Bari mezarda rahat birakin...

Almanya´daki günlük basın ve yayın organlarını günü birlik takip ederken bugünlerde yine en çok gözüme görünen  haberlerin başında müslüman mezarlıklarının haberleri geliyor...

Aslında çok önceleri bu konuda bir iki laf edecektim. Ama bir türlü zaman ayırıp da yazamadım.Piyasada ırkçı , milliyetçi ve kendisini göçmen emekçilerin sözde temsilcisi saymış bazı lobi kafalı dernek ve kuruluşlar Türklük, müslümanlık ve milliyetçilik adına karşılıklı  önyargıları, ayrımcılığı ve milliyetçiliği kışkırta kışkırta ırkçılık ve yabancı düşmanlığını  iyice doruk noktasına çıkarttılar.
İnsaf edin! Ne olmuş yani bir müslüman bir hiristiyan ile yan yana aynı mezarda yatmışlarsa.Bir birlerine birsey mi yaparlar…Rahmetli Kemal Sunal´in dedigi gibi “ Mezarda kalkıp namaz mı kılacaklar ki rahatsız olurlar diyorsunuz…

Yolda, sokakta, mahallede, fabrikada ve okulda birlikte değil miyiz? Aynı havayı tenefüs etmiyor muyuz? Sorunlarımız aynı değil mi? Eger öyleyse, ki ,öyledir…

O halde neden insanların birlikte yaşamasının önüne engel çıkarıyorsunuz? Mahalleleri okulları mezarlıkları ayırıyorsunuz. Hep bir arada yaşıyorsak ve yaşayacaksak neden mezarlıkta da bir birimizle yan yana yatmayalım?

Kime ne zararı var?

Zaten şimdi bu yaptıklarınızla insanları birbirlerine düşman edip kamplara bölüyorsunuz bari mezarda rahat bırakın da mazarda rahat edelim…

Bu ayrımcılığı  körüklersek yarın karşı  tarafin ırkçı  kafalıları da aynı durumda ve aynı şekilde ayrımcılığı  körükleyecekler. Sonra da çık çıkabilirsen işin içinden.

Sonuç “ Bak gördünüz işte zamanında demedik mi bunlar entegre olmaz, bize uyum sağlayamazlar “ diye yaygara koparacaklar…Zaten koparıyorlar…

Kaldı ki, ırkçı sosyal demokrat Thilo Sarrazin ve Horst Seehofer gibileri böyle türedi işte…

iyi düşünün! Irkçı sosyal demokrat Thilo Sarrazin´in kitabı nasıl milyonlar sattı? Bir kitap ile nasıl milyoner oldu? Ayrımcılık  ve ırkçılık sayesinde. Eger biz birlikte yaşamaktan yana olsaydık o da ırkçı kitabını milyonlarca satamayacak ve sırtımızdan milyoner olamayacaktı…

Onun icin aklımızı başımıza alalım.Ayrımcılıktan yana değil birlikten yana olalım. Yapmayın etmeyin insanların ne yiyip içeceğini, ne giyecegini, nerede yaşayacağını, ne yapacağını kendileri karar versin?