Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '17

 
Kategori
Siyaset
 

Başkanlık sistemi ve seçim barajı

Başkanlık sistemi ve seçim barajı
 

BAŞKANLIK SİSTEMİ ve SEÇİM BARAJI

Konu başkanlık sistemi olunca ilk olarak ifade etmem gerekir ki, bir sistem değişikliğine çok sıcak bakan birisi değilim. Bunun çeşitli nedenleri var ancak şuan bu nedenleri değil, değişmekte olan düşüncelerimi irdelemek istiyorum.

Üzerinde görüşmelerin devam ettiği sistem bana bugünkü düzenden çok daha demokratik gelmeye başladı. Demokrasi tapılacak bir din değildir, mükemmel bir sistem değildir, sadece mevcut sistemlerin en iyisidir. Bu nedenle demokrasiyi her daim daha da ileriye taşımak ve buna tezat olarak memleket çıkarlarının her zaman demokrasi ile doğru orantılı olmadığını bilmek gerekiyor.

Hazırlanmakta olan yeni sistemde deniliyor ki, vatandaş tekil olarak bir cumhurbaşkanı (başkan) seçecek, seçilen cumhurbaşkanı Meclisin içinde ya da dışında olan (canı kimi isterse) isimlerle bir bakanlar kurulu oluşturacak. Yani memleketi, halkın tekil olarak seçtiği cumhurbaşkanı, oluşturacağı bakanlar kurulu ile yönetecek. Yine hazırlanmakta olan sisteme göre siyasi partiler cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte aynı gün yarışacak ve Parlamento oluşacak.

Şimdi diyebilirsiniz ki bunun neresi daha demokratik? Cevabım hazır: Her tarafı… Bugünkü düzende vatandaş bir lidere oy vermek istiyorsa onun partisine oy vermeye mecburdur. Unutulmasın ki mevcut sistemde memleketi başbakan yönetmektedir… Yani vatandaş olarak bir ismi lider olarak görmek istiyorsanız, o ismin partisine oy vermeye mecbur bırakılıyorsunuz. Bu demokratik değildir. Zira insanlar pekâlâ memleketi Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetmesini istiyor olabilir ama bunu istiyor diye Erdoğan’ın partisinin milletvekili adayına oy vermek zorunda olmamalıdır. Aynı şekilde memleketi Kemal Kılıçdaroğlu’na, Devlet Bahçeli’ye ya da herhangi başka bir lidere teslim etmek isteyen vatandaş neden o ismin milletvekili adayına ve partisine oy vermek, destek olmak zorunda kalsın ki! İşte yeni sistem bence bunu tümüyle ortadan kaldırıyor. Vatandaş tekil olarak bir başkan (cumhurbaşkanı) seçiyor ve o başkan oluşturacağı kabine ile memleketi idare etme hakkını elde ediyor.

Bu şekilde yapılacak ilk seçimde ne olur biliyor musunuz? Recep Tayyip Erdoğan ile partisinin oyu arasında en az 10-15 puanlık fark oluşur. Ülkenin başında Tayyip Erdoğan’ı görmek isteyip de AK Parti teşkilatlarından rahatsız olan, milletvekillerini/adayları beğenmeyen milyonlarca insan cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunu Tayyip Erdoğan’a verir, Parlamento seçiminde canının istediğini yapar. İşte demokrasi budur. Bugünkü sistemde ise bu düşüncede olan insanlar Erdoğan’a sebep AK Parti’ye oy vermeye mecbur kalıyor. İşte bu demokrasi değildir.

Ancak bu noktada bana göre hazırlanmakta olan anayasa değişikliğinde çok önemli bir eksiklik vardır. O da seçim barajıdır. O ki memleketi halkın tekil olarak seçtiği cumhurbaşkanı Parlamento içinden ya da dışından oluşturacağı bakanlar kurulu ile yönetecek, o ki Meclis bir istişare merkezi haline dönüşecek o zaman seçim barajına gerek yoktur. Hatta yeni sistemin tıkır tıkır işlemesi için barajın kaldırılması şarttır.

Bana göre yeni sistemde seçim barajı “0” olarak belirlenmelidir. İnanın bu durumda vatandaş çok daha milli, çok daha yerli bir Parlamento oluşturacaktır. Zira ancak milli ve yerli parlamentolar memleketin çıkarlarına hizmet edebilir. Hiç kimse seçim barajının kaldırılması durumunda her türden her telden insanın Parlamentoya gireceğini düşünmesin. Zira bu düşünce bugünkü sistemde gerçekleşmektedir. Şuan ki Mecliste Hıristiyan milletvekili var mı? Var. PKK’lı milletvekili var mı? Var. Her değişik mezhepten milletvekilleri var mı? Var. İnan ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temelini oluşturan geniş halk kesimi bu sistemde Parlamentoda yeterince yer bulamamaktadır. Barajın kalkması durumunda halk, ‘bu parti barajı aşamaz oyum boşa gider’ psikolojisinden kurtulup istediği siyasi görüşe rahatlıkla oy verebilecektir. Bu da beraberinde demokrasiyi ve yerli-milli Parlamentoyu getirecektir.

Zaten Türkiye’de yüzde 10 seçim barajı uygulanmasının iki sebebi vardır. Bunlardan birincisi PKK’nın siyasi yapılarının Meclise girmesine mani olmaktı. Lakin değişen konjektürle birlikte PKK bu sorunu ortadan kaldırdı. Yüzde 12 ile Meclise girdi. Seçim barajının kaldırılmasıyla birlikte bu yapı ancak yüzde 4-5 ile Meclise girebilir. Bu da Meclis’teki çoğunluğunun 3’te 2’sini kaybetmesi anlamına gelir. Yüzde 10 seçim barajının bir diğer nedeni de Meclisin hükümet kurulamayacak kadar parçalanmasını mani olmaktı. Yeni sistemle birlikte bu sorun tamamen ortadan kalkıyor. Zira hükümeti kuracak olan da memleketi yönetecek olan da halkın tekil olarak seçeceği cumhurbaşkanı (başkan) oluyor.

Tüm bu nedenlerden ötürü yeni sistemde seçim barajının kaldırılmasını, bu yapılamasa daha, en azından yüzde 1’in üzerinde oy alan siyasi partilerin, oy oranlarına göre genel başkanlarının birkaç milletvekili ile Meclise girebilmesinin önünün açılmasını vatandaş olarak arz ve talep ediyorum. 

 
Toplam blog
: 11
: 574
Kayıt tarihi
: 12.03.14
 
 

Gazeteci ..