Başkanlıkta gizlenen tuzaklar nelerdir

Sevgili doslar bugün Türkiye nin en önemli sorunları terör, ekonomi, işsizlik ve huzursuzluk olmasına rağmen hepimiz referandumla yatıp referandumla kalkar olduk. Ülkemizde öyle suni  bir sorun yaratılarak toplum tamda ortasından ikiye bölündü. Hepimiz kuşku ve şüphe içinde ya bu refarandumdan evet çıkarsa ülkemizin hali nice olur diye kara kara düşünmeye başladık. Ama hiçbirimiz aklımızdan geçirmediğimiz önemli bir soru başkanlık anayasası birden bire önümüze kimler tarafından ve neden sürüldü.

Görünürde Sayın Bahçelinin ortaya attığı ve AKP ninde üzerine atladığı bir konu olarak görünmesine rağmen aslında konunun hiçte böyle basit olmadığını ve AKP nin iktidara gelmesindeki koşulları ve 2002 de ki Sayın Bahçelinin seçim dediğini düşünürsek ve aralarında  bağlantı kurarsak konu daha kolay anlaşılır.

O gün ABD nin ırak'a saldırmak için ülkemizin topraklarına asker ve muhimmat sokmak istemiş fakat o zamanın başbakanı merhum Bülent Ecevit kesinlikle izin vermemişti. Fakat o da ne birden bire bir ekonomik kriz ve hukümet tepe taklak. Derviş geliyor tahkim yasaları ve birçok ekonomik tedbirlerden sonra sayın Bahçeli seçim demeye başladı ve hukümeti yıktı. O günler geride kaldı emperyalisler Iraktan alacaklarını aldı ve nihayet şimdi büyükortadoğu projesi kapsamında sıra ile kuzey afrika ve ortadoğuda diktatörler birer birer yıkılırken yerlerine emperyalistler tarafın kendilerine faydalı iktidarlar getirmeye başladı. Ta ki işler  suriyeye varana kadar tıkırında gitmesine rağmen orada çok büyük yıkım ve katliamlar yapılmasına rağmen Başka ülkelerinde menfaatlerine dokunduğu için bir türlü istenen sonuç alınamadı. Sonuç olarak gelinen noktada Suriye nin toprak bütünlüğü Astanada yapılan anlaşma ile kabul edildi fakat Türkiye nin Eli o kadar çok zayıfladı ki artık tek bir dostu kalmadığı anlaşıldığı anda Rusyada PKK /PYD kartını ortaya koydu.şimdi Feto -pkk ve çeşitli sol terör örgütleri ile zayırlatamadıkları Türkiye yi başkanlık adı altında Anti demokratik bir kaos ortamına sürükleyip tam ortadan iki kutba ayırıp bir tanesinin yanında yer alarak zayıflatıp iki parçasınıda kendilerine muhtaç hale getirmeyi amaçladıklarını ve Tıpkı saddam gibi tıpkı Esat gibi bir diktatör yaratıp halkı ayaklandırarak ülkeyi Suriyeden beter etmenin temellerini atıyorlar. Bundan önce ordumuza yapılan kumpaslar aydınlara yönelik suikastlar ve hapse atmalarla toplumu birbirine düşüremeyenler şimdi de başkanlıktan yana olanlar ve olmayanlar oyunu oynanıyor ve milletimiz ve bizleri yönetenlerde bu tuzağa hemen düşüyorlar.

Şimdiye kadar Haburda, Osloda, Dolmabahçede ve Suriye konusunda yanılan hukümetin yanilmadığını ve ya yanılmayacağını söylemek aşırı iyimserlik ve aptallık olur  bu nedenle bir an önce bu yasanın geri çekilmesini ve milletimizin birlik ve beraberlik içinde olabilmesi için gerçek demokrasiyi Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında kurmak için herkesi aklı selim davranmaya ve artık kişisel ihtiraslar ve menfaatlerin peşinde koşmadan milletimizin kardeşce yaşamasının ortamını sağlamak gerektiğine inanıyorum. Yok bu şekilde devam ederse korkarım ki hiçbirimiz karli çıkmayız ve birlikte yok olup gideriz. Yazık etmeyelim ülkemize yazık etmeyelim atalarımızın döktüğü kanlara onların mebali bizi bulmadan  aklımızı başımıza çekelim.