1145 yazı bulundu
Sıralama :
Unutmak istersiniz bazı anları çok zaman… Belki de sineye çekip kapatmak kapıları sonsuza dek, içinizi acıtan yaşanmışlıklara… Bir sevgi yumağı çözülür içinizde yavaş yavaş… Sökülür ilmek ilmek aşk örgüsü bir şeylerden koparak… Ama, silem...
Yazmak elinde değildir, bir hamile kalıştır yazmak. Duyulan bir söze, görülen bir objeye ya da konuya gebe düşmektir. Süresi falan da yoktur bu gebeliğin. Bazen anında vucut bulur sözler, çizilirken beyaz bir sayfaya, kimi zaman aylar yıllar süre...
Ankara, Ocak 2002 Recai merhaba... Karlı, buz gibi soğuk bir Ankara’dan yazıyorum sana. Dün akşam kitapçıları dolaşıyorum. Her yaştan insan var. Çoğu soğuktan korunmak için orada. Bir kısmıysa dergileri, kitapları karıştırıyor. Birkaç dergiyi karı...
"gene seninle doldurdum içimi efkar dağıtmak için eski kağıtları karıştırıyorum belki sana ait bir şeyi bulurum diye.... üzerinde pul olan aşk mektuplarımız olmadı ama kağıtlara sığmayacak kadar büyük bir sevdamız oldu. bitmesin istedim, mutlu olmak...
Bu sabahlamam da mutlaka çok güzel bir beste çıkacak ortaya. Beklediği yetmez mi nazlı melodilerin. ‘Ah bir ateş ver’ kadar etkili olacak sözleri. Zihinlere kazınacak tüm ezgileri. Televizyonun rengini kapatıp siyah-beyaza çevirdim ...
Şiir, zor zanaat! Hem de çok zor! Şiir yazmanın hep uzağında duran ben, şiire ve şaire daima temkinli bakmışımdır. Şiir zor zanaat dedim ya, şair olmaksa, hiç ıskalamayan... tek atışta on ikiden isabet ettiren bir yeteneğe sahip olmak demek! Kalem ...
Herkes bu şarkıyı medyanın harika çocuğu Acun Ilıca’nın sunduğu “Yetenek Sizsiniz” adlı yarışma programında duydu. Hataylı görme özürlü Bilal Göregen’in kendi bestesi olan bu şarkı daha önce Ülke TV’de “Sıra dışı” adlı programda yayınlanmıştı. Şarkıy...
Gece… Günün ikinci yüzü… İnsanın yalnız kendi içine döndüğü zamanlar… Suskun, sakin ve dingin... Yaşanılan bir gün, son rötuşlarıyla hafızalardaki yerini almak üzere… Zihinlere nakşedilen anılarda yeni bir sayfa daha açılıyor… Kitabımın son s...
Birden aklına bir şey gelmiş gibi ayağa kalktı, hızlı adımlarla ilerledi... Sen arkasından bakarken adımlarını seyre daldın sadece. Günler sonra o adımlardan nefret edeceğini hiç düşünmemiştin. Bu da sıradan, rutin bir gidişti işte... Öteki aklın...
Ey "DİL" im nedir senden çektiğim? (devam) Konuşmanın hikmetini, gönülden gönüle giden yolun dilden geçtiğini belki de en çok biz Türkler bilmeliyiz. Türk İslam Medeniyeti içinde doğmuş nice ozanlar, mutasavvıflar, bestekârlar her daim gönül kaza...