Amerika ve Rusya bir tek konuda anlaşabilirler

İslamofobi… Yani “İslam korkusu”!

İslam’ın korkulacak neyi var?

Mantıkî olarak bişeyi yok gibi gözüküyor ama öyle değil!

Bikere, “İslamî terör” diye bir algı var… İki “büyük güç”, en başta o konuda hemfikir! Dünyada IŞİD, El Kaide, El Nusra Vs. Vs. gibi “terör örgütleri” var ve bunlara karşı ortak mücadele etmek konusunda anlaşabilirler veya anlaşıyorlar…

Bu “İslamcı terör” algısı bütün dünyayı, İslam âleminin karşısında birleştiren bir unsur…

Öte yandan, İslam korkusu tabii ki sadece “terör” algısıyla bitmiyor.

“İslam âleminin birleşebilme ihtimali” de bir tehdit şeklinde algılanıyor.

Ne yapmalı?

“Mezhep”, “rejim”, “Arap baharı” gibi araçlar bulup İslam âlemini birbirine düşürmeli, birbirine kırdırmalı… Bu konuda da iki “büyük güç” rahatlıkla anlaşabilir.

İslam âleminden kaynaklanabilecek diğer bir tehdit, ülke ülke veya birlikte İslam âleminde yükselmeler, gelişmeler olabileceği ihtimali… Çünkü pek çok Müslüman ülkenin petrol gibi, su gibi jeostratejik kaynakları ve onlara bağlı gelişme potansiyeli var.

Ne yapmak lâzım?

Gelişmeyi, yükselmeyi durdurmak, tersine çevirmek lâzım… Bu ülkeleri sömürmek lâzım!

İki “büyük güç” bu konuda da rahatlıkla bir araya gelebilirler.

Hal böyle olunca, Amerika ve Rusya’nın yakınlaşmasından, bir araya gelmesinden Türk ve İslam âlemi için fayda ummak dünyayı hiç tanımamak demektir.

Çünkü bu iki “büyük güç”, normal şartlarda, birbirine karşı en büyük tehdittir ve birbirlerini mümkün olduğunca uzakta durdurmak stratejisi izlemektedirler.

Rusya’yla yakınlaşıyorum dediği günlerde ABD, Rusya’yı Rusya’nın eski “cumhuriyetleri” Estonya, Letonya, Litvanya’yla çevrelemeye çalışıyor. Eski peyki Polonya’ya üsler açarak, buraya silah yığarak tehdidi Rusya sınırında karşılama yollarını arıyor. Bunlarla yetinmiyor; Kuzey-doğumuzdaki, yine eski Sovyet Cumhuriyeti Gürcistan’ı NATO’ya alarak bu bölgedeki etkinliği artırmaya, Rus sınırını tahkim etmeye çalışıyor.

Bunlara karşılık, Rusya ise Ukrayna ve Suriye üzerinden “Batı”ya ve “sıcak denizler”e doğru hamle yapıyorr. Fakat bunlar Amerika’nın hamleleri karşısında çok zayıf kalmakta... Rusya da zafiyetini “istihbarat” üstünlüğü sağlayarak gidermeye çalışmakta, gördüğümüz kadarıyla bunda da hayli başarılı olmaktadır.

Dünyadaki asıl mücadele, Amerika-Rus veya Batı-Doğu mücadelesidir. Eğer bunlar kendi aralarındaki mücadeleyi bırakıp da “anlaşıyoruz” diyorlarsa, bilelim ki bizim aleyhimize anlaşıyorlar demektir.

Bunun tek istisnası, IŞİD’e karşı birleşmeleri olabilir. Lâkin bilhassa, Amerika’nın IŞİD’i bitirmek istediğine inanalım mı? Baksanıza, yeni Başkan, IŞİD’i eski Başkan’ın kurdurduğunu söylüyor. Fakat o eski başkan da “IŞİD’le mücadele ettiğini” söyleyip duruyordu.

Hangisine inanmalı?

Hadi, iyimser olalım, Trump’a inanalım ve hakikaten IŞİD’e karşı harekete geçeceğini bekleyelim.

Ve görelim!