Ak (Gerçek) Kim? Kara (Yalan) Kim?

Emeklilikte Yaşa Takılan bizler için, 20 yıl sonra sayın başkan Prof. Dr. Vedat Bilgin'i görevlendirerek konuya ilişkin araştırma ve çalışmalar yapılması talimatını vermişti, bu çalışma sonucu 3 yöntem meclise sunuldu.

Yerel seçimlerden önce EYT mağdurlarına türemiş diyen hükümet başkanımız secimden sonra Etlilerden hesap soracağım bile demişti. Lakin seçimde mesaj alınınca tornistan yapılarak konunun çözümü ve EYT mağduru insanların sesine kulak verip haklarının iadesi için doğru olan adımı çok geç te olsa attı.

Yalnız aynı hükümetin hazine ve maliye bakanı EYT ile ilgili bir çalışma olmadığı hatta gündemde bile olmadığını söyledi.
Bu durumda biri Ak biri Kara olan iki açıklama var. Ben Ak hangisi merak etmiyorum. Hangisi Kara yani Yalan onu merak ediyorum. Birinin sözü Yalan.

Bazı bakan ve vekillerde farklı zamanlarda bu konudan bahsederken Erken Emeklilik diye bir ifade kullanıyor. EYT açılımı Emeklilikte Yaşa Takılanlar demektir. Bunu okuduklarında farklı bir söylemde bulunmak okuduğunu anlamamaktır. Bunun için kabinedeki başarılı M.E. Bakanından eğitim desteği alabilirler.
EYT'ye tabii olan insanlar Mağdur değildir, Mağdur edilmişlerdir.
03 07 1988/5e 1989K sayılı Danıştay kararına göre "sonradan çıkan kanun, kural olarak önceki olaylara ve ilişkilere uygulanamaz" der.
08 09 1999 yılında yapılan emeklilik yasasındaki hükümlerin bu tarihten önceki olaylara ve ilişkilere uygulanması ile EYT insanları mağdur edilmiştir ve hakları gasp edilmiştir edilmeye de devam etmektedir.

Şu an hakları iade edilmeyen EYT sayısı 5-6 milyon kişi, bu insanlar maaş alamıyor, çalışmayanlar ise sağlıktan bile faydalanamıyor. Gerekçe bu kadar maaş yükünü kaldıramayız bu milletin üstüne yıkamayız. Halk ayrımı yapmak değil amacım ama memlekette bakıp maaş verilen bazı ülke vatandaşlarının sayısı kaç 5-6 milyon. Yani EYTlinin hakki olan maaş ve sağlık hizmetinin nereye aktığı nasıl üstüne yıkıldığı aslında belli. Parti sevicilik başka, Hak savunmak başka. Bu bir haktır ve ilahi adalet te vardır. Buradaki adalet mesajı ise sandıkta kulak çekimi ile yerelde verilmiştir, geneli düşünün. Seçilenin değil Seçenin güçlü olduğu sandıkta görüldü.
Sahi konu dağıldı, ben kim Kara demiştim Sanırım.