Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '20

 
Kategori
Hukuk
 

Askeri Ceza Avukatı

Askeri Ceza Avukatı
 
Devletler orduları ile birlikte kurulmakta, onlar ile savunulmaktadır. Bu savunma yeterince sağlanamadığı takdirde devletler bağımsızlıklarını kaybetmekte, sonuçta yok olmaktadır. Bu yönü ile devletlerin bağımsız ve güçlü şekilde varlıklarını sürdürebilmeleri ordularının varlığı ile yakından ilgilidir. Bu sebeple ordu bir devletin en temel yapı taşıdır. Güçlü, caydırıcı ve disiplinli bir silahlı kuvvete ihtiyaç duyulmaktadır. Askeri ceza avukatı, askeri konularda davalarda uzmanlaşmış avukattır.
 
Devlet ve toplum yapısı ile son derece yakından ilgili bir kuruluşun fonksiyonlarını eksiksiz yerine getirebilmesi için özel kurallara tabi tutulması, kendine has ceza ve disiplin mevzuatına sahip olması gereklidir. Silahlı kuvvetlerin disiplini de çoğunlukla, askerlik hizmetlerinin niteliğinden kaynaklanan suçları ve cezaları içeren askeri ceza kanunlarının uygulanmasıyla sağlanmaya çalışılmaktadır.  Askeri ceza veya askeri disiplin hukuku bu sebeple hayati öneme sahiptir. Zira ordunun düzenli ve tertipli işleyişi bu kurallar doğrultusunda ancak sağlanabilir.
 
Disiplini bozulmuş ordular yok olmaya mahkum olduğu gibi güvenliğini ve bekasını sağlayamadığı devletler de aynı kaderi yaşamayacaktır. Bu nedenle bir toplum için ordunun disiplinin korunması diğer kurumların disiplinin korunmasından daha fazla önem arz etmektedir. Askeri disiplin, sadece belirli statüde bulunan kişiler için genel ceza kanunlarında bulunmayan suç tipleri ve cezalarını gerektirmektedir. Bu suçlar, “askeri suçlar” olarak ortaya çıkmaktadırlar.
 
Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) ve askeri mahkemeler 2017 yılında halk oylaması ile kaldırıldı. Bu mahkemelerin görev alanına giren dosyalar sivil yargıya taşındı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) dosyaları idare mahkemelerine, Askeri Yargıtay dosyaları ise Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemeleri’ne gönderildi. Bu şekilde yargıda tek tip sivil bir sisteme geçildi.
 
Fakat Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) ve askeri mahkemelerin kaldırılması uygulanacak mevzuat bakımından bir fark yaratmadı. Sivil mahkemeler yine askeri ceza kanunu ya da askeri disiplin kanununu uygulamaya devam edecek. Yani sadece yargılama yapacak makamlarda değişiklik yapılmış olup uygulanacak mevzuat aynı kalmıştır.
 
Bu durumun artı ve eksileri vardır. En önemli artısı sivil mahkemelerin askeri yargıdaki emir komuta zincirinden uzak olması nedeniyle daha adil olduğu düşüncesidir. En büyük eksisi ise uzmanlaşmış askeri mahkemelerde görülen davaların artık her işe bakan mahkemeler tarafından yürütülüyor olmasıdır. Bu durum yargılamalarda hataları beraberinde getirecektir.  Son olarak yoğun bir emir komuta zinciri içerisinde bulunan kişilerin bir de eski ve çağdışı kalmış bir yasaya tabi kılınmaları adaletsizliğin en tipik örneğidir. Bunu birde eski tip askeri mahkemelerde sürdürmek adaletsizliği daha da arttırmıştır.
 
