Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '19

 
Kategori
Deneme
 

Acılara Tutunmak

Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de. O yuvasız çalı kuşu bense kafeste kanarya

O dolaşmış daldan dala savurmuş yüreğini, ben bölmüşüm yüreğimi baş kaldıran dizelere

Arabama biner binmez güne bu sözlerle merhaba dedim, garip bir hüzün karşıladı beni belki de hiç olmadığı kadar gerçeği yansıtmak istedi hayat sabahın ilk saatlerinde ruhuma. Acılar sancısız çekilmez derdi adamım. Yağmur her istediğinde yağmaz ve güle sevinçle hüznü katamazsan onu doyasıya koklayamazsın masum bir bıçaktan nasıl kan süzülmezse geçen her günün bir bedeli , her suskun dilin derin bir hikayesi ,yazılan her  şiirin kendine has en güçlü ve en derin duyguları vardır tıpkı gecelerin gündüze olan özlemleri gibi

Sevginin kanlı zincirlerinde denizlerin gelgitlerini yaşarken ruhumuz , sahilimizdeki vurgunun merhabalarında yeni cenkler başlar senin anlayacağın. Çıplak bir atın yelelerine yapışarak yeni doğan güneşe  sürüşler yaparak sevdanın şerbetinden, gizem dolu nice sözcüklere yol almak, sağanak bir sevdanın sularında ıslanmak oldukça zordur.

Sen bana benziyorsun ya ben kendimde değilim o vakit . Çatlamış dudaklarımın ucunda yarısı küle karışmış, kokusu üzerimi sarmış sigaram; titrek ellerim yağmurla ıslanmış pantolonumun ceplerinde , saçlarım darmadağın yağmura esen deli poyrazda, hasret boyalı gözlerim kan çanağı derin uykusuzluğumda, nereye gidiyorsun diye sorma bu şafak karanlığında, yürüyorum işte, yorgun ve sefil ayaklarım hangi köşe başında hangi sokak lambasının altında ya da hangi beton yığınının saçağında soluklanırsa.. Yağmur yağıyormuş, bırak yağsın! Acıtabilir mi sanıyorsun gözyaşlarımdan daha fazla yüreğimi? Varsın ıslatsın sana hasret kalmış bedenimi..

İkimiz de başka hayatlardayken İmkânsızı hayal etmedim mi yıllarca. Bu yüzden senin için yazdıklarımdan bir tek senin haberin  olmadı çoğu zaman. Ben sana okumadığım müddetçe, yazdıklarımı hep başkaları okudu. Herkes kendinden bir parça buluyordu yazdıklarımda. Bense kendimden bir parça eskitiyordum sana yazdığım her satırda. Öyle zordu ki sen için yazdıklarımı senmişim gibi okumak. Acaba sen okusaydın yazdıklarımı nasıl okurdun? Su içerken yanlışlıkla mı ıslattım sanırdın mısraları? Yoksa gözyaşlarım olduğunu anlar mıydın mısralara değince gözlerin. Artık biliyorum  beni bir duvar dibine savuran fırtınalar dindiğinde ,bütün yıldızlarım yörüngelerine çekildiğinde ve ay dolunaya döndüğünde bu gezegenden çekileceğim elbette. Ormanlarım mateme duracak , kuşlarım göçlerini unutacak, içimdeki firuzeler bir daha açmayacak.bir zamanlar uğruna onlarca beyaz sayfasını kirlettiğim  kalemim susacak acısını katık yaptığım yüreğim susacak ve gökyüzümden el sallayacağım hayat denen bu sahnenin acımasızlığına.

Şimdi anlıyorumki gökkuşağımın renkleri yaşadığım birkaç binyıl acılara tutunarak acı cekmenin özgürlüğünün simgesiymiş

Aramakmış oysa sevmek özlemekmiş oysa  sevmek  bulup bulup yitirmekmiş düşsel bir oyuncağı .yalanmış hepsi yalan sevmek diye bir şey varmış sevmek diye bir şey yokmuş

Yine de sen kumrulara yem at gizlice.Türküleri dola diline kaybettiğin ve hatırlamak istemediğin tüm rüyalarını unut karanlığın tortusunda kalsın geçmişin .Bir gül tak saçlarına, hüzün denizlerine sevinçlerini mutluluklarını ve özlemlerini anlat.Gökkusağındaki renklerinin cümbüşünü yaşa , daha fazla kan dökülmesin gözlerinden .İnandığın benliğini  seni sen yapan değerlerini asla terk etme çünkü yaşamak bir sevda,  yaşamak bir şiir , yaşamak deniz gibi mavi, güneş kadar sıcak, ay gibi parlak ve yüreğin gibi dupduru …

Hep sevginle hep sevgimle kal …

Rumuz : gülendam

 
Toplam blog
: 13
: 147
Kayıt tarihi
: 16.01.19
 
 

MERHABALAR   ÖNCELİKLE TEŞEKKÜRLER MİLLİYET tıpkı deniz gibidir HAYAT ... bugun yine üstü kapalı ..