15963 yazı bulundu
Sıralama :
Uyuyacağımız zaman ışığı kimin kapatacağı her gece bir tartışmanın konusu olurdu. İnatlaşma artık öyle boyutlara gelirdi ki, açık bıraktığımız ışığı biz uyuduktan sonra babaannem veya büyükbabam kapatırdı. Çocukluk yıllarımızdı, odanın üç köşesinde ü...
Ölümden hep korkardım, en çokta babamın ölümünü görmekten. Ve babam öldü, 1 Mayıs sabahı. Ağlamalar, ağıtlar, ağıtlar derken, babam da çok güzel ağıt yakar ve okurdu. Biz Avşarlar'ın çok önemli geleneğidir ağıt yakmak. Avşarlar derler ...
Daha önce bahsettiğim kitaptan önemli bir bölüm. Madde madde bu nitelikleri sıralamış yazar. Eğer size uyuyorsa kitabı alıp okuyun derim. Alamayacak olanlara da biraz ışık tutar sanırım.Güçlü bir özgüvenKendine, ebeveynine ve diğer aile bireylerine k...
O sabah uyandığında birşeylerin ters gideceğini hissetmişti sanki. Yataktan kalkmak istememiş zoraki yataktan doğrulabilmişti. Gece gördüğü rüyanın etkisindeydi hala. Oturduğu yerden gözlerinin önüne gelen o ışık hüzmesini hayal ediyordu. Nasıl da gü...
O konuşma çocukların eve gelmesi ile sona erdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde karşılıklı oturup konuşmaya başladılar. Eşi bir hata yaptığını ve bunu telafi etmek için elinden geleni yapacağını söyleyip duruyordu. O ise hala inanmakta zorluk çekiyordu...
(Gençlere belki duygularımızı aktarabiliriz diye yıllar önce yazdığım duygularımı buraya aktarmak istedim)SEVGİLİ OĞUL…Bazı konuları konuşmamız ve sonucunda da bir ortak noktada buluşmamız gerekiyor. Ancak, seninle konuşma isteğim, bir türlü gerçek...
1 Mart günü yeğenim Sıla' nın yaşgünüydü. O gün 10 yaşında oluyordu ve çok heyecanlıydı. O akşam hem kutlama hem de dünyamızın geleceği için bir eylemimiz vardı. Saat 19:55 olduğunda televizyonu, ışıkları kapatıp bunu neden yaptığımızı konuştuk (1)....
Biliyorum şimdi çok uzaklardasın, ışık ışık yıldızın birinden o yemyeşil gözlerinle bakıyorsun bize.Biliyorum yanıbaşımdaymışsın gibi ürperirsin biz üzülmeyelim diye, bedenin değil ama tüm yüreğin bizimle.Dün sabah, hıçkırık seslerim kapladı tüm Bu...
Bu şehirde hüzün farklı yaşanır… Yıkılmış ruhlar, yaralanmış yürekler, coşkulu kalpleri aynı ifade şekliyle görünür. Nasıl olur olaylar karşısında hiç bir şey olmamış gibi davranabilmek.. Nasıl olur o kenetlenmiş yürekler arasına hiç kimsenin sızması...
Hani Kumburgaz'daki o sevimsiz evin balkonunda sohbet ederdik seninle saatlerce. Gökyüzündeki yıldızlara uzanacak kadar güçlü hissederdik beraberken… Saçları boynuma değdiğinde o minicik elleri ile sarıldığında bayram ederdi yüreğim.. " Yine mi kucağ...