- Kategori
- Anılar
Anılar dillendi
Suyu yanında kahve,
Yudumlanma bekliyor besbelli.
Bakışlar dünden bugüne,
Her çekişte anılar, senli benli.
Emeklilik günlerini Kıbrıs Mehmetçik Kasabasında geçirmekte olan dostum, arkadaşım ve uğraştaşım İlter Veziroğlu ile yıllar önce sanat ve yazın ortamında tanıştık. “Yine sana vurgun olacaktık” adlı Atatürk şiirlerini içeren 1978 yılı baskılı kitabını postaladı. Yıllarca yazıştık… Dostluğumuz, Türkiye’den Kıbrıs’a yaptığımız gezide perçinlendi!
Evet, anılar şerit şerit… Yıllar önce Magosa’da buluştuk. Hayatın durduğu kapalı Maraş Bölgesine gittik ailece… Yaşama kırgın kırgın bakan terk edilmiş görkemli yapılara göz atarak sahildeki Orduevi’nde çay içimlik oturduğumuz oldu.
Yıllar geçti, haberleştik, iletişimde olduk. Facebook’ta İstanbul’a geldiğini saptadım. Hemen iletişime geçtim. Neden sonra buluştuk. Beyoğlu Öğretmenevi’nde bir süre birlikte olduk. Az zamanda çok konuştuk. Yazından, geçmişten, dünden ve bugünden…
Kimi zaman cep telefonlarına yoğunlaştık. Öğrenmeyi de sürdürdük. Herkes gibi bizim de oyuncağımız oldu bu sevimsiz ve acayip aygıt…
Biz masa başında, gözlerimiz çevrede... Haliç’in renk ahenk manzarasında kaybolduk. Aygıttan yayılan müziğin nağmesini zevkle dinledik. Nem kaldı, nakaratını birlikte mırıldandık.
“Parsel parsel eylemişler dünyayı
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
Dost köyünden ayağımı kestiler
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı
Padişah değilem, çeksem otursam
Saraylar kursam da asker yetirsem
Hediyem yoktur ki dosta götürsem
İki damla yaştan gayrı nem kaldı
Mahzuni Şerif'im çıksam dağlara
Rast gelsem de avcı vurmuş marala
Doldur tüfeğini beni yarala
Bir yaralı döşten gayrı nem kaldı.”
Bakışlarımız dünden bu güne sarktı. Masada kahve, su ve biz… Artarak biriken yılların özlemini giderdik. İstanbul trafiğinde zar zor yol alırken, ayrılık da geldi, çattı. “Görüşmek üzere!” dileklerimizle günü ve buluşmayı noktaladık…
Masa, kahve ve Biz
Demlendi hasretin yeşili,
Işıdı mavisi umudun.
Masada kahve, su ve biz,
Buyurunuz, siz de geliniz!
Suyu yanında kahve,
Yudumlanma bekliyor besbelli.
Bakışlar dünden bugüne,
Her çekişte anılar, senli benli.
Demlendi hasretin yeşili,
Işıdı mavisi umudun.
Masada kahve, su ve biz,
Ya siz, neredesiniz?
Muhsin Durucan