Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Anlatamam...

Anlatamam...
 

Konuşamazsın.

Bazı bazı  susarsın.

Sürüklerken ağırlaşan bedenini, takılıp düşen körlerden af dilersin

Yakarsın okuduğun kitapları, kırarsın büyüttüğün pencereleri, gördükçe kudurursun; hayata kapı deliğinden bakan röntgencileri.
...
Atarsın bildiğin bütün gerçekleri pencerelerden. Bildiğin her şey yorarken içindeki adamı, bir an koşmaya başlarsın; gelip de seni uçurmayan rüzgara inat. Ama yorulup düşersin hantal bedeninle.

Torbalanmış gözlerinle bakarsın; pis bir dere gibi akan hayata. Tutunmaya çalışırsın yosunlara, tırnakların kopuncaya kadar tutunursun; kopar ellerin. Karışır kalabalıklara gidersin.

Ve sonra... Söversin beynindeki ütopyaya, söversin modernize aşklara, söversin hassas denen duygulara, söversin paranın kölesi uşaklara. Ve tükürürsün... Bütün çirkin suratlara.

Anlatamazsın...

Sürünüp gidersin mana verilen eşyalara çarparak. Sonra kırıp birinin testisini, susuzluğa mahkum edilirsin. Parmaklarınla gösteremezsin içini kavuran şeyi.

Sevdalarını ekerken baharlara; artık baharların da bittiğini, yağmurların sustuğunu, ve dünyanın bir felakete dönüştüğünü hatırlarsın. Kalan son temiz su da akar gider gözlerinden. Ve sen sürüklersin bedenini unutulduğun şehirlerde. Düşünüp kendini asarsın caddelerde. Sonra yeniden dirilirsin.

Zatürre’den ölüyorken simitçi kız; paçana yapışan örgü kazaklı bir finonun sesiyle dirilirsin. Sonra yeniden düşersin içindeki yükle, ağırlaşan bedeninle, kokuşmuş kalabalıkların arasına.

Ve sonra... Söversin beyinlerdeki kasabaya. Söversin açlıklara. Söversin "bu gece barda" lara. Söversin çarpık dünyalara. Ve tükürürsün... Bütün çirkin suratlara.

 

 

 
Toplam blog
: 7
: 381
Kayıt tarihi
: 25.02.12
 
 

Hayatım bir puzzle gibi; çok sayıda pulları, birbirinden ayrı biçimleri ve değişik tonlarda renkl..