Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '16

     
    Kategori
    Güncel
     

    AB-Türkiye geriliminin arka planı: Gaz

    AB-Türkiye geriliminin arka planı: Gaz
     

    Güney Gaz Koridoru ve ülkelerin gaz rezervleri (Kaynak: Bruegel, 2015)


    Avrupa Birliği 2008'de Southern Gas Corridor (Güney Gaz Koridoru) adlı bir girişim başlattı. Burada maksat Ortadoğu ve Hazar bölgelerindeki doğal gaz rezervlerini AB'ye bağlamaktı. Çünkü AB, Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak, aynı zamanda daha fazla tedarikçiden gaz temin ederek hem riskini azaltmak hem de rekabet ortamı yaratarak fiyatları düşürmek istiyordu. 

     

    Türkiye transit ülke olması sebebiyle önemliydi. Nabucco projesi bu bağlamda başlatıldı ve bu proje Azerbeycan ve İran doğal gazını Türkiye üzerinden AB'ye aktaracaktı. Proje değişik sebeplerden dolayı iptal edildi ve onun yerine Türkiye Azerbeycan ile anlaşarak TANAP projesini başlattı. Yine aynı şekilde Azeri doğal gazı Türkiye üzerinden AB'ye aktarılacaktı.

    Fakat Nabucco'yu başlatan AB, TANAP'a karşı. AB aslında TANAP boru hattının kendisine değil, hukuksal çerçevesine karşı. Sebep: TANAP iptal edilen Nabucco gibi AB kanunları ve dolayısıyla AB kontrolü altında olmayacak. Finansmanı dahil Azerbeycan'dan karşılanan bu boru hattında AB söz hakkına sahip olmayacak. 

    Sadece bu proje AB'nin neden son yıllarda Türkiye'ye karşı tavır aldığını gösteriyor.

     

    Merkel gibi siyasetçilerin tam üyelik yerine "imtiyazlı ortaklık" önermelerinin arkasında da AB'nin enerji politikası bir rol oynuyor. AB enerji politikasını Energy Community isimli uluslararası bir kuruluş ile çok ileri seviyelere taşıyor. Sadece AB değil Ukrayna gibi kıta avrupası ülkelerinin de dahil olduğu bu Enerji Ortaklığına Türkiye üye olmak istemiyor.

    Bu Enerji Ortaklığı isimli kuruluş AB ve çevre ülkelerinin enerji piyasalarını bir ortak pazara çeviriyor ve AB şirketlerine açıyor. Maksat yine Ukrayna gibi transit ülkeleri AB'ye bağlamak ve enerji güvenliğini sağlamak.

     

    Türkiye bu Enerji Ortaklığı'na üye olmayarak kendi çıkarları yönünde hareket etmesinden AB rahatsızlık duyuyor. Çünkü AB, yazının başında belirttiğim gibi, tedarikçilerini çoğaltmak istiyor. Bunun için Azerbeycan, Türkmenistan, İran ve Kuzey Irak'tan gaz tedarik etme çabasında. Bu gaz Türkiye üzerinden geçeceği için ticarette Türkiye'yi baypas etmenin yolunu arıyor. AB'nin istediği Türkiye sadece transit ülke olsun, gaz ticaretini yapmasın.

    Az önce saydığım dört ülkenin yanı sıra, İsrail'in doğu akdenizden çıkaracağı gaz var, Türkiye üzerinden satılabilir. İsrail ile ilişkilerin normale dönmesinin sebeplerinden biri de bu olsa gerek.

     

    Ayrıca Mısır ile muhtemel bir normalleşme ile oradan gelecek gazın da Türkiye üzerinden AB'ye satılabileceği ihtimali var. Ancak Mısır ile ilişkiler normale dönse bile Arap Gaz Hattı'nın Suriye kısmı sorunlu. Sadece savaştan dolayı değil. Arap Gaz Hattı'nın Türkiye'ye kadar uzatılması vardı gündemde. Bunun için Suriye'nin Humus şehrinden Kilis'e Arap Gaz Hattı uzatılacaktı. Suriye'nin PKK kolu bu projenin önündeki asıl engel. YPG Kobani ve Afrin arasındaki bölgeyi ele geçirirse bu proje iç savaş bitse de yapılamaz. Dolayısıyla AB'nin YPG/PKK sevgisini bir de enerji politikası çerçevesinden değerlendirmek mümkün.

     

    Kısaca Türkiye gerçekten çok önemli transit bölge. Arap gazı, Azerbeycan, İran, Türkmenistan, Kuzey Irak ve Rus gazının Türkiye üzerinden AB'ye satılması mümkün ve Türkiye bu yönde çalışıyor. Ancak asıl kazanç için Türkiye'nin sadece transit ülke değil, gaz ticaretinde de söz sahibi olması gerekiyor. Bu AB'nin çıkarlarına fevkalade aykırı.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 677
    Kayıt tarihi
    : 04.08.16
     
     

    Almanya'da İşletme Master öğrencisi Siyaset, Ekonomi ve Finans ilgi alanları ..