Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '17

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Akıllı ve Aptal Erkek Farkı

Akıllı ve Aptal Erkek Farkı
 

Akıllı Kadın


Facebook'a her gelişimde düşüncemi sorup duruyor: Ben de o an ki duygu rengimi yazıyorum.
Aslında sanal ortamlarda her şeyin gerçek olmadığını, yalanla -dolanla- abartıyla magazinsel bir ortam olduğunu düşünüyorum.
Bazı hem-cinslerimin açık giysi fotolarla, tenlerini sosyal medyada teşhir etmeleri, yok mu bir fena oluyorum. Açıkçası onlar adına hicap duyuyorum.
Bir de o fotolara "Yasaklanmadan" diye not iliştirmeleriyle dikkat çekmekte üstlerine yok! Bu uyarısı sanki onları daha albenili ve gizemli kılıyor.
Sayfasını şöyle bir inceliyorum: Aklı başında, devrimci, mürekkep yalamış "ortak arkadaş" sayımız oldukça kabarık olduğunu görüyorum.
Merak bu ya; bende o Cumhuriyet neferleri arkadaşlarımın düşüncelerini merakla okumaya başlıyorum. Gözlerim üşenmeden o hatunun sayfasındaki yorum ve beğenilerini tek tek dedektif gibi takip ediyor.
İnanın o halime ben dahi şaşıp gülüyorum. Bir göz atalım mı, karşı cinsimizin yazdıkları yorumlara:
- Taş gibisiniz maşallah...
- Hiç de yaşınızı 45 göstermiyorsunuz...
- Yine her zamanki gibi güzelsiniz...
- Kadınlar sizi kıskanıyor olmalılar.
- Bacaklarınıza hayran kaldım...
- Keşke şu an bende yanınıza uzansam, vb. gibi…
Bende işimi gücümü bırakıp, yorumları okuya durayım; iyi mi? Yarım saat sonra mutfaktan yanık yemek kokuları gelince gözlerimi ayırdım sayfadan...
Neyse yemeği kurtardım.
Ama aklım az önce okuduklarımda.
Adı bende kalsın o hemcinsim: Ünlü düşünür ve devrimcilerden bir kaç felsefi söz, önemli edip ve şairlerimizin dizeleriyle bir kaç duygu yansımaları; O'nu bana da cazip kılmış ki sayfamda adı varmış... Yargısız infaz yapmayayım, diyor daha önceki paylaşımlarıyla kadını çözmeye çalışıyorum. Bu kez beni dini bilgisiyle şaşırtıyor. Kuran hatmi yaptığını yazmış, üstelik de sıkı bir ilahiyatçı gibi görünüyor.
Nasıl işse? Birkaç ayet yorumlarını, yuvarlamış kendi mantığı ile. Sayfasında dini içerikli yazıları kısa ve alıntı tümcelerle beslemiş.
Eldeki wikipedia magazinsel verileriyle daha çok şimdiki hükümete saldırıp AK prim yapmış görünüyor.
Sonunda anlıyorum ki, Kopyala/ Yapıştırla doldurmuş sayfasını...
Şöyle bir ilk göz-atmada sanki kültür deposu sanırsınız hatunu.
Şimdi anladım onca ortak dostumuzun, o sayfaya balıklama dalışlarını nedenini.
Kadın iyi reklam arası yapmış, ne yapsın ki onlar? Nasıl ki gözlerim beni de bir mıknatıs gibi çektiyse sayfasına, onların gözlerinin koşturması çok doğal.
Çoğu aydın dostlarımızın ana sayfalarındaki önemli bir haberlerin neden atlanılıp öksüz kaldığını da...
O vücudu taş gibi göründüğünü yazanlarla avunan,
2 kez evlenip ayrıldığını ve bekârlığın keyfini çıkardığını yineleyen,
Zavallı bir kadınsın sen!
Çünkü ruhu güzel bir kadın, 60'ına da gelse kadınlığını, iffetli duruşunu korumalı.
Ne yazık ki sayfa arkadaşlarımızı da o sayfada farklı yüzleriyle tanışmış oldum.
Bunu da o kadınlık onurunu kendisini teşhir ederek ayaklar altına almış kadın sebeptir.
Üzücü tabi.
Lakin bir yerde okumuş olduğum sözü yazmadan da geçemeyeceğim:
İki tip erkek vardır: Akıllı ve aptal.
Aptal olan, içgüdüsel bir iştahla kadın göğsüne bakıp seçimini yapar.
Akıllı olanın tercihi; hayatın güçlüklerine direnen bir kadın göğsüne başını yaslamaktır.

Tabi bu söylem kadınlar içinde geçerlidir. Atalarımızın mantıklı söylemleri düştü yine usumun merdivenlerinden:

“Bal kavanozu dökülürse arılar, sirke kavanozu dökülürse karasinekler üşüşür.”

Bal kavanozumuz bilgiyle, sanatla, kültürle dolu olsun. Dökelim yeter ki.

Tabi herkes tercihini yaşar.
Bende tercihimi çıplak güneşlenen dondurma yiyen kadını ve o ağzı salyalı erkek arkadaşlarımı listemden silmekle başladım bile...
Benim bu saatten sonra kuru kalabalıklarla işim olmaz.

Emine Pişiren-2017

 
Toplam blog
: 141
: 1282
Kayıt tarihi
: 02.11.08
 
 

Kayseri- Develi doğumluyum. İlk- orta- lise ve üniversiteyi istanbul'da bitirdim. Kültür Bakanlığ..