Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '16

     
    Kategori
    Magazin
     

    Aleyna Tilki'ye bir de bu açıdan bakın.

    Aleyna Tilki'ye bir de bu açıdan bakın.
     

    Aleyna Tiki, Yetenek Sizsiniz yarışmasındayken.


    Merhabalar.

    Bu yazıda belki üstüme vazife olmayarak Aleyna Tilki'nin avukatlığına soyunacağım. Fakat bir bilanço hazırlar gibi artılarını ve eksilerini göz önünde bulundurarak. Sanırım artılar kısmına daha çok yakın hissedeceğim.

    Öncelikle Aleyna Tilki'yi 14 yaşındaki Yetenek Sizsiniz yarışmasındaki performanı ile tanıdık. Bu performansta yaşının ötesindeki enerjisi ve yeteneğini izleyebildik. Odak noktamızın bu olması kanaatindeyim. Çünkü karşılaştığımız kişi dünya çapında tanınacak ve önemli işler yapacak bir kimse olabilir. Aleyna Tilki'nin bana hissettirdiği ilk şey yaptığı işi tutkuyla yapıyor olmasıydı. Sanki senelerdir bu anları beklemiş ve şimdi fırsatını bulduğu için çok şaşırmayarak ama bir o kadar da işine sıkı sarılarak yapıyor. Bunu gözlemlemenin önemli olduğu düşüncesindeyim çünkü onu bizzat Aleyna yapan duygu haritası buymuş gibi geliyor; tutkulu, hırslı ve kabiliyetli.

    Bundan sonraki kısım, basında çıkan tartışma yaratacak sözleri ile ilgili. Aleyna oldukça kibirli olarak tanındı ve tepki topladı. Bunun sebebi "1.sınıfta da fanlarım vardı. Şimdi sadece sayısı arttı." ve "Okulumu söylemeyeceğim çünkü her söylediğimde okul çıkışına 500 kişi geliyor." gibi cümleleri oldu. Aleyna'nın kendisi hakkında "her zaman popülerdim, parmakla gösterilirdim" demesi insanların çok hoşuna gitmedi. Bunu toplumumuzu oluşturan kültürel kodlar ile yorumlarsak aslında çok da şaşırmayız. Çünkü, Türkiye halkı, mütevaziliğe her zaman olanak tanır ve onaylar. 'Gereğinden fazla' bireysel konuşmaları duyduğunda ister istemez olumsuz bir tepki verir. Sanıyorum ki Aleyna'da yaşanan buna benzer bir süreç.

    Aleyna özellikle yaşına göre 'gereğinden fazla' kendisinden olumlu yönde bahsediyor. Burada düşünmemiz gereken iki nokta olabilir.

    1. Türkiye halkı ne olursa olsu mütevaziliğin yanında samimiyeti de oldukça önemsiyor. Ve samimiyete karşı oldukça yetenekli bir gözlem kabiliyeti gelişmiş. İyi bir rol mü yoksa gerçeklerden mi bahsediliyor, bunu ayırt etmesi uzun sürmüyor. Bu yeteneğini de kültürel kodlarına borçlu. Çünkü, toplumumuzda insanlar genellikle olduğu gibi yaşamayı ve kabullenilmeyi seviyor. Yani Aleyna için düşünecek olursak hayatı onun için gerçekten anlattığı gibiyse Aleyna'nın bundan olduğu gibi bahsetmesi çoğumuz için onaylanacak bir hareket.

    2. Basında yer alan sadece "1.Sınıftan bu yana fanlarım var." gibi tek bir cümle olunca ve insanların ilgili videoyu izlemek, haberi okumak yerine bunun hakkında bir cümleden yola çıkmış vaziyette sosyal medyada yorum ve espri yapması işin içeriğini bulanıklaştırıp kirli bilginin yayılmasına ve her yeri kaplamasına sebep oluyor. Aleyna'nın iyi bir akademik ve ailevi eğitim aldığını anlamak çok zor değil. 'Mütevazi' bir kimlik ile basına kendisini tanıtmasını anlayabilecek ve başarabilecek biri. Yani kendisine uygun başka konuları da düşünerek böyle bir tanıtım yapmayı seçiyor. (Kendisine uygun konular derken demek istediğim, kişiliğini yaratma sürecinde onu etkileyen davranışsal kurallar.) Aksi halde bu kadar insanı karşısına almak var olmak istediği "pop müzik piyasası" için hoş bir durum olmasa gerek. Çoğunluğun dinlediği ve takip ettiği bir müziği icra ediyor ve çoğunluk ile barışık olması gerek.

     

    Aslında anlamak ve kabullenmek istediğim konu şu:

    Bizim toplumumuzdan doğabilecek bir 'Shakira' ya da 'Rihanna' potansiyeli karşımızda dururken bu kişiyi neden linç etmeliyiz? Tarkan'ın ülkemizi tanıtma aşamasında ne kadar önemli olduğunu fark etmedik mi? Hala daha Avrupa kıtasından ve başka ülkelerden yeni insanlarla tanıştığımızda Tarkan'nın şarkılarını bildiklerini ve sevdiklerine şahit olmadık mı?

    Ülkelerin askeri ve politik güçlerinin yanı sıra müzik, sanat, mimari ve kültürel gibi alanlarla sahip oldukları bir de yumuşak güçleri vardır. Amerika'nın göze çok güçlü ülke gelmesinin asıl sebebinin sahip olduğu askeri ve politik güçten ziyade kendisini her alanda pazarlayabilmesine bağlı olduğunu düşünüyorum. Kabul edelim ya da etmeyelim, bu durum yaşadığımız çağ ile ilgili. Pazarlamayı ve yenilikçiliği iyi kullananlar her zaman göz önünde olurlar.

    Güzel olan şey, üretmektir, paylaşmaktır. Mütevazilik, bencillik gibi kavramlar kişilik ile alakalı olan konulardır. Maalesef ülkemizde her zaman üretilenin önüne geçer. Üretilen ile karıştırılır.

    Aleyna'nın kişiliği ile ilgili konulardan ziyade başarısını ve ülkemize katabileceklerini düşünürsek onun için de bizim için de daha faydalı sonuçlar çıkacaktır.

    Linç etmeyelim, sevelim, sayalım, yol gösterelim ve destekleyelim.

    Kötü bir şey yapmıyor, müzik yapıyor :)

     
    Toplam blog
    : 1
    : 184
    Kayıt tarihi
    : 23.10.16
     
     

    Merhaba herkese, İsmim Efe Yıldırım. Ankara'da Mülkiye'de Siyaset bilimi ve iktisat öğrenimi görd..