Adil kullanım kotası kalkar mı?

2009 yılında başlayan sınırsız internetleri sınırlandırmaya yönelik olan sözde “Adil Kullanım Kotası”na tepkiler büyümeye devam ediyor. Donanımhaber forumlarında başlayan tepkiye, sözlükler, bloglar ve sosyal medya kullanıcıları da destek oluyor. Mobildek'deki ilgili yazı üzerine gözlemlediğim bir çok internet kullanıcısının Change.org ve bu girişimin facebook grubuna olan ilgisi desteği takdire şayan. İşin farklı bir boyuta ulaşması ise CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş’in konuya müdahil olmasıyla başladı. Donanımhaber’de bir de üyelik alan Özdiş, oradaki kullanıcıların fikirlerini, düşüncelerini alarak bu davanın üzerine gitmeye devam ediyor… Mecliste gündeme getirerek açıklamalar yapıyor.

Hatırlayacağınız üzere Adil Kullanım Kotası uygulaması uygulanmaya başladığında iki tarife arasında büyük bir savaş vardı. 2009 yılındaki tarife savaşları şöyleydi: 1 Mbps sınırsız internet ve 8 Mbps 15 gb kotalı sınırsız tarife (15gb geçince internet hızı 0.5 mbps oluyordu). 0.5 gb çağ dışı bir anlayışla girilmişti bu adil kullanıma. Sınırsız lafının kökeni işte o tarihlere dayanıyor.  Gel zaman git zaman, baktılar tepki büyük, 8 Mbps tarifenin hızı kotayı geçince 1mbps’e düşmesine karar verildi. İlk zamanlar tepkiyle karşılanmasa da zaman içerisinde tepkiler çoğaldı. Neden tepki gelmeden böyle düzenlemeler yapılmaz? Bunun kökenlerini Fransız ihtilaline kadar uzanacak bir yazı yazılabilir aslında. Her neyse, durum böyleyken gelen tepkiler, imza kampanyalarının ardından BTK düşen hızın 3Mbps olması gerektiğine karar verdi. Yani dört yıl önce…

Geçen zamanla birlikte teknoloji ilerlemiyor mu? Teknoloji maliyeti düşmüyor mu? Dünyada bu durum nasıl?

Tabi bu sorunlarında yanıtını vermeden konunun detayına inemeyiz. Öncelikle tabi ki teknoloji ilerliyor ve dünyada internet hızında çeşitli gelişmeler yaşanıyor. Londra Üniversitesi 2016 şubat ayında saniyede 1,125 terabit veri aktarmayı başardı. Akamai’nin 2016 verilerine göre Avrupa’da 12.7mbps altında ortalama internet hızı bulunmuyor.  Kenya’nın 7.3mbps ortalama hızı bulunan listede Türkiye’nin ise ortalama hızı 7.2mbps. Madem böyle bir kıyaslama yaptık şu bilgiler de bize yardımcı olacaktır: Kenya’da kişi başına düşen milli gelir 888$ iken, Türkiye’de kişi başına düşen gelir 10,576$ seviyesinde.

Bu bilgiler ışığında devam edeceksek, evet Türkiye’de gözle görülen bir şekilde İnternet hızının gelişmesine, fiber optik kablolara yatırım pek fazla yapılmıyor. Tabii Türkiye ve Kenya’nın nüfusları aynı değil, bunu da hesaba katmamız lazım. Avrupa’nın çok çok altında kalan ortalama hızımızla birlikte, sözde sınırsız ama sınırlı olan internetle başbaşayız. Yapacağımız çıkarım ne olmalı?

Görüldüğü üzere ülkemizde de, dünyada da bu durum böyle. Bir şeyi istemezsen veren olmuyor. Çağ dışı uygulama olan 3mbps’i eleştirmek ve üzerinne bu kadar girişimler yapmak çok doğru. Nitekim geçen zamanda aynı tepkiler sebebiyle internet hızlarında artışlar yaşadık. Adil Kullanım Kotası veya Adil Kullanım Noktası her ne ise, kalkacağını düşünmek pek doğru değil. Bu uygulama dünyanın çoğu yerinde mevcut. Ancak tabii ki kotalar 50gb seviyesinde değil. Ve en düşük hızda 3mbps değil. Kotalarda ve en düşük hızda iyileştirme yapılması sağlamak birinci hedef olmalı. Geçmişte yapıldığı gibi şimdi de neden yapılmasın? Bu kararlılıkla, bu girişim sürerse, ilgili kurumların kayıtsız kalma gibi bir lüksü olmayacaktır.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Tuncay Kantar