Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

" Seni seviyorum diyebilmeliyiz ''

" Seni seviyorum diyebilmeliyiz ''
 

Yaram yarimdir, yarim yaramdır... Kaç kere söyleyebildiniz bu kelimeyi, bıkmadan usanmadan, gururu, nefreti, kırgınlığı, yaşın geçmişliğini, doymuşluğu (oysa sevgiye doymaz insan), hatta aldatılmayı bile bile. Kaç kere gözlerinin içine ta derinlere bakabildiniz? korkmadan tüm yüreğinizi ortaya koyup, hayal ettiğiniz gerçekleşmesini istediğiniz kavuşmaları o güzel üzüm gözlerde tekrar görebilir miyim diye? Kaç kere yıkılıp ayağa kalktınız? Kaç kere söndü yüreğinizdeki ateş, kaç kere söndüğünü zannettiniz de alev alev yandığını hissedip acıyla kendinize geldiniz.

Bu kaç kereleri yaşamadıysanız, siz aşık olmamış, sevmemişsiniz. Size göre aşk leyla-mecnun, kerem-aslı zamanlarında kalmış. Kaç kereleri sayamıyorsanız ki, bir insanın hayatında yaşayabileceği en güzel duyguyu yaşamış, aşk kelimesinin ne kadar derin, ne kadar anlamlı olduğunu mübarek leyla-mecnun kadar biliyorsunuz demektir. Seni sevmek sevmelerden birisi, ama hangisi. Sevginin her türlüsü güzeldir, her varlığa duyulan sevginin anlamı başkadır, tarif edilemez. Aşk da böyledir karmakarışık, bütün sevgileri koyarsın içine, bildiğin ne kadar sevgi varsa, ama tarifine yetmez hiçbirisi bambaşkadır, içinde bütün sevgileri barındırır. İnsan sevgisi, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, evlat sevgisi, torun sevgisi, ya ne bileyim bütün sevgileri koyun işte tarif edemezsiniz aşkı .
Belki çok uzaktadır sizden, senede bir gün görseniz yeter, şarkılardaki gibi. Bir yanınızı yakar kavurur onun yokluğu, kimse bilmez anlamaz halinizi, sizde anlatmak istemezsiniz bu eksik yanınız, anlatsanız da leyla-mecnun u anlamayan sizi anlamaz ki. Kim bilir elinizden hiçbir şey gelmez, gücünüz anca bu kadardır, yetmediğiniz, yetemediğinizi bildiğiniz halde, içiniz içinizi kemirir yer bitirir farkında değilsinizdir. Hep bir şeyler yapmak ister, aşkınızı yalnız yaşamadığınızı göstermeye çabalar, benim aşkım var diye haykırmak ispatlamak istersiniz. Bunu net bir şekilde ne kendinize ne başkasına itiraf edemezsiniz. Yanarsınız kendi kendinize, mum gibi yavaş yavaş, eriyip gittiğinizi gören azdır, üzüm gözlü Urfa’ lıya kavuşmayı beklerken. Zaman geçer seni de kendiyle alır götürür. Aynaya bakmaya korkarsın , onun yokluğunun seni nasıl yok ettiğini görecek kadar cesur yüreğin yoktur artık.

Ey aşk bitir beni, bitirsin biteceksem bu yalan dünyada aşk ile bitmeliyim. Ne güzel, ne harika bir duygu bu, baştan sona acı da verse, içinde minicik bir tomurcuk değer herşeye. Aşklar hep acı dolu olmalı, yoksa aşk olmaz. Biz leyla-mecnun olmuşuz kabul etmiyoruz aşk bu kolay değil bulmak asırlar öncesinde varmış böyle sevdalar sevdiğim, üzüm gözlüm, bitanem. Biz hepsini yaşadık aşkımızda, çekemeyenleri, hazmedemeyenleri, yokluğu, çaresizliği, yalnızlığı, yılanlar girdi aramıza dost görünümlü, aşkı hiç yaşamamış zavallılar, sana olan sevgime gıpta edenler. Ben aşkıma ihanet ettiysem ki etmedim üzüm gözlüm, hayatta hiçbir şeyi senin kadar sevmedim. Ben asırların leyla-mecnun aşkıyla bağlıyım sana. Bana senede bir gün “SENİ SEVİYORUM” de yeter.
Kaç kere söyleyebildiniz bu kelimeyi, bıkmadan usanmadan, gururu, nefreti, kırgınlığı, yaşın geçmişliğini, doymuşluğu (oysa sevgiye doymaz insan), hatta aldatılmayı bile bile. Aşktan vazgeçmeyin, bulduysanız sakın kaybetmeyin, hiçbir şeye değişmeyin. Buna değer çünkü yalan dünya, bırakın aşk dolu geçsin. Ne olur “seni seviyorum demeyi” çok görmeyin. Bildiğim her hastalığın ilacı iki kelime.
Sevgiyle aşkla kalın dostlar...

 
Toplam blog
: 8
: 652
Kayıt tarihi
: 02.03.07
 
 

Kendimi bildim bileli çalışıyorum. İş hayatı zor tabii…Yazmayı çok severim, konuşmayı da :-)) Gün..