Almanlar ve arabaları

Adolf Hitlerin ikinci dünya savaşından sonra yıkık bir ülke olarak bıraktığı Almanya 1945’ten 1955’e kadar 10 sene içerisinde kısa bir süre içerisinde toparlanmış ve sanayide diğer Avrupalı devletlerin teknolojilerini yakalamıştı.

Yazımın girişinden de anlaşılacağı gibi Almanlar teknoloji harikası arabalarından ve onların gelişiminden kısa olarak bahsetmeye çalışacağım. Bu yazımda her Alman markasının genel karakteristik özelliklerini de sizler ile paylaşacağım. İlk olarak halk arabası olarak üretilen ve ülkemiz sokaklarında orta sınıfa ve üst sınıfa hitap eden Volkswagen ile başlamak istiyorum. 1938 yılında kurulan VW firması ilk olarak sadece halk tipi ve tek model olarak üretime başlamıştı. Daha sonraların kullanım amaçlarına ve halkın kullanacağı tarzda modelleri ile iyi bir piyasa oluşturan VW giderek Avrupa piyasasında söz sahibi firma haline geldi. Günümüzde ise ürettiği modeller ile her kesimden kullanıcı olan VW bünyesine kattığı diğer otomobil firmaları ile de piyasayı resmen ele geçirdi. Avrupa şartlarına göre araçların fiyatları çok uygun fakat ülkemizdeki vergiler malum….

Audi; her zaman yeniliklerin otomobili olmuştur. Piyasadaki tüm rakiplerine teknoloji alanında fark atmıştır. Audi’nin bu kadar kendini yenilemesi iç ve dış piyasa 2.el değerinin çabuk düşmesi yol açmaktadır. Audi’nin almanlar için önemi ürettikleri modellerde uyguladıkları teknoloji beğenilirse VW ve BMW bu teknolojiyi Audi’den sonra kullanmalarını sağlıyor. Yani Audi Almanların deneme markasıdır.

Bmw; Bilindiği üzere hem uçak motoru yapan hem otomobil yapan sayılı markalardan biridir. Kullandığı kalıcı teknolojiler ile adeta piyasadaki rakiplerinden 3-5 yıl arasında bir fark yaratıyor. Ve güçlü almanlar kategorisi alabileceğimiz kuvvetli motorları ile birlikte sunduğu konforu ile ön plana çıkıyor.

Porsche; Spor araba deyince akla ilk gelen markalardan biri Avrupa piyasasında kendini kanıtlamış olan firma ABD otomobil piyasasında güçlü Amerikan rakiplerine karşı iyi bir başarı yakaladı. Son olarak çıkardı Panamera modeli ile dört kapılı arabalarda da ne kadar başarılı olduğunu gösterdi. Bu başarılarına rağmen mali krizden etkilenmiş olacak ki Volkswagen bünyesine katılmak zorunda kaldı.

Opel; 1863 yılında kurulan ve köklü bir Alman firması olmasına karşı ürettiği modellere göre Almanların genç ve asi ruhlu karakteristik bir otomobili olduğunu gösterdi. İlk olarak bisiklet üretimi ile piyasaya giren Opel daha sonra dikiş makinesi üretimi ile devam etti. Ta ki 20. yy yılının başına kadar ilk otomobil üretimine 1899 yılında karar verdi. Ve şuan ki konumuna inişli çıkışlı zor bir dönemden geçerek geldi.

Mercedes- Benz; bu otomobil hakkında aslında fazla konuşmaya gerek yok ama yinede biraz bilgi vermek istiyorum. 1926 yılında kuruldu. Ağır vasıta ve otomobil üretimi halen başarı ile sürdürüyor. Alman ekonomisine sağladığı katkı yadsınamaz bir ölçüde ayrıca Almanları milli olarak baktığı bir marka olma özelliğini de taşıyor. Aynı rakibi ve kardeşi Bmw gibi 3-5 yıl arasında üstün bir teknoloji ile modellerini donatıyor. Bmw’nin aksine modellerinin kasa değişimini de 3-5 yıl arasında yaptığı için Mercedeslerin piyasadaki 2 el değerleri kolay kolay düşmüyor. Ağır vasıta üretmesi de ayrı bir özelliği… kategorisinde lider.

Sonradan Almanların himayesine girmiş olan markalar ise Skoda, Seat ve teknoloji paylaşımına yapılan markalar ise Bentley, Bugatti, Lamborghini ile Alman Mühendislerin ortaklığı ile teknoloji paylaşımına gidilmiştir.

“Ne yazık ki Türkiye olarak bizim bir otomobil markamız yok”

“Yoğun çalışmalar sonunda kısa bir sürede ortaya çıkan ve yapımında emeği geçen TCDD mühendislerini ve seri üretime geçemeyen tek markamı olan DEVRİM’i saygı ile anıyoruz”

S&S