Aşk Sen Nelere Kadirsin

"Biz sevdik mi yer oluruz.
Biz sevdik mi sel oluruz.
Biz sevdik mi lal oluruz.
Biz sevdik mi can oluruz."

Mevlâna Celaleddin’i Rumi

Hazreti Mevlana’ya sormuşlar,
“Aşıklık nedir?”
“Benimgibi olursan bilirsin” demiş.

Aşk için sevginin büyüğü denir. Bu büyüklük öyle böyle değildir. Uğrunda ölünecek kadar büyükse sevginin onun adı aştır zaten.

Düşünün lütfen hiç âşık olmamışsınız.
O kutsal duygudan bihabersiniz.

Oysa:
Kalbiniz bir başkası için çarpıyor.
Nasıl çarpar demeyin o zaten çarpar da bu kadar hızlı mı tık tıklar?
Müzik duyarsınız sanki uzaklardan ya da biri kulağınıza mı fısıldar?

Renkler sert değildir siz âşık olduktan sonra gördüklerinizde.
Kırmızı nerede, siyah, kahve lacivert çoktan gitmişlerdir.
Ortalık beyaz, mavi, lila, pembe.

İnsanları ona benzetme huyunu keşfedersiniz.
Yanınızdan geçtiğini sanırsınız bir an ve bir arkanıza döner bakarsınız.

Sanki onun kokusunu aldım dersiniz kendi kendinize üzüntü ile nedeni kokan o değildir, onun özlediğiniz kokusu hiç değildir.

Arada sesini de duyar gibi olursunuz. Size mi seslenir? Yoksa sizin gibi olmuş birileri mi birbirine seslenir bilemezsiniz.

Karnınızda kelebekler dolaşır sanırsınız.
Bu ne nasıl olur demeyin yakıştırdığınız kelebek zarafetidir bu derin duyguya.

Anlamsız olur konuşulanlar, gördükleriniz. O olsun istersiniz her dem yanınızda veya onu düşünmek istersiniz yalnız kalmak için bahaneler bulduğunuzda.

Beyaz duvarlarda slayt misali gözünüzün önüne gelir her hali hatta görmediğiniz halleri bile.

Gülümsemesi kadar bakışları da takılmıştır gönlünüzün bir köşesine, sesinin bir tını kulağınızın bir minik yerinde yerini almıştır çoktan.

Karanlıkta tek başınıza oturmanın bu kadar güzel olduğunu, acının insana keyif verdiğini anladığınızda zaten aşkı bulmuşsunuzdur.

Sonra Rabbinize binlerce kere şükredersiniz.
Gönlünüzün büyüklüğünü fark ettiğinizden,
Kalbinizin ritimlerinde onun isminin zikredilmesini hissettiğinizde,
Hatta onu çok özlediğinizde gözlerinizden göz yaşı damlalarının bile size saadet verdiğinde.

Onunla buluşma hayali ile saatler uykuya dalmış gibi gelir çoğu zaman.

Saatte de bir haller olur kıpırdamaz ki zamanı ilerletebilelim. İştah, uyku çoktan gitmiş başka bedenlerde yerini almışken, yastıkla kavga hali, hüzünle dinlenen bir müzik, ay ışığı ve karanlık yollarda yağmurun altında yürümenin hoşluğunu da alırsanız bilin ki olan olmuştur.

Siz şanslısınız.
Başka hangi duygu sizi sizden bu kadar alabilir,
Hangi duygu sizin yapınızı, düşüncelerinizi, takatınızı, hislerinizi bu kadar değiştirebilir ki.

Haykırmak istersiniz yakın bir arkadaşa en çok o zaman ihtiyaç duyarsınız tıpkı onu anlatma ihtiyacını duyduğunuz gibi, her an ondan söz etmek istediğiniz gibi.

Başlı başına bir aşkın içindesiniz gayri ve ne mutlu size…

Mevlâna Celaleddin’i Rumi:
“Gökyüzünde, yıldızlar arasında parlak ay nasıl görünürse aşık da yüzlerce kişi arasında öyle görünür. O göründü mü herkesin parlaklığı söner.”

 

Nazan Şara Şatana