Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '13

 
Kategori
Deneme
 

Alışmak

Alışmak
 

            İnsan bir süre sonra alışıyor; hem de hiç alışamayacağını düşündüğü şeylere bile... Yine alıştım şuan için yeni, genel anlamda ki eski halime!

            Yine duvarlar ördüm çevreme. Fakat her seferinde daha kalın ve daha yüksek örüyorum duvarları. Her seferinde aşılmaz olsun istiyorum, tekrar tekrar aynı şeyleri yaşamamak için. Çok değil yakın bir dönem öncesinde olduğu gibi yine yastığa kafamı koyduğumda uyumaya başladım. Belki ördüğüm duvarın yorgunluğudur hemen uyumama sebep olan... Yine bir tek kendimi düşünmeye, bir tek kendi isteklerim doğrultusunda hareket etmeye başladım. İçimde ki ben; arkadaş, sırdaş, sevgili, düşman bana. Derdimi de sevincimi de onunla paylaşır oldum. Bir ben yeter bana gibi geliyor yine. Yine sıkılıyorum. Yine tek düze bir hayatın içindeyim. Ve yine garip bir rahatlık var üzerimde. En kötüsü de yine alıştım bu duruma. Nedense her seferinde biraz daha az canımı yakıyor. Muhtemelen kalbim nasır bağlamaya, vücudum acıya karşı kendi çözüm yollarını bulmaya başladı.

            Enteresan ama o kadar alışmışım ki bu duruma; ne mutluyum ne de mutsuz. Tuhaf bir durumdayım. Sanki sürekli bir çizginin üzerinde hareket ediyorum. Çizgiden ileriye doğru bir adım attığımda farklı, geriye doğru bir adım attığımda farklı bir hayatım var. Mutluluk da mutsuzlukta bu kadar kolay işte, sadece bir adım kadar insana. Çizgide gitmeye alışmış olduğumdan olsa gerek, ne ileri nede geriye adım atmak gelmiyor içimden.

            Ne siyah kadar karanlık, karamsar, umutsuz ne de beyaz kadar net, temiz ve umutluyum... Griye saplandım kaldım adeta. Hiç sevmediğim griye bile alıştım.

            Uzun bir tünele girdim. Ucunda ışık görünmeyen, ne kadar uzun olduğu bilinmeyen bir tünele... Sadece gidiyorum. Ne zaman bir ışık görürüm ya da ne zaman tünelden çıkarım bilmeden gidiyorum. Çıkacağımı ümit bile etmeden veya çıktıktan sonra yeni bir tünel olup olmadığını bilmeden gidiyorum. Çıktığım her tünelden sonra yeni bir tünele girdiğim için olsa gerek, hayat tünellere de alıştırdı beni!

            Her şeye alıştığım gibi sensizliğe de alışırım. Zaten sen hiç yoktun hayatımda. Bu yüzden belki de en kolay sensizliğe alışırım. Nasıl ki sen yokken bile sen varmış gibi yaşamaya alışmıştım bir zamanlar, şimdi sen yokmuşsun, hiç olmamışsın gibi de yaşamaya alışırım.

            Alışmaya da alıştım çünkü hayatta...

 
Toplam blog
: 30
: 822
Kayıt tarihi
: 19.10.11
 
 

Öncelikle Merhaba... 1982 Zonguldak doğumluyum. Üniversite mezunuyum. Özel bir bankada yaklaş..