28 Mart sürecinde bazı gazetelerin ve gazetecilerin mağdur olmasına sebep olan andıç olayının bir biçimde sürdüğü ortaya çıktı. Nokta dergisinin haberine göre, Genelkurmay Basın organları ile gazetecileri TSK yanlısı veya TSK karşıtı diye sınıflandırdı.

Yazdıkları yazılara göre artı ve eksi notlar alan gazetecilerle, mensup oldukları örgütler, andıça sert tepki verdiler.

Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…