Askeri Ceza Hukuku
 
Askeri suçlar; firar, emre itaatsizlikte ısrar, amir veya üste fiili taarruz, amir veya üstü tehdit, asta müessir fiil, isyan, fesat, kendini askerliğe elverişsiz hale getirme gibi sadece Askeri Ceza Kanununda yer alan ve ancak askeri şahısların işleyebilecekleri sırf askeri suçlar yanında; görevi ihmal, rüşvet, taksirle yaralama, casusluk gibi unsurları tamamen veya kısmen diğer kanunlarda veya Askeri Ceza Kanununda düzenlenmekle beraber cezalandırma bakımından TCK’ye yollama yapılan, asker olmayan kimseler tarafından da işlenebilen ve askeri bir yararı korumak amacını güden askeri suç benzeri suçlardır.
 
Diğer bir tanımda ise Askeri suç; “Yalnızca asker kişi sıfatını taşıyan kişiler tarafından askeri bir hizmet veya görevin ihlâl edilmesi suretiyle işlenen suçlarla, unsurları kısmen veya tamamen genel ceza kanunlarında öngörülen ve askeri ceza kanunları tarafından ayrıca düzenlenen veya yapılan atıf dolayısıyla bu kanunların uygulama alanına dahil edilmiş bulunan, asker kişi sıfatını taşımayan kişiler tarafından da işlenebilen askeri bir yararı korumaya yönelik suçlar askeri suçlardır” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu davalara bakan avukatlara da askeri ceza avukatı veya askeri davalara bakan avukat denilmektedir.
 
Askeri davalar ülkemizde çok sınırlı bilinen ve sadece askeri ilgilendiren bir alandır. Askeri Ceza Kanunu ile açıkça belirtilen kuralların ihlali durumunda ortaya çıkan askeri ceza davalarında alanında uzman askeri ceza avukatları tarafından yürütülmesi kişilerin hak kaybına uğramaması adına hayati öneme sahiptir. Bu tür davaların sonuçları da ceza davası olması gerekçesiyle kişiler için hayati sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle askeri davalarda alanında uzman askeri ceza avukatı ile hukuki destek almak büyük önem teşkil etmektedir. Askeri davalar uzmanlık gerektiren, hataya yer olmayan bir alandır. Çünkü hata durumunda telafisi imkansız cezalar ile karşılaşılması muhtemeldir.Askeri ceza avukatı bu davalara bakar
 
Askeri Ceza Kanunu kapsamında soruşturma açılan ve yargılanan kişilere normal ceza davaları gibi süreç işletilmektedir. Çünkü askeri yargı kapatılmış ve bu işi sivil yargı üstlenmiştir. Fakat uygulanacak mevzuat yine aynı Askeri Ceza Kanunudur. Söz konusu Askeri Ceza Kanunu kapsamında görülen davalar şu davalardan oluşmaktadır:
 
İç hizmet kanunu kapsamındaki davalar,
Görevi ihmal ve kötüye kullanma davaları,
İsyan davaları,
Emre İtaatsizlik davaları,
Firar davaları,
İzin tecavüzü davaları,
Ast ve üste müessir fiil davaları,
Hizmete mahsus eşyayı tahrip ve terk etme davaları,
Taksirle adam öldürme davaları,
Silah kullanma yetkisi kapsamındaki suçlara ait davalar.
Askeri Ceza Yasası kendi başına bağımsız bir yasa olmaktan uzaktır. Türk Ceza Kanunu ve Genel Ceza Hukuku ile bağlantısı yoğundur. Askeri ceza hukukunda da suçlar ağırlıklarına göre askeri cürümler ve kabahatler olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Disiplin suçları tabiri caizse yarı kabahat yarı disiplinel anlamda yasak fiillerdir. Disiplinel anlamda yasak olan fiillerin askeri mahkeme olan bir disiplin mahkemesinde yargılanması ve hürriyeti bağlayıcı ceza ya da para cezası verilebilmesi bu hukuk dalını ve yapılanışını sivil disiplin hukukundan ayıran en önemli özelliktir
 
Toplam blog
: 5
: 68
Kayıt tarihi
: 03.02.20
 
 

1990 yılında Kırıkkale'de doğan Umur Yıldırım, orta öğrenimini Bursa Polis Koleji'nde tamamladıktan..