"Ak"a da konar..

Dün eve varıp da haberleri seyretmeden önce radyodan tanıdık bir ses takıldı kulaklarımıza. Sesini biraz daha açınca kim olduğunu hemen anladık ki, son zamanların en çok konuşulan davalarından (Ergenekon onun tahtına oturtulmadan önce tabi) birinin en yetkin ismi ; Haşim Kılıç. 

Son derece kibar, fakat samimiyetini belli etmek için de bol bol açıklayıcı cümleler kullanan, karşısındakine bir şey satmaya çalışan satıcılar gibi uzata uzata beklenen kararı açıkladı en sonunda. 

"AK" parti kapatılmadı.. 

Ben solcu değilim, sağcı değilim. Zaten siyasetin sadece sağ veya sol ile kutuplaştırılamayacak kadar "politik" bir konu olduğunu düşünmüşümdür hep. Aşırı uçlarda gezinmenin ne kadar zararlı olabildiğini bilecek kadar da görmüş geçirmişliğimiz, okumuşluğumuz dinlemişliğimiz var çok şükür. (Aşırı milliyetçilik Almanları, aşırı solculuk Sovyetleri, aşırı dincilik de İran'ı yedi bitirdi malum.) 

Adaletin gözü bağlı, bir eli kılıçlı, bir eli terazili kadınının gözü gerçekten kapalı mı sadece onu merak etmekteyim ben bu aralar. Çünkü çıkan karar son derece etkileyici bana göre. 

"Kapatılmadı ama göz dağı verildi." deniyor. "Hazine yardımının yarısı kesilmesine karar verildi." deniyor. 

Bunu duyan AKP yandaşları, alkışlarla karşıladılar. Hatta yollara dökülüp gövde gösterisi yaptılar. Ellerinde bayraklar, şarkılar türküler vs. 

Onlara göre "diğerleri" olan muhalifleri ise, bunda o kadar da sevinilecek birşey olmadığı görüşündeler. Ne de olsa tabiri caizse "para cezasına" dönüştürülen cezaları yeterince ağır. 

Tamam ağır ağır olmasına da, bundan etkileneceklerini kim söyledi? 

Medya sektörünün en önemli basın ve yayın organlarını satın aldılar. Yiyecek içecek ve tekstil sanayisinin en büyük şirketlerinin patronları veya ortakları oldular. Ülkede "yatırım" yapmak isteyen bütün yabancılara bir çeşit emlakçılık yapıp komisyonlarını aldılar, alıyorlar. Ülkemizde kullanılmayan rezervlerle ilgili sus payları yok mudur bu insanların sanıyorsunuz? 

Etkilenecekler mi sizce? 

Sevgili Muhalif Parti liderleri, kalbiniz kadar "AK" bir sayfayı bana ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Ben, memleketin herhangi bir yerinden herhangi bir insanım. Elhamdülillah müslümanım da, yeri geldiğinde duamı da ederim, orucumu da tutarım, sadakamı da veririm. Türbanım yok diye gayrimüslim zannedileceğimi de hiç düşünmemiştim düne kadar. Ülke bir zamanlar sağ, sol diye bölünmeye çalışırken sesiniz çıkmadı. Türk, Kürt diye yüzyıllardır kardeş kardeş geçinen halklar birbirine girdi istihdamsızlıktan. Ne daha önceki dönemlerde ne de şimdi kahvehanelerde oturup batak oynayan, çay içen veya sokaklarda boşboş gezen, en kötüsü (çaresizlikten bana göre) başka insanların malına ve canına kasteden insanlarımıza ev, iş, aş götüremediniz. Bunu yazarken amacım halen iktidarda olan partinin bunu çok iyi yaptığını söylemek değil. Ama dağıtılan bir parça erzak bile insanların açlıktan doğru düzgün ve özgür düşünemeyen zihinlerini bulandırmaya yetmekte. 

Bir davadır açıldı. Bir davadır görüldü. Bundan ders alınmalıymış. 

Ders alan insanlar hatırlayan insanlardır. Biz de balık hafızalıyız. Ayran gönüllüyüz ayrıca. 

O yüzden gönül bu, "AK"a da konuyor haliyle